Karlığa: Medeniyet 19’uncu yüzyılda sadece Batı’ya has algılanıyordu

Başbakan Başmüşaviri ve Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, 19’uncu yüzyılda medeniyetin sadece Batı’ya has bir olgu gibi algılandığını fakat bugün bu anlayışın geçerli...

Google Haberlere Abone ol
Karlığa: Medeniyet 19’uncu yüzyılda sadece Batı’ya has algılanıyordu

Başbakan Başmüşaviri ve Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, 19’uncu yüzyılda medeniyetin sadece Batı’ya has bir olgu gibi algılandığını fakat bugün bu anlayışın geçerli olmadığını söyledi.

BM Medeniyetler İttifakı Araştırma Merkezi ev sahipliğinde ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğunda ‘2’nci Uluslararası Medeniyet Diyaloğu Sempozyumu’ düzenlendi. Zeugma Mozaik Müzesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Başbakan Başmüşaviri ve BM Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, medeniyetin, bütün insanların, kültürlerin katılımıyla ortaya çıkmış bir olgu olduğunu söyledi.

Karlığa, 19’uncu yüzyılda medeniyetin sadece Batı’ya has bir olgu gibi algılandığına işaret ederek, “Bugün bu anlayışın geçerli olmadığı, yaklaşık 30 civarında medeniyetin yer aldığı uzun insanlık macerasında bütün insanlığın katılımlarıyla medeniyet dediğimiz bu büyük havuzun oluştuğunu görüyoruz, biliyoruz. İnsanlığın bilinen medeniyet yolculuğunun başlangıç esaslarından birisini, Dicle Fırat havzası yani Mezopotamya teşkil ediyor. Bereketli hilalin en üst ucu olan Urfa ve Antep, yani bu bölge teşkil ediyor. Ama bu medeniyet anlayışı, 12 bin yıla ulaşan medeniyet anlayışı, bu bölgede üst üste binen katmanlar halinde, hemen hemen bilinmeden, gayri şuuri olarak toplumun bütün alanlarına yansımıştır. Biz onu yakından mercek altına aldığımız zaman fark ediyoruz.” diye konuştu.

Medeniyetin en önemli göstergelerinden birisinin de çoğulculuk ve birlikte yaşama tecrübesi olduğunu dile getiren Karlığa, “Kendinden olmayan, ötekini kabul etmeyen ve tek bir yapı oluşturmak isteyen kültürler tarihte çok görülmüştür. Ama bu kültürler medeniyet düzeyine yükselememişlerdir. Medeniyet düzeyine yükselebilmek için farklı kültürlerin, ırkların, dillerin, dinlerin, toplumların bir araya gelerek ortak ve yeni bir çaba oluşturmaları gerekir ki işte bu birlikte yaşama tecrübesiyle tezahür eder.” değerlendirmesinde bulundu.

Sempozyum kapsamında akademisyenler tarafından Maya, Mısır ve Çin yazılarının kökeninin yanı sıra Helenistik kültürün ortaya çıkışı ile ilgili sunum gerçekleştirildi.

CİHAN

Yorumlar