Kanserli baba yaşamak için yardım bekliyor
Matbaada grafikerlik yapan 40 yaşındaki Tamer Şatır, yorgunluk ve güç kaybı şikayetleri ile gittiği doktorda kanser olduğunu öğrenince hayatı karardı.
Matbaada grafikerlik yapan 40 yaşındaki Tamer Şatır, yorgunluk
ve güç kaybı şikayetleri ile gittiği doktorda kanser olduğunu
öğrenince hayatı karardı. İki çocuğu ve eşi ile hayatı kabusa dönen
Şatır, geçirdiği iki ameliyat sonrasında sağlığına kavuşamadı.
Omurilikte kanser tümörü tespit edilen Şatır, çocuklarının
yardımıyla yürüyor. Evin küçük oğlu Abdullah, "Babam iyileşsin
başka bir şey istemem. Bize yardım edin!" diyerek ailenin dramını
gözler önüne serdi.
Bayrampaşa'da yaşayan Tamer Şatır, yaklaşık 20 yıl çalıştığı
matbaadaki baskı operatörlüğü işinden grafik bölümüne geçti.
Kendisini rahatsız hissettiği için doktorun kapısını çalan Şatır'a
önce iç zona teşhisi konuldu. Ancak hastalığının ilerleyen
günlerinde vücudundan alınan örneklerin incelenmesi sonucu nadir
rastlanan bir hastalık olan spinal kanal tümörü teşhisi konuldu.
Şatır ailesi, babalarının kanser olduğunu öğrenince hayatları
karardı. Evdeki huzur yerini strese, korkuya ve göz yaşına bıraktı.
Akciğer ve omurilikte 4 santim büyüklüğünde tümör tespit edilen
Şatır’ın bundan sonraki hayatı tamamen değişti.
Maddi olarak sıkıntılı bir dönem geçiren Şatır ailesi, oturdukları
evin kirasını bile ödeyemez hale geldiğini söyledi. Aylardır
çalışamayan aile reisi Tamer Şatır, önce ilk ameliyatı, ardından da
felç geçirme ihtimaline karşı ikinci ameliyatı oldu. Ancak Şatır,
ne tam olarak iyileşebildi, ne de kanser türüne ilişkin bilgi
alabildi. İkinci ameliyattan sonra kemoterapi ve radyoterapi alan
Şatır, hastalığın bütün izlerini vücudunda taşımaya başladı.
Baba Şatır, yaşadığı son 6 aylık dönemin kendisini çok
yıprattığını, ellerinde avuçlarında ne varsa hastalığın tedavisi
için harcadıklarını, ancak sonuç alamadıklarını söyledi. İlk
ameliyatının ardından omuriliğin dik tutulmasının sağlanması için
çelik korse ile hayatını sürdüren Şatır, hastalık sürecini şöyle
anlattı: “Kemoterapiden bir hafta sonra ameliyat olabiliyorum. Şu
an o süreyi bekliyorum. Ancak bu bir haftadan sonar yeniden felç
kalma ihtimalim var. Tümör yeniden büyüyüp baskı yapma durumuna
geldi. Eğer ameliyat olamazsam bir ya da iki hafta içinde kalıcı
felç olma durumum var. İlk felçten sonra da tamamen iyileşemedim.
Belirli bir miktar kaldı vücudumda. Hastalığım yaşam kalitemi çok
etkiledi. Tek başıma hiçbir şey yapamıyorum. Çocuklarım elimden
tutarak yürüyorum.”
'AMELİYAT İÇİN 180 BİN LİRA GEREKİYOR'
Ameliyat için gereken paranın kendileri için imkansızlık anlamına
geldiğini söyleyen Şatır, “İlk olarak 180 bin liralık bir maliyet
çıkarıldı. Ancak bunu tedarik edemeyeceğimizi söyledik. Sonra aynı
hastanenin farklı bir bölümünde 40 bin liraya ameliyat olmak için
planlama yapıldı. Ancak bu parayı tedarik etme imkanım da yok.
Ablalarım, aile dostlarım, etraftan yardım edenlerle para toplamaya
çalışıyoruz. Bunu tek başımıza halletmemiz mümkün değil. İmkanı
olanlar sadece hastane için gerekli paranın toplanmasında yardımcı
olurlarsa çok sevinirim, onlara minnettar kalırım.” dedi.
Şatır ailesinin zor günlerini en yakından hisseden evin annesi
Emine Şatır, eşinin hastalığı sonrası bütün düzenlerinin
bozulduğunu belirtti. Şatır, “Aylardan beri evimizde tadımız
tuzumuz yok. Kirada oturuyoruz. Aylardır kira ödeyemedik. Çocuklar
okula gidiyor. Eşimin iyileşmesi için insanlardan yardım istiyoruz.
Doktorumuza güveniyoruz inşallah iyileşecek diye umuyoruz ama Allah
büyük.” şeklinde konuştu.
'BABAM İYİLEŞSİN, BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUM'
Hastalıktan en yakın etkilenenlerden biri de evin büyük oğlu
Abdullah. Babasının hastalığını ve yardım bulamazlarsa
yaşayacakları zor durumu gözyaşları ile anlatan küçük Abdullah,
”Babam iyileşsin başka bir şey istemem, bize yardım edin."
dedi.
Şatır ailesinin en büyük destekçisi olan büyük abla Meral Erdoğan
da, devlet hastanesinde ameliyat olabileceklerini düşündüklerini
ancak bunun mümkün olmadığını, sadece bir özel hastanenin
kendilerine adres olarak gösterildiğini söyledi. Özel hastaneden
başka bir çareleri kalmadığını anlatan Erdoğan, “Ameliyatın sigorta
hastanelerinde yapılabileceğini düşünüyorduk ama öyle olmadı.
Mümkün değilmiş. Sadece bir doktor önerdiler özel hastanede. Onun
da fiyatı belli. Biz bunun altından kalkacak güçte değiliz.” dedi.
Gözyaşları arasında duyarlı insanlardan yardım beklediklerini
söyleyen Erdoğan, “Ne olur yardım etsinler. Koşturmaktan helak
olduk, bittik. Perişan olduk, ne yapacağımız şaşırdık. Süremiz çok
az, kısıtlı. Acaba topladığımız 40 bin liraya bunu yaptırabilecek
miyiz? Bu bile kesin değil. Kardeşimin göz göre göre elimizden
kayıp gitmesine izin vermek istemiyoruz. Bizler işçi insanlarız,
kredi çekmeye çalıştık alamadık. Tek çaremiz duyarlı insanların
yardımları.” diyerek uzanacak hayırsever insanların yardımlarını
beklediklerini anlattı.
CİHAN
Yorumlar