Kanseri yenen hastaya karın dokusundan meme yapan Mutaf: İyiki müziği bırakmışım
37 yaşında 3 çocuk annesi Ayşe Çetin’e karın dokusundan yeni bir meme yapıldı. Ameliyatı gerçekleştiren ve Türkiye’nin 1990’lı yıllardan tanıdığı bir sanatçı olan Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dal.
37 yaşında 3 çocuk annesi Ayşe Çetin’e karın dokusundan yeni bir
meme yapıldı. Ameliyatı gerçekleştiren ve Türkiye’nin 1990’lı
yıllardan tanıdığı bir sanatçı olan Gaziantep Üniversitesi Tıp
Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Çetin’in, aynı durumdaki kadınlar
için bir umut ve cesaret olacağını söyledi. ‘Müzik yapsaydım bu
insanlara faydalı olamazdım’ diyen Mutaf, "Ben sanatçı ya da
müzisyen Mutaf olmaktansa Mutaf Hoca olmayı tercih ettim. Yıllar
geçtikçe de bunun çok doğru bir karar olduğuna inanıyorum."
ifadelerini kullandı.
Gaziantepli Ayşe Çetin, 6 yıl önce meme kanseriyle tanıştı.
Hastalıkla savaşmaya başlayan Çetin’in ameliyatla sağ memesi koltuk
altı dokusuyla beraber tamamen alındı. Cerrahi operasyon sonrası
aldığı kemoterapi ve ışın tedavisi ile de kanseri yendi. Zaman
geçtikçe memesinin yokluğunun sıkıntısını hissetmeye başlayan
Çetin; Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif
ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’na başvurdu. Prof. Dr. Mutaf ve
ekibi, 7 saat süren operasyon sonucu, karın dokusundan yeni bir
meme oluşturdu. Operasyon ekibinde yer alan Yrd. Doç.Dr. Mustafa
Nihat Koç, konu ile ilgili düzenlenen basın toplantısında
ameliyatla ilgili teknik bilgileri paylaştı.
Operasyonun başındaki isim olan Prof. Dr. Mutaf ise memesini
kaybetmiş hastaların psikolojilerinin çok etkilendiğine dikkat
çekti. Meme kanserinin Türkiye’de yaygın bir hastalık olduğunu
kaydeden Mutaf, "Gittikçe de yaş ortalaması düşen bir hastalık.
Eskiden 30’lu yaşlarda gördüğümüz vakalar 20’li yaşlarda ortaya
çıkıyor. Bir aile kurmaya aday, ya da henüz gençliğinin başında
memesini kaybeden bir kadının eksiklik duygusu onun bütün hayatını
etkiliyor. Depresyon doğal olarak kullandığı ilaçlar, ailesel
problemler, çünkü annelik sembolü olduğu kadar kadının cinsel
kimliğin de yansıması. Göğsünü kaybetmiş bir kadının bu yarım insan
olma hissi ve mahcubiyeti bir türlü dinmiyor. Bize yeniden meme
yaptırmak için başvuran insanlar oluyor." şeklinde konuştu.
Çok sayıda kadının evde beklediğini kaydeden Mutaf, "Çok sayıda
kadın muzdarip ama konunun biraz mahrem olması, biraz da imkanlarla
alakalı bilgi eksikliğinden dolayı bu hastalarımız bize
başvurmuyorlar. Ayşe Çetin’in durumu birçok insana cesaret ve umut
verecektir. Benzer sorunu olanları, bizim gibi uzmanlaşmış
kliniklere yönlendirecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Ameliyatın 7 saat sürdüğünü hatırlatan Mutaf, ana bilim dalının
kapasitesi nedeniyle tek ekiple çalıştıklarını belirtti.
"MÜZİK YAPSAYDIM BU İNSANLARA FAYDALI OLAMAZDIM"
Müzik hayatına ilişkin soruları da cevaplandıran Mutaf, "Pek çok
insan ‘Neden bıraktınız?’ der. Ben de gerek daha önce duyurduğumuz
ameliyatlar olsun, gerek bu, iyi ki de bırakmışım diyorum. Annem
babam rahmetli oldu. Onların dilekleri de bu yöndeydi. Emeklerinin
karşılığını verme duyarlılığımız var hepimizin. Müzik yapsaydım bu
insanlara faydalı olamazdım. Bu ekiple çalışamazdım. Müziği insan
kendi ruhunda da yaşayabilir. Kendi uhdesinde hep vardır ritm,
müzik. Ama profesyonel manada yaptığınızda hekimlik manasında ciddi
bir handikaptır. Öyle bir şey ki, bizim işimiz kıskanç bir kadın
gibidir. Başkasını hayatınıza sokmak istemez hiçbir şekilde. Aksi
takdirde başarısız olursunuz. Düşünün işte, 17 saat ameliyatlarda
kalıyoruz, 7 saat ameliyatlarda kalıyoruz. Bunlar fizik kondisyon
işleri. Ruhen de bu işin alt hazırlığını yapmak gerekiyor. Bir
yandan müzikle profesyonel olarak uğraşmak, bir yandan da bunu
yapmak mümkün değildi. Seçme noktasında da iyi olmamış mı
bıraktığım? Ben kendi adıma söyleyeyim. Sanatçılığı ve müziği çok
yüce uğraşı alanları olarak söylüyorum. Çok güzel şeyler katan
alanlar. Ama ben sanatçı ya da müzisyen Mutaf olmaktansa Mutaf hoca
olmayı tercih ettim. Yıllar geçtikçe de bunun çok doğru bir karar
olduğuna inanıyorum. Çok şükür iyi ki bırakmışım." diye
konuştu.
Müzik yaptığı dönemde serbest çalışan uzman hekim olduğunu
anımsatan Mutaf, "Akademik titrim yoktu. Japonya’da mikro cerrahi
eğitimi almış dönmüştüm. Daha herhangi bir kurumda hemen hemen
çalışmadan müziğe başlamıştım. Bir anlamda hobi gibiydi aslında.
Tabi akademisyenlik, hocalık yolunda adıma attığımda tekrar uzun
yola çıkar gibi üzerinizdeki ağırlıkları bir kenara bırakmanız
gerekiyor. Hedefe kilitlenmeniz gerekiyor." açıklamasını yaptı. Her
aile sofrasında, yemeğinde tekrar teklif aldığını anlatan Mutaf,
"Yeniden sahneyi yaşıyorum. Plastik cerrahi kongrelerinin sonunda
Mutaf hoca sahnededir. İçimizde kalmıyor çok şükür."
değerlendirmesini yaptı.
"DÜNYANIN EN MUTLU KADINIYIM"
Ameliyatın ardından kemoterapi ve ışın tedavisi ile kanseri
yendiğini ve memesinin yokluğu nedeniyle eksiklik hissettiğini
anlatan Ayşe Çetin, "Eşimin de desteğiyle Gaziantep Üniversitesi'ne
başvurduk. Hocalarımızın 7 saat süren ameliyatı ile karından alınan
dokuyla eksikliğim giderildi. Yarın yani 8 Mart'ta taburcu
olacağım. İnanılmaz bir duygu ve beni yeniden eski halime döndüren
doktorlara ve beni kanser olduğum günden itibaren yalnız bırakmayan
eşim ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. 8 Mart'ta taburcu olacağım
için kendimi dünyanın en mutlu kadını olarak görüyorum. Çünkü böyle
anlamlı bir günde dünyanın en anlamlı hediyesini ben aldım"
dedi.
Hastalığından itibaren eşini yalnız bırakmadığını ve ameliyata ikna
ettiğini anlatan Bilal Çetin ise çok mutlu olduğunu ve aynı
sıkıntıyı yaşayan çiftlere de ameliyat konusunda çağrı yaparak bu
noktada en büyük görevin erkeklere düştüğünü vurgulayarak, "Böyle
durumlarda eşlerin birbirine verdiği destek çok önemli. Biz bu
konuda çok zor günler geçirdik. Eşim 6 yıldır hep bu günün hayalini
kuruyordu. Her ne kadar destek olmaya moral vermeye çalışsam da
yeni bir elbise alsam giymek istemiyor, insan içine çıkmak ya da
denize, havuza gidemiyorduk. Çok üzüldüğünü ve sürekli bunun
eksikliğini çektiğini biliyordum. Ameliyat ile yeniden sağlığına
kavuştu ve artık yapmak istediği her şeyi yapabilecek. Eşim
ameliyat sonrası dünyanın en mutlu kadını olduğunu söylüyor. Bu gün
dünyanın en mutlu kadını benim eşim ise en mutlu adamı da benim."
diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar