Kamalak: Ülkenin bütün stratejik kuruluşları yabancıların kontrolündedir
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yaklaşan yerel seçimlerinin oldukça önemli olduğunu belirterek, Türkiye’deki bütün stratejik kuruluşların yabancıların kontrolünde olduğunu iddia etti.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yaklaşan
yerel seçimlerinin oldukça önemli olduğunu belirterek, Türkiye’deki
bütün stratejik kuruluşların yabancıların kontrolünde olduğunu
iddia etti.
Kamalak, 30 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında Yozgat ve
ilçelerinde ziyaretlerde bulundu. Dün akşam saatlerinde ise Yozgat
Belediyesi Bilal Şahin Sosyal Tesilerinde partisi tarafından
düzenlenen aday tanıtım toplantısında konuştu. Kamalak, "Önümüzdeki
seçimde belediye başkanlarını seçerken mazlum milletlere lider
olmak var iken niçin zalimlere uşak olalım ki, unutmayınız oy
vermek aynı zamanda tasdik etmek, onay vermektir. Türkiye’de
bankaların yüzde 60’ı, borsanın yüzde 70’i, sigorta şirketlerinin
yüzde 80’i yabancıların eline geçmiştir. Bütün stratejik
kuruluşlarımız yabancıların kontrolündedir. İşte görüyorsunuz döviz
rekor üstüne rekor kırdı. Dolar cumhuriyet tarihinin zirvesini
yaptı" dedi.
"TÜRKİYE TAM ANLAMIYLA HUKUK KAOSU YAŞIYOR"
Konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kamalak,
"Bu son gelişmeleri gerek mahalli idareler bakımından gerekse
merkezi yönetim açısından doğrusu içimiz buruk olarak izliyoruz.
Türkiye tam anlamıyla hukuk kaosu yaşıyor. Türkiye bu duruma
müstahak değil diye düşünüyorum. Türkiye cumhuriyreti devletinin
başbakanına, anamuhalefet partisi genel başkanı; ’başçalan' diyor,
'baş hırsız' diyor, öbür taraftan ülkenin başbakanı bu sözlere bir
cevap vermiyor, belli bir kesime yöneliyor, haşhaşiler diyor,
hainler diyor, virüsler, sülükler diyor. Bunlar kriptolu telefonu
bile dinlemişler diyor ve böyle bir konuşma yok demiyor, hayır
demiyor. Öbür taraftan bir başbakan için en ağır suçlama nasıl
olabilir işte başçalan deniyor buna karşı yok böyle bir şey diye
bir tazminat davası açmıyor. Bir suç duyurusunda bulunmuyor. Ne
oluyor diye düşünüyorum. Yani suçlanan baş hırsız diye hitap edilen
sıradan biri değil Türkiye cumhuriyeti devletinin başbakanı. Eğer
anamuhalefet partisi sayın genel başkanının ithamları doğru ise
Türkiyemiz adına gerçekten korkunç bir şey" dedi.
"İKTİDAR BAKANLARININ FEZLEKELERİNİN MECLİSE GELMESİ ENGELLENMİŞ
OLDU"
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olaylarına adı karışan bakanların
fezlekelerine değinen Kamalak, "Fezlekeler gelmek durumundaydı,
gelse de seçim sonrası görüşülecek. Seçim öncesi görülmesi
istenmiyordu, iktidar partisi bunu engellemiş oldu. Başarmış oldu,
şimdilik ama tehir etmek çözüm değildir, o da tabi başlı başına
soru işaretleri taşıyor. Korkulacak bir şey yoksa hızlandırması
lazım. Sizin endişelenecek bir şeyiniz yoksa açarsınız kapıyı
sonuna kadar söyleyecek neyiniz varsa söyleyin denir. Siyaseten
suçlanıyorsa bir insan veya bir grup, bu tür suçlamaların
temizlenmesinin yolu yargıdan geçer. Bir an önce yargının yolunu
açmak icap ederdi ama gördük ki yargının yolu kesilmeye çalışıldı
ve büyük ölçüde kesildi. İlk etapta adli zabıta yönetmeliğinde
değişiklik yapıldı, biz dedik ki olmaz böyle şey yanlış
yapıyorsunuz, bu düzenleme hukuka, anayasaya aykırıdır sizin
çıkardığınız kanuna aykırıdır dedik. Danıştay yürütmeyi durdurma
kararı verdi ve nitekim öyle oldu. Sayın başbakanımız yeni bir
milli mücadeleden bahsediyor. Biz soruyoruz Allah aşkına kiminle
mücadele ediyoruz, düşmanımız kim? Avrupa Birliği ile mi
savaşıyoruz, yoksa içeride mileti birbirine mi kırdıracağız diye
soruyoruz yazık ki onlara da cevap alamıyoruz" diye konuştu.
"BAŞBAKAN DERSHANEDEKİ ÖĞRETMENLERİ KAMUYA ALMAK DEĞİL ONLARDAN
KURTULMAK İSTİYOR"
Başbakan'ın dershane öğretmenlerini kamuya almak gibi bir düşünce
içerisinde olmadığını savunan Kamalak, "İnlerine gireceğiz, haşhaşi
diyeceksin ve kamuya alacaksın bunlar inandırıcı değil.
Dershanelerdeki öğretmenleri kamuya almak değil, onlardan
kurtulmaktır zaten. Onların nasıl vasıflandırıldığı biliniyor.
Sonra kamuya öğretmen almanın şartları da belli. Merkezi sistemle
sınava girecek, belirli şeyler var, performans belgeleri lazım. Bu
sözler inandırıcı değil diye düşünüyorum. Çünkü olayı bir bütün
olarak değerlendirdiğimizde inine kadar gireceğiz diyor, inine
kadar girmek istediği insanları kamuya mı taşıyacak" diye sordu.
CİHAN
Yorumlar