Kamalak: 'Kumpas' diyenler asıl kumpası kurdu
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek, "Şu an kumpas diyenler, asıl kumpası Erbakan Hoca’ya karşı kurdu.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek, "Şu an kumpas diyenler, asıl
kumpası Erbakan Hoca’ya karşı kurdu. Asıl amaç Büyük İsrail
Devleti’ni kurmaktı.” dedi.
Yerel seçim çalışmaları kapsamında Konya’da düzenlediği mitingde
konuşan SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, iktidarın son günlerde
‘kendilerine kumpas kurulduğu’ yönündeki açıklamalarını eleştirdi.
Kamalak, 'Kumpas' diyenlerin asıl kumpası Necmettin Erbakan’a karşı
kurduğunu ve bu kumpastan gerçek amacın da Büyük İsrail Devleti’ni
kurmak olduğunu ileri sürdü.
Erbakan’a karşı kumpas iddiasını açıklayan Kamalak, şunları
söyledi: “Türkiye, şu an ikinci İttihat ve Terakki dönemini
yaşıyor. Bu maksatla İkinci Abdulhamit Han diyebileceğimiz
Erbakan’ın safdışı edilmesi gerekiyordu. Bunun için bir kısım
isimlerin öne çıkarılması gerekiyordu. Aynen öyle yapıldı.
Siyasetinin 33. yılında Erbakan’ın bir kısım öğrencileri
kendilerini kahraman gibi görerek Erbakan’a kumpas kurdular. Tezgah
dışarıda kuruldu. Abdulhamithan’a kumpas kuran 3 paşa Enver Paşa,
Cemal Paşa, Talat Paşa. Erbakan hocamıza da kendi öğrencilerinden 3
bey kumpas kurdu. Kumpasın belgesi, 30 Nisan 1997 tarihli Milliyet
gazetesinde Güneri Civaoğlu’nun “Fazilet Partisi üzerinde bulutlar”
başlıklı yazısında. Şu an kumpastan bahsedenler var ya. Asıl
kumpası kendileri kurdu. Milli Görüş’e karşı. Belgesiyle
konuşuyorum. Güneri Civaoğlu, 24 Eylül 1998 tarihli Milliyet
gazetesinde ise şunu diyor: ‘Milli Görüş'ü bölmek için Milli Görüş
camiası içinden bir isim allanıp pullanıp öne çıkarılacaktı. Bu
isim bulunmuştu; Recep Tayyip Erdoğan’ diyor. Bu amaç gerçekleşti.
Asıl amaç Büyük İsrail Devleti’nin kurulmasını sağlamaktır.”
"CENNET VATAN PARSEL PARSEL SATILIYOR"
Ülkenin parsel parsel satıldığını, sahillerin artık bizim olmaktan
çıktığını aktaran Kamalak, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ne yazık
ki döviz, kur itibariyle Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
İşsizlik çift haneli rakamlara erişti. Cari açık had safhada. Ülke
bölünmek noktasına geldi. Toprak ayağımızın altından kayıyor.
Sahiller bizim olmaktan çıktı. Ülke, parsel parsel satılıyor. ‘Ne
var?’ diyorlar. Alanlar, aldıkları menkulleri, arazileri,
tarlaları, arabalara bağlayıp da götürüyorlar. Ne yazık ki cennet
vatan parsel parsel satılıyor, parsel parsel! İktidar sahiplerine
sesleniyorum. Kaptan fırtınalı havada gemisini kurtaran kişidir. Şu
anda gemi batıyor, batmak üzere. Sayın Başbakanım, iktidar ağlama
duvarı değildir. İktidar çözüm yeridir. Siz icra makamındasınız,
çözüm merciisiniz.”
"NUMAN BEY İHANETİ OLMASA"
İktidar partisinin, seçim günü yaklaştıkça oylarının düşmesini
engelleyemediğini ifade eden SP Genel Başkanı, bundan dolayı
iktidarın her yolu denediğini öne sürdü. Kamalak, “Son olarak da
güya Saadet Partisi ile anlaşmışlar, seçimlerde Saadet Partisi
onları destekleyecekmiş. Hadi oradan! Bu seviyesizlik ve
ahlaksızlıktır. Bu yalana asla ve asla itibar etmeyiniz. Eğer bizim
partilerimiz kapatılmasa, bir takım ihanetlerle Numan Bey
ihanetiyle karşılaşmamış olsaydık diğer partilerin esamesi okunur
muydu bugün? Bir koşuya çıkmışız, bizim ayağımıza diken
koyuyorlar." şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA FACİA YAŞIYOR"
Konya’daki seçmenlerine ‘Hırsıza, arsıza oylarımızı lütfen
çaldırmayalım.’ diye seslenen Kamalak, “Türkiye, bugün her bakımdan
tıkanmıştır. Siyaseten tıkanmıştır, ahlaken, iktisaden, dış
politikada tıkanmıştır. Hatta dış politikada tam anlamıyla bir
facia yaşamaktadır.” dedi.
"İKTİDARIN BOZUK ÜSLUBU ÜLKEYİ GERİYOR"
İktidar partisini, kullandığı üslup nedeniyle uyaran SP Genel
Başkanı Mustafa Kamalak, şunları söyledi: “Sizin bozuk üslubunuz
yüzünden ülke geriliyor. Halk bölünüyor. Dün Çanakkale’de
vücutlarını birbirlerine siper eden ecdadın torunları bugün ne
yazık ki birbirlerine taş atabilmekte, kurşun sıkabilmektedir.
15-16 yaşındaki gençler bir hiç uğruna can verebilmektedir. Buradan
sesleniyorum, kim kendi ikbalini vatanın istikbalinden daha önemli
görüyorsa, kim kendi çıkarını milli menfaatin üstünde tutarsa ne
tarih önünde ne de millet vicdanında bunun hesabını veremez. Çünkü
bu kavga kirli bir kavgadır, kazananı olmaz ama kaybedeni çok olur.
Millet kaybediyor, ülke kaybediyor. Sorumluluk makamında olan
iktidar sahipleri ülkeyi ne yazık ki daha bir geriyorlar. Gerdikçe
geriyorlar.”
CİHAN
Yorumlar