Kalın: DAEŞ çok yakında yok olacak

- Moritanyalı akademisyen ve düşünür Şankıti: - "Türk siyasi yönetimi başarısız darbe girişiminin ardından derin devletten ve orduda elini bağlayan paralel yapıdan kurtuldu" - "Türkiye dizginleri eline aldı ve Suriye'ye girdi. Ateşin Türkiye sınırları içine taşması, düşmanlarının onu izole etmesi veya Türkiye'nin coğrafi ve tarihi bağlantılarını kesen Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti gibi yapay yapılarla kuşatma altına alınarak geri çekilmek zorunda kalması gibi durumların olmasını beklemiyorum" - "Türkiye bugün İslam aleminde merkez olmaya uygun tek ülke"

Google Haberlere Abone ol
Kalın: DAEŞ çok yakında yok olacak
Katar'daki Hamad bin Halife Üniversitesi öğretim üyesi Moritanyalı düşünür Muhammed bin Muhtar eş-Şankıti, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Türkiye'nin orduda elini bağlayan paralel yapıdan kurtulduğunu, Fırat Kalkanı Harekatı'nın da bunun sonucu olduğunu söyledi.

Şankıti, Suriye'nin kuzeyindeki Cerablus bölgesinde terör örgütü DAEŞ'le mücadele eden Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) Türkiye'nin desteği ve bölgedeki gelişmelerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin 15 Temmuz sonrasında dış politikada daha rahat hareket ettiğini belirten Şankıti, "Türk siyasi yönetimi, başarısız darbe girişiminin ardından hem derin devletten ve orduda elini bağlayan paralel yapıdan hem de Batı'nın kısıtlamalarından kurtuldu. Türkiye, artık ABD baskısını ve Avrupa'nın şantajını önemsemiyor." dedi.

Fırat Kalkanı Harekatı'nın da bunun sonucu olduğunu aktaran Şankıti, Türkiye'nin Suriye konusuna artık sadece insani bakış açısıyla değil, kendi çıkarları, konumu, gücü doğrultusunda ve tüm dünyadaki Müslüman halkların beklediği şekilde yaklaştığını dile getirdi.

Son gelişmeleri "Türkiye dizginleri eline aldı" diye özetleyen Şankıti şunları kaydetti:

"Ya 'Türkiye savaşa müdahil olacak ya da savaş Türkiye'ye taşınacak' diyor ve Türkiye'ye karşı ani bir şey yapılmaması için dua ediyordum. Elhamdulillah Türkiye dizginleri eline aldı ve Suriye'ye girdi. Ateşin Türkiye sınırları içine taşması, düşmanlarının onu izole etmesi veya Türkiye'nin coğrafi ve tarihi bağlantılarını kesen Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti gibi yapay yapılarla kuşatma altına alınarak geri çekilmek zorunda kalması gibi durumların olmasını beklemiyorum."
Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığının ÖSO'ya destek amaçlı olduğunu vurgulayan Şankıti, "Fırat Kalkanı Harekatı, Suriye'de siyasi çözüme katkı sağlayacak. Siyasi çözümden, Beşşar Esed'in gitmesi, demokratik ve mezhepçi olmayan yeni Suriye devletinin kurulmasını kastediyorum. Gösterdikleri büyük fedakarlıkla Suriye halkının hak ettiği çözüm budur. Suriye'deki savaşın etkilerine büyük bir cömertlik ve diğer halkların yapmadığı şekilde tahammül eden Türk halkının hak ettiği çözüm de budur." diye konuştu.

"DAEŞ YAKIN ZAMANDA YOK OLUP GİDECEK"

Moritanyalı düşünür Şankıti, terör örgütü DAEŞ'in kısa sürede yok olacağı öngörüsünde bulunarak şöyle konuştu:

"DAEŞ yakında coğrafi egemenliğini, örgütsel yapısını kaybedecek ancak sınırları aşan bir ideoloji olarak kalacak. Suriye, Irak ve Libya'daki kontrol altına aldığı toprakları kaybettiğinde belki küresel bir olgu olarak kalır. Her halükarda yakın bir zamanda tamamen yok olup gidecek."
DAEŞ'in "derin bir hastalığın sadece görünen yüzü" olduğuna işaret eden Şankıti, "Bu hastalık içeriye yönelik despotluk ve dış güçlere yönelik köleliktir. Örgüt, toplumlarımıza musallat olan vahşiliğe verilmiş barbarca bir tepkidir. Bu olguyu kesin olarak sonlandırmanın yolu, barbarlığı ve Müslüman halkların maruz kaldığı acıları durdurmaktan ve toplumların iradesine, insanlığa ve insana saygı duyan demokratik siyasi yapı inşa etmekten geçer." dedi.

"TÜRKİYE İSLAM ALEMİNDE MERKEZ OLMAYA UYGUN TEK ÜLKTE"

"Türkiye bugün İslam aleminde merkez olmaya uygun tek ülke." diyen Şankıti, yeni dönemde Türkiye'nin içeride ve dışarıda büyük engelleri olmadan hareket edeceğini ve İslam aleminin özgürlük ve kalkınma mücadelesinin lokomotifi olacağını ifade etti.

Şankıti, Türkiye'nin iç anlaşmazlıklarını kontrol edip büyük güçlerle müzakere edebileceğini, bazı dış entrikalar gündeme gelse de içeride destek bulamadığı için bunların eskisi gibi etkili olamayacağını kaydetti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ırkçı ve İslam geleneğine aykırı görüşleri olduğuna dikkati çeken Şankıti, örgütün aşırı gizliliği nedeniyle dini görüşlerini ve ABD ile ilişkilerini incelemeyi imkansız hale getirdiğini aktardı.

Gerçek düşünceleri ve bağlantılarını açıklamadığı için Gülen'e iyi niyet besleyenlerin kandırılmış olduğunu dile getiren Şankıti, "Türkiye'de laik araçlarla tahakküm kurmanın mümkün olmadığı görüldüğünde Gülen, ABD'nin elinde dini bir araca dönüştü." diye konuştu.

"GÜLEN, ABD'NİN BİR YATIRIMI"

Moritanyalı akademisyen ve düşünür Şankıti, Gülen'in ABD'nin Türkiye'de tahakküm kurma, gelişmesini, bağımsız karar almasını ve İslam aleminin lideri olmasını önleme amaçlı bir yatırımı olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:

"Türk halkı laiklik kılıfı altındaki darbeleri başarısızlığa uğrattıktan sonra ABD din kılıfı altındaki darbelere girişti. Ancak bu cesur halk, vesayet dönemini geride bıraktı. Bugünden sonra din veya laiklik adı altında kimse onlara tahakküm edemez."

Darbe girişiminin püskürtülmesinin özgürlük ve adalete ulaşmaya çalışan Arap toplumlarına çok büyük bir manevi güç verdiğini, halkın iman ve cesaretle tiranlara galip gelebileceğini gösterdiğini belirten Şankıti, Batı'nın tutumunu ise şöyle değerlendirdi:

"Batı dört konuda İslam dünyasına düşmanca saldırıyor. Bunlar: İslam, özgürlük, askeri güç ve bağımsız siyasi karar alma hakkı. Bu bakış açısıyla Türkiye, İslami kimliğini geri aldıkça, özgürlüğü, gücü, bağımsız karar alabilme yetisini kazandıkça Batı'nın ona düşmanlığının artmasını garipsemem."

Şankıti, Türkiye'nin şu an en önemli ihtiyacının derin devlet ve paralel yapıyı tasfiye etmek, devlet kurumlarındaki tüm yabancı uzantılardan kurtulmak olduğunu vurguladı.

Yorumlar