Kadınlara aile içi iletişim ve internet bilinci semineri
Yapılan araştırmalarda, aile içi iletişimin iyi olduğu ailelerde, aile fertlerinin hem ruh hem beden sağlıklarının daha iyi olduğu belirtildi.
Yapılan araştırmalarda, aile içi iletişimin iyi olduğu
ailelerde, aile fertlerinin hem ruh hem beden sağlıklarının daha
iyi olduğu belirtildi.
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün
‘Türkiye Yetişkin Öğrenme Projesi’ kapsamında Muş’ta ‘aile içi
iletişim ve internet bilinci’ semineri verildi. Muş Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğü bünyesinde açılan kurslara katılan 200 kadın
kursiyere yönelik seminer, Bakanlık Eğitim Uzmanı Hüseyin Erdoğan
katılımıyla gerçekleşti.
Merkez İMKB Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda yapılan ‘Aile İçi
İletişim ve İnternet Bilinci’ bilgilendirme seminerine Halk Eğitim
Başkanı Hadi Taşakaya, Halk Eğitim Müdürü Savaş Bulan, Halk Eğitim
Müdürlüğü idareci ve öğretmenleri ve 200 kadın kursiyer
katıldı.
Bakanlık Eğitim Uzmanı Hüseyin Erdoğan tarafından verilen seminerde
‘İnternet bilinci, İnternet kullanımında dikkat edilmesi
gerekenler, Özel bilgi paylaşmanın riskleri, facebook ve Twitter
kullanımın sakıncaları’ konu başlıklarında internet bilincini
geliştirme amaçlı bilgi verildi. Aile içi iletişim hakkında detaylı
bilgi veren Erdoğan, “İnsan yaratılış nedeni ile tek başına
yaşayamaz. Varlığını sürdürebilmek için geçmişten bu yana sürekli
diğer insanlara ihtiyaç duymuştur. Diğer insanlarla birlikte
olabilmenin en önemli aracı ise iletişimdir. Günümüzde ortaya çıkan
başta kişiler arası ilişkilerdeki sorunlar ve bu sorunlara bağlı
ortaya çıkan pek çok psikolojik bozukluğun temelinde iletişim
becerilerindeki eksikliğin yattığı söylenebilir. Psikiyatri
klinikleriyle, psikolojik danışmanlık merkezlerinden yardım almak
için başvuranların önemli bir kısmını iletişim sorunlu insanlar
oluşturuyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki aile içi iletişimin
iyi olduğu ailelerde, aile fertlerinin hem ruh hem de beden
sağlıkları daha iyi oluyor.” dedi.
“EVLİLİKTE İLK YILLAR MASKELER DÜŞÜYOR”
Evlilik öncesi gençlerin ilgisinin hep birbirlerine yönelik olduğu
ve birbirlerini memnun etmeye çalıştığını kaydeden Erdoğan,
“Evlenecekleri kişinin beklentilerini, ihtiyaçlarını, isteklerini
düşünerek hareket ederler. Evlendikten sonra ise şahsi öncelikler
ön plana çıkar, tarafların zaafları kontrolsüz hareketleri daha çok
dikkat çeker. Aslında eşler birbirlerine karşı doğal davranmaya
başlarlar. Evlilik öncesi eşlerin birbirlerine duyduğu ilgi ise
evlilikten sonra başka alanlara yönelir. Bütün bunlar kişilerin
evliliğe bakış açısını değiştirir ve ister istemez ilişkide krizler
ortaya çıkmaya başlar. Eşlerin iletişim biçimi, birbirini anlama ve
rol paylaşımı evliliğin ilk yıllarında şekillenir. Bu önemli
dönemin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi evliliğin temellerini
sağlamlaştıracaktır.” diye konuştu.
Tek kişilik düşünme hakkında katılımcılara örnekler veren Erdoğan,
şunları söyledi: “Hem evlenirim hem de canımın istediği gibi
yaşarım.” düşüncesi ile hareket etmek evlilik mantığına tamamen
ters düşmektedir. Boşanmaların büyük oranda evliliğin ilk
yıllarında olmasının nedenlerinden en önemlisi evliliği tek kişilik
algılamaktır. Olaylara, ilişkilere iki kişilik bakabilme becerisi
kazanmak, birbirini anlayabilen, mutlu edebilen, paylaşabilen
eşlerin birlikteliğini ortaya çıkarır.”
Erdoğan, evliliğin üç dönemine değinerek, “İlk dönemde eşlerin
ilişkisinde romantik duygular hakimdir. Daha sonra, karşılıklı
kişilik çatışmalarının yaşandığı dönem başlar. Eğer kişiler akıllı
davranırlarsa bu dönemi aşarlar. Bu iki aşamadan sonra bağlılık
dönemi gelir. Açık iletişim ve imalı iletişim, sen dili, hep
huzursuzluk çıkarıyorsun, sen zaten hep böylesin, çok düşüncesizce
davranıyorsun, bu saate kadar neredesin? Çocuklara bakmasını
bilmiyorsun, bu kadar mı ilgisizsin? İnsan bir yardım eder, ne
kadar çabuk sinirleniyorsun, ben dili, gerçekten hayal kırıklığına
uğradım, eve geç kaldığın zaman çok merak ediyorum, seninle
birlikteyken mutluyum, bu şekilde cevap verdiğin için üzülüyorum,
üstelik bana saygı duymadığını düşünüyorum, duygular, sevgi dili;
“Her insanın bir veya birden fazla sevgi dili vardır. Bunları
bilerek kişilere veya eşlere yaklaşmak, doğru sevgi dilini
kullanmak, sevgimizi göstermekte bize yardımcı olacaktır. Yani
karşımızdakini sadece sevmek yetmez. Sevgimizi karşımızdakine ifade
etmek ve doğru biçimde göstermek gerekmektedir. Bunun için de karşı
tarafın sevgi dilini bilmek gerekir.” şeklinde bilgiler verildi.
Daha sonra seminer soru cevap şeklinde devam etti.
CİHAN
Yorumlar