Kadın cinayeti eyleminde 'yolsuzluk ve Kabataş' gerginliği

Kadın cinayetiyle ilgili basın açıklamasında gerginlik yaşandı. Kızını kaybeden bir babanın yolsuzluk yapanlar da dahil suçluların serbest bırakıldığı, kadınların korunmadığı eleştirisine tepki gösteren bir vatandaş, “Provokasyon yapma.

Google Haberlere Abone ol
Kadın cinayeti eyleminde 'yolsuzluk ve Kabataş' gerginliği

Kadın cinayetiyle ilgili basın açıklamasında gerginlik yaşandı. Kızını kaybeden bir babanın yolsuzluk yapanlar da dahil suçluların serbest bırakıldığı, kadınların korunmadığı eleştirisine tepki gösteren bir vatandaş, “Provokasyon yapma. Daha dün kadınları korumak için giden polis canından oldu.” dedi. Kabataş’taki saldırı iddiasına ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadelerine tepki gösteren eylemciler, “Kadınlar niçin öldürülüyor diye neden konuşmuyor.” eleştirisinde bulundu.

Muhterem Göçmen'i (31) Etiler'de çalıştığı kuaför salonunda 23 Haziran 2013 tarihinde bıçaklayarak öldüren Serdar Göçmen'in (32) yargılandığı davaya İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada savcı Abdüllatif Çakır mütalaasını açıkladı. Savcı Çakır, Muhterem Göçmen'in sanığın kendisini tehdit ettiğini, emniyete başvurarak şikayetçi olduğu, sanığın emniyete giderek savunmada bulunduğu ve akabinde serbest bırakıldığını hatırlattı. Sanığın çocuğunun okuluna yakın bir yerde ev tutmak için araştırma yaptığı sırada eşini yeniden arayarak barışmak isteğini yenilediği, ancak maktulenin sinirlenerek bu civardan ev tutmasını istemediği aktarıldı.

Alkol alan sanığın, olay saatinde maktulenin çalıştığı iş yerine gittiği belirtildi. Sanığın eşiyle konuşmak için dışarıya çağırması üzerine maktulenin, "Çocuklar senden değil ş.." diye cevap vermesi üzerine sanığın yanında bulundurduğu bıçakla maktuleye rastgele vurarak ağır şekilde yaraladığı belirtildi. Savcı Çakır, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanık Serdar Göçmen'in fiilini haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Mahkeme, mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için taraflara süre verdi ve duruşmayı erteledi.

Duruşma öncesinde basın açıklaması yapan grup, Başbakan Erdoğan’ın Kabataş iddiasıyla ilgili ifadelerine ve yolsuzluk şüphelilerin serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

Kızını kaybeden baba İrfan Tuzcuoğlu, “Kendi adamlarının hepsini hapisten çıkardılar. Ayakkabıların içinde paraları sakladıkları için. Kadınları niye korumuyorlar acaba? Bir Arap gelmiş iş adamıymış. Ne iş adamı? Bütün devleti, bankaları soyuyorlar.” şeklinde konuştu.

Bu sırada açıklamayı dinleyenlerden bir vatandaş, “Provokasyonu bırak” diyerek tepki gösterdi. Vatandaş, “Polis kadınları korumak için gitti Maltepe’de canından oldu. Tek taraflı yorum yapma.” şeklinde konuştu. Gruptakiler de vatandaşa “Bilmeden konuşma” şeklinde tepki gösterdi. Karşılıklı tartışma ve sataşma yaşanırken araya gire polis vatandaşı gruptan uzaklaştırdı.

Muhterem Göçmen’in ablası Çiğdem Evcil, Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi. Evcil, “Başbakanımız Kabataş’ta çocuğu yanındayken tartaklanan bayanın ‘türbanlı benim bacım, benim bacıma saldıdılar’ deyip savunmasına, burdaki ölen bir çok kadın türbanlıydı. Muhterem türbanlı değildi ama annesi, ablası türbanlıydı. Yani biz türbana girip de hayatımızı öylemi kurtaracağız. Ben vatandaş olarak görüyorumki ayrım en baştan yapılıyor, ‘türbanlı bacım, türbanlı kardeşim.’ Öldürülenler bizim bacımızdı, bu memleketin evlatlarıydı. Onun için neden açıklama yapılmadı. ‘Bu kadınlar niçin öldürülüyor?’ diye niye çıkıp konuşmuyor. Biz aslan kesiliyormuşuz. Gerekirse en yırtıcı hayvan olup kardeşlerimiz için adalet istiyeceğim.” ifadelerini kullandı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Sözcüsü Gülsüm Kav da hem Başbakan’ı eleştirdi hem de dün Maltepe’de polisin şehit edildiği olayı hatırlattı. Kadın yerine polisin bıçaklandığını hatırlatan Kav, “Ne yazıkki hayatını kaybetti. Ailesine başsağlığı dliyoruz. Mehmet Emin Aydın adlı polis memuru bu anlamda bir kadının hayatını, hayatını vererek kurtardı. Bu bakımdan önemlidir ve aslında kadın cinayetlerinin geldiği noktayı gösteriyor.” dedi.

Kav, “Devlet yapması gerekenler zamanında ve yerinde yapılsa ölüm tehdidi altında yaşayan kadınların hayatı kurtulacak hem de dünkü yaşanan acı olay yaşanmayacak. Bizlerin tepki vermesi için polislerin ölmesini beklememiz gerekmiyor. Ama şimdi bu tepki de neden bu hafta böyle verildi. İlginç bir şey oldu. Bir haftada üç kez kadınların hayatını toplum ve toplumun bir polisi kurtarır hale geldi. Bir, bir mücadelenin sonucu bu hale geldi. Ama bununla beraber bu hafta Başbakan her seferinde hiç bıkmadan usanmadan Kabataş’ta saldırıya uğradığı iddia edilen başörtülü kardeşimiz için nasıl bir araştırma yürütüldüğünü ortaya koymuş oldu.” şeklinde konuştu.

Kabataş’taki olayı inclemek için 80’e yakın kamera kaydının incelendiğini belirten Kav, “Genellikle bu kamera kayıtları bize gelince pek çalışmıyor. Bir kadına yönelik şiddet iddiasında bu kadar didik didik inceleme yapılması çok iyidir. İşte Kabataş ile ilgili ayrıntılı inceleme bütün kadınlar için eşitçe geçerli olmalıdır.” diye konuştu.



CİHAN

Yorumlar