Japon eğitimci: Ülkemizde dershanelerin kapatılması mümkün değil

İstanbul'da düzenlenen 31. Abant toplantısına katılan Japonya Kuman Enstitüsü'nden Shunichi Ito, Japonya’da özel eğitim kurumlarına büyük önem verildiğini söyledi. Ito, “Japonya’da özel eğitim kurumlarının ve dershanelerin kapatılması mümkün değil. Bu yasayla belirlenmiştir. Hükumetin böyle bir hakkı yoktur.” dedi.

Conrad Otel'de düzenlenen toplantının öğleden sonraki oturumunda, Türkiye’de ve Dünyada özel teşebbüsün eğitime olan katkısı masaya yatırıldı. Japonya Kuman Enstitüsü’nden Shunichi Ito, Prof. Dr. İlhan Dülger ve Almanya’dan Prof. Dr. Ludwig Haag konuşmacı olarak katıldı.

Shunichi İto, Japonya’da özel eğitim kurumlarından bazılarının üniversiteye girişe öğrencileri hazırladığını, bazılarının da ihtiyaca göre eğitim verdiğini belirtti. Ito, öğrencilerin yaşı ilerledikçe özel eğitim kurumlarına olan talebin de arttığını kaydetti. Özel eğitim kurumlarının 18. Yüzyıldan itibaren Japonya’da faaliyete başladığını hatırlatan Ito, bunların destek okullar niteliğinde olduğunu vurguladı.

Ito, Japonya’da ailelerin özel eğitim kurumlarına daha çok güvendiğini, bu oranın yüzde 71’lerde olduğunu kaydetti. Devletin, önce bu kurumlara şüphe ile baktığını ancak daha sonra önemini kavrayarak destek verdiğini de kaydeden Ito, “Kuman Enstitüsü olarak biz de devlet okulları ile işbirliği içindeyiz. Dünyada 48 ülkede Kuman’ın okulları var. 4,3 milyon öğrenci bu okullarda eğitim görüyor.” şeklinde konuştu.

Japonya’da dershanelerin kapatılmasına yönelik bir girişim olup olmadığı, Türkiye’de neden kapatılmak istendiği yönündeki bir soruya Ito, “Japonya’da özel okulları yasalar çerçevesinde. Özel okullar devlet kontrolünde değil. Orada kapatma gibi bir tartışma yok. Dershanelerin kapatılması mümkün değil. Japonya’da bu yasaya aykırı.” ifadelerini kullandı.

ALMAN PROFESÖR: ALMANYA'DA 1,5 MİLYON ÖĞRENCİ, DERSHANELERDEN YARARLANIYOR

Almanya’dan Prof. Dr. Ludwig Haag ise, Almanya’da 1970’lerde eğitimde fırsat eşitliği çalışması başladığını aktardı. Orta sınıftan gelen ailelerin çocuklarının özel eğitim kurumlarını daha çok tercih ettiğini belirtti, alt sınıfların ise orta sınıfa kıyasla daha az tercih ettiğine dikkat çekti.

Dershanelerin eğitimdeki rolünün önemine de değinen Haag, eğitimde fırsat eşitliği için dershanelerin kullanıldığını söyledi. Almanya'da 1,5 milyon öğrencinin dershanelerden faydalandığını vurgulayan Haag, ailelerin dershanelerin çocuklarının başarı için tercih ettiğini belirtti. Almanya’da çok başarılı özel eğitim kurumlarının olduğunu söyleyen Haag, “Dershanelere giden öğrenciler, 6 aylık sürede bir yıllık mesafe kaydediyor. Daha az devamsızlık görülüyor. Motivasyonları artıyor. Ebeveynleri ile daha iyi ilişki kuruyorlar.” dedi.

PROF. DR. DÜLGER: TÜRKİYE'DE DERSHANELER, ÖSYM MÜFREDATINA PARALEL HAREKET EDİYOR

Prof. Dr. İlhan Dülger de, Türkiye’de dershanelerin ÖSYM’nin müfredatına paralel hareket ettiğine dikkat çekti. Her yıl ÖSYM’nin sınav sisteminde değişiklik yaptığını belirten Dülger, dershanelerin var oluşuna sebep olanın ÖSYM olduğunu kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatından ÖSYM’nin müfredatının sapmasının dershanelere ihtiyacı artırdığını söyledi. Dülger, “ÖSYM sınavlarında müfredat dışı sorular ve test tekniği oldukça dershaneler var olacaktır. ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı ve dershaneler öğrencinin daha iyi yetişmesi bir çalışma yapabilir.” ifadelerini kullandı.

Bu arada, bazı katılımcılar, mevcut sistemin özel eğitim kurumlarına gelime fırsatı bırakmadığından yakındı. Dershanelerin düşük gelirlilere de eğitim fırsatı verdiğine dikkat çekildi. Dershanelerin kapatılmasına sebep olabilecek durumlar sorgulandı.

CİHAN