İzzettin Doğan: 'Alevi hakim' sözü yurttaşlar arasında ayrım suçuna delildir
Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarında, ‘Alevi hakim’ vurgusu yapılmasına tepki gösterdi.
Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia
edilen telefon kayıtlarında, ‘Alevi hakim’ vurgusu yapılmasına
tepki gösterdi. Doğan, “Böyle bir nitelendirme sadece bir tespit
değildir, aynı zamanda yurttaşlar arasında ayrım yapılması suçunu
sağlayan delil niteliğindedir.” dedi.
Başbakan Erdoğan ve dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında
geçen, Aydın Doğan’ın SPK’daki dosyasına ilişkin konuşmada, Aydın
Doğan hakkında karar veren hakimin Alevi olduğu vurgusu yapılmıştı.
Tapeleri değerlendiren Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, "Tapeler
olsa da olmasa da Başbakan Erdoğan’ın kendi siyasetini Alevi-Sünni
ayrımı üzerine inşa ettiğini söyledi. Doğan, “Bunu kendisi ile de
zaman zaman konuştuk. Bunun yanlış bir politika olduğunu, kısa
sürede saflarını sıklaştırma vesilesi olarak kullanılsa bile uzun
vadede ülkede derin yaralar açacağını kendisine söyledik. Bunu son
Dolmabahçe toplantısında da söyledim. Bu yanlış bir yaklaşımdır,
hiçbir başbakandan böylesine yanlış bir siyaset anlayışı
beklenemez. Tüm makamlar, ülkedeki halka ayrım yapılmaksınız hitap
edilmesi için vardır. Yani ayrım yapılamaz. Ayrım yapılması bir
ülkede işlenecek olan en fahiş hatadır. Bu insanın kendi ayağına
kurşun sıkması olayıdır. Bu maalesef Sayın Başbakan’da bir
alışkanlık haline gelmiş gibi görünüyor. Bunun derin nedenlerini
bilmiyorum. Kendisi, sadece 2 Alevi hakimin kendisini mahkum
ettiğini söylemişti bana. Bu durum hakimlerin Alevi olması ile
alakalı değildir, olsa olsa dosya içeriği böyle bir kararı zorunlu
kılmıştır. Böyle düşünmesinin bir başbakana yakışmadığı kendisine
açık açık söylendi.” ifadelerini kullandı.
“Böyle bir konuşma yapılmışsa, bu sözün Sadullah Bey’den çıkması
daha da vahim.” diyen Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü
kendisi Alevilerin yoğun olduğu bir yerden milletvekili
seçilmiştir. Bu tür yaklaşımlar Anayasa’nın açıkça ihlalidir. Çünkü
milletvekili sadece kendisini seçen bölgenin değil, Türkiye’nin her
tarafının milletvekilidir. Siz eğer burada Alevi-Sünni ayrımı
yaparsanız, ne olacak o zaman. Yangıyı Alevilere kapatıyor musunuz?
Böyle bir şeyi Anayasa müsamaha ile karşılıyor mu? Tam tersine bunu
bir suç olarak niteliyor. Böyle bir nitelendirme sadece bir tespit
değildir, aynı zamanda yurttaşlar arasında ayrım yapılması suçunu
sağlayan delil niteliğindedir. Barış içinde, huzur içinde ülkeyi
yönetmek yerine, vatandaşları kışkırtarak bir birine karşı bu
ayrımlarla düşman kutuplar haline dönüştürmektir.”
Yurttaşları ayrımcılığa tabi tutmanın vahim sonuçlarının olacağı
uyarısında bulunan Doğan, “Siz yurttaşlarınızı böyle ayrımcılığa
tabi tutarsanız, o zaman ‘neden bu Kürt sorunu falan’ diye
sormayacaksınız, ya da yarın ‘niye bu Alevi sorunu’ diye
sormayacaksınız. Uluslararası anlaşmalara dayanarak hesap sorulduğu
zaman, müdahale için gerekçe olarak kullanılırsa söylenecek sözünüz
kalmaz. Bu kadar kısır görüşlü yapılarla bir devlet nasıl
yönetilir? Yurttaşlar yasalar önünde eşittir. Bu tür yaklaşımlar
aynı zamanda fişlemelere de yol açıyor. Anayasa’da belirtmişsin
'rengi, cinsi, felsefesi ne olursa olsun yurttaşlar eşittir' diye.”
şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar