İzmirli esnaflar Başbakan Erdoğan'ın hakaret ve iftiralarını mahkemeye taşıdı

İzmir'in Karabağlar ilçesi Bozyaka semtinde 11 esnaf ve işadamı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında manevi tazminat davası açtı.

Google Haberlere Abone ol
İzmirli esnaflar Başbakan Erdoğan'ın hakaret ve iftiralarını mahkemeye taşıdı

İzmir'in Karabağlar ilçesi Bozyaka semtinde 11 esnaf ve işadamı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında manevi tazminat davası açtı. Elif gibi dimdik durduklarını söyleyen, Camia'ya gönül vermiş vatandaşlar, “Biz Allah’ın davasına, Allah’ın rızasına kilitlenmiş insanlarız. Zulüm ile âbad olanın, ahiri berbat olur. Zulme rıza zulümdür, taraftar olan zalim olur. Bizler zalim insanlar olmak istemiyoruz. Haksızlığın yanında susan dilsiz şeytanlar olmak istemiyoruz.” dedi.

Hizmet Hareketi'ne gönül veren esnaf ve işadamlarından oluşan 11 kişi, asliye hukuk mahkemesinde Başbakan Erdoğan aleyhinde ve ayrı ayrı 3 biner liralık manevi tazminat davası açtı. İzmir Adliyesi'nin A kapısında toplanan davacılar adına konuşan esnaf Remzi Tekin, “Yaşatma duygusuyla yaşatmaktan vazgeçen insanlara, hak ve hakikatle hemdem olan insanlara ithamlarda bulunmak, iftira atmak, hangi insan ehline has bir şeydir? Ömründe eline jilet bile almayan insanlara terörist demek, hangi kitapta vardır?” dedi. AK Parti'ye üye olduğunu, bugüne kadar parti için çalıştığını, bundan sonra çalışmayacağını ifade eden Tekin, “Hak ve hakikatin yanında olarak bizler, AK Parti'nin yanında güzel bir Türkiye için destek veren insanlar olarak canla başla çalıştık ama şu anda bize ‘Haşhaşi’, ‘terör örgütü’ gibi yakıştırmalar yaparak, bizim insanlarımızı rencide edip huzurumuzu kaçırıp dünyamızı karartmak için uğraşanlara tepkimizi ihsar etmek için buradayım. Bizler bugün AK Parti'nin başındaki zatı mahkeme ediyoruz. Tepkimizi gösteriyoruz. Dolayısıyla biz bundan sonra AK Parti'nin yanında değiliz. Kendisini Allah'ın rızasına adayan insanlar olarak, bize yapılan zulmün karşısında durmak için buradayız.” şeklinde konuştu.

'ELİF GİBİ DİMDİKİZ'

Erdoğan hakkında 11 tazminat davasını açtıklarını belirten Tekin, sözlerine şöyle devam etti: “Bize yapılan zulümatın elbette ki bir bedeli vardır. Biz mahşer gününe, ahirete inanan insanlarız. Bizler hak ve hukuk adına, davamız adına biraraya gelmiş, insanların daha rahat bir şekilde yaşamını sürdürmesi, ahiretinin kurtulması adına cehdügayret gösteren insanlarız. Üzerimizde bir tek jilet parçası olmadığı halde bize terörist gibi muamele yapan insanları kınıyorum. Şiddetle kınıyorum. Allah'tan korkan, başka bir şeyden korkmaz. Biz elif gibi dimdikiz. Elif gibi dimdik olan insanların yanındayız ama ‘S’ harfi olan insanların yanında durmayacağız. Dürüst insanların yanında her zaman olacağız. Biz her zaman durduğumuz yerdeyiz. Bugünden itibaren AK Parti'nin tabanında vazifeli olmamıza rağmen artık vazife yapmayacağız.”

Davacılar, dilekçelerinde şunları kaydetti: “17 Aralık'ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan bu yana kamuoyunda 'Hizmet hareketi' , 'Gönüllüler hareketi' ve 'Gülen cemaati ' gibi tanınan camiaya 'paralel devlet', 'karanlık bir örgüt', 'inlerine gireceğiz', 'takiyyeci, Haşhaşiler', 'kokuşmuş, çürümüş, gözü dönmüş bir gizli örgüt', 'sinsi virüs' gibi ifadelerle sürekli hakaret etmesinden rahatsız olduk. Başbakanımız'a göre söz konusu camia, Türkiye'yi ABD-İsrail ikilisinin milli amaçları doğrultusunda yönlendirmeye çalışan bir ihanet şebekesidir. Başta eğitim kurumları olmak üzere yurtiçinde veya yurtdışında doğrudan yahut dolaylı irtibatı bulunan ne kadar kurum ve kuruluş varsa en kısa zamanda kapatılmalıdır. Bu camiayı seviyorum. Camianın yaptığı ve bir kısmına benim de katıldığım hizmetlerin, bir terör örgütü olan Haşhaşilerin faaliyetlerine benzetilmesi bana derin acı veriyor. Başbakanımız'ın, mensubu bulunduğum camiaya yaptığı hakaret ve iftiralarına maruz kalmış bir kişi olarak, özel hayatımda ciddi mağduriyetler yaşıyorum. Bunlardan dolayı dost ve akrabalarımın bana yaklaşımları değişti. Bütün bu haksız yaklaşımlar ve yapılan hakaretler beni incittiğinden bu davaya açmak zorunda kaldım.”

Grup, basın açıklamasının ardından dava dilekçelerini, avukatları İsmet Ünsal aracılığıyla nöbetçi asliye hukuk mahkemesine verdi. CİHAN

Yorumlar