İzmir Barosu: HSYK tasarısı Türkiye’yi absürt bir noktaya getirdi
AK Parti’nin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nun yapısını değiştirme girişimine tepkiler sürüyor.
AK Parti’nin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nun
yapısını değiştirme girişimine tepkiler sürüyor. Mevcut yapısıyla
dahi siyasi iktidardan çok bağımsız olmadığını düşündüklerini dile
getiren İzmir Barosu Başkan Vekili Ercan Demir, “Şimdi ne yazık ki
Türkiye, çok absürt noktalara geldi. Yeni tasarıyla açıkça bütün
yargı bizzat yürütmeye, yani Adalet Bakanı’na, doğal olarak
Başbakan’a bağlanmak isteniyor. Bunun teklif dahi edilmesi
inanılmaz bir durum ama ne yazık ki bu teklif ediliyor ve yazık ki
örneğin Başbakan, ‘Elimde olsaydı, hepsini görevden alırdım.’ gibi
beyanlarda bulunuyor.” dedi.
Baro Başkan Vekili Demir, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, modern
demokratik yönetim biçimlerinde ayrılmaz, tartışmasız bir unsur
olduğunu söyledi. İktidar partisinin, sandık ve millet iradesi
konusunu takıntı haline getirdiğini öne sürerek, “Her şey sandıkta
elde edilen çoğunlukla çözülecek olursa o zaman kuvvetler ayrılığı
prensibi olmaz. Kuvvetler ayrılığı prensibi hayata geçmezse o zaman
demokratik bir sistem olmaz. Ne olur? Dikta rejimi olur, krallık
rejimi olur, padişahlık rejimi olur ama demokratik hukuk devleti
mahiyetinde bir cumhuriyet olmaz. Bu, Anayasa’ya aykırı.” şeklinde
konuştu. Getirilmek istenen tasarıyla HSYK’nın idari kadrosunun
tamamen görevden alınacağını savunan Ercan Demir, “Bu kadronun
yerine HSYK’nın atayacağı değil, bizzat Adalet Bakanı’nın atayacağı
bir kadro tahsis ediliyor. Yani HSYK’nın almış olduğu yürütme
kararı, aldığı soruşturmaları bizzat Adalet Bakanı’nın atayacağı
müfettiş ve hakimlerin yürüteceği, düzenleme altına alınıyor. Yine
başkanlık konusunda tüm yetkiler Adalet Bakanı’na veriliyor ve
HSYK’nın kurul olarak herhangi bir idari pratik yürütmesi, kurul
olarak karar alması bizzat Adalet Bakanı’nın iki dudağının arasına
bırakılıyor. Doğal olarak HSYK Adalet Bakanı’na, yani Başbakan’a
bağlanmak isteniyor. Bunun kabul edilebilir yanı ne? 'HSYK yargı
kuruluşu değil, idari kuruluş' deniyor; bu komik ve saçma bir
söylem. Yurttaşlarımız şöyle düşünsün, Türkiye’deki hakim ve
savcıların atamalarını, görevde yükselmelerini, görevden alınıp
alınmamalarını belirleyen kurum HSYK’dır. Eğer HSYK Başbakan’a
bağlı olursa ne olur? Herhangi bir kürsü hakiminin, vereceği bir
kararla ilgili müeyyide altına girmesinin kararını Başbakan, yani
yürütme verir. Bu durumda bir yargıç bağımsız olabilir mi? Olamaz.
Bu doğrudan doğruya yargı bağımsızlığına açık bir saldırı,
müdahaledir. Buna herkes, çok açık ve sert bir şekilde karşı
durmalı.” dedi. CİHAN
Yorumlar