İstanbul’da içme suyunun yüzde 25'i kayıp

İstanbul’da kuraklık nedeniyle yaşanan su sorununa, kayıp kaçak oranı da etki ediyor. İSKİ’nin resmi rakamlarına göre İstanbul’da geçtiğimiz yıl yüzde 25 civarında su kaybı meydana geldi. Türkiye genelinde ise su kaybının ortalama...

Google Haberlere Abone ol
İstanbul’da içme suyunun yüzde 25'i kayıp

İstanbul’da kuraklık nedeniyle yaşanan su sorununa, kayıp kaçak oranı da etki ediyor. İSKİ’nin resmi rakamlarına göre İstanbul’da geçtiğimiz yıl yüzde 25 civarında su kaybı meydana geldi. Türkiye genelinde ise su kaybının ortalama yüzde 45 olduğu belirtildi.

Kuraklık nedeniyle su sorunu yaşanan İstanbul'da kayıp kaçak su oranı da susuzluğa etki ediyor. Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) Başkanı Yasin Torun İSKİ’nin resmi rakamlarına göre geçtiğimiz yıl yaşanan kayıp kaçak su oranının yüzde 25 olduğunu söyledi. Barajlardan ve diğer kaynaklardan İstanbul’a çekilen 100 birim suyun 25’inin sayaçlara yani abonelere ulaşmadan şebeke hatlarında kaybolduğunu ifade eden Torun, “100 birim su çekilmesine rağmen sadece 75 birim suyun bize ulaştığı anlamına geliyor.” dedi.

Suyu taşıyan boru hatlarının kendi malzeme cinsine göre bir ömrü bulunduğuna dikkat çeken Torun, yaşanan kayıp kaçak durumunu şöyle ifade etti: “Bu borular eskidiği zaman kırılması, çatlaması, çökmesi dolayısıyla sutaşıma fonksiyonunu yerine getirememesi söz konusu oluyor. Bu boru hatlarından oluşan kayıplar eğer tespit edilemez, yukarıya da herhangi bir sızıntı vermezse su kayıp, kaçağının nerden olduğunu bulamayız ve maalesef resmi rakam olan yüzde 25’in devam ettiğini görmek durumunda kalırız.”

“TÜRKİYE GENELİNDE SUYUN YÜZDE 45’İ KAYIP”

Türkiye ortalamasına göre İstanbul’da durumun biraz daha iyi olduğunu kaydeden Torun bazı illerde ise kayıp kaçak su oranının yüzde 70’lere çıktığını belirtti. Torun kamuoyuna açıklanan veriler üzerinden şunları kaydetti: “Türkiye genelinde su idareleri barajlardan ve diğer kaynaklardan yıllık 4,9 milyar metreküp su çekiyor, ama bunun 2,7 milyar metreküpü atık su olarak arıtılıyor. Bu demektir ki 2,2 milyar metreküp su şebekelere giriyor ama atık su olarak çıkmıyor. Dolayısıyla bu da yüzde 45’e tekabül ediyor. Bu su tamamen yolda kayboluyor.”

İstanbul’da kayıp kaçak su oranı zaman zaman artış ve düşüş gösterdiğini söyleyen Torun, “İSKİ’nin 2013 yılı faaliyet raporunu incelediğimiz zaman bu oranın Ocak ayında yüzde 22,71 olduğunu ama Ekim ayında yüzde 27,44’e çıktığını, Aralık ayında ise yüzde 15,71’e düştüğünü görüyoruz. Bu oran ortalama olarak yüzde 24.04’tür. Türkiye genelinde çok daha vahim durumda olan şehirlerimiz var. Yüzde 70’lere varan kayıp kaçak su olan şehirlerimiz var. Bu dünyada kabul edilebilir bir oran değildir.” dedi.

“GELECEK NESİLLERİN SUYU İSRAF EDİLİYOR”

Doğal kaynakların israf edildiğine vurgu yapan Torun yapılan masrafları ise şu şekilde sıralıyor: “Bu kaybedilen su, şebekeye vermek için arıtılıyor. Arıtma masrafı, şebekeden pompalanması için yapılan enerji masrafı var. En sonunda da bunu milli servet olarak görmek lazım her şeyi para olarak görmemek gerekir. Su kaynağınız ülke genelinde 100 sene yetecek ise kayıp kaçaklar sonucunda belki 50 sene yetirebileceksiniz. Biz aslında burada gelecek nesillerin suyunu bir manada israf etmiş oluyoruz, kendi geleceğimizi de tehlikeye atarak.”

Kaçak kayıp suyun faturalara nasıl yansıdığı sorusuna Torun şu cevabı verdi: “Yüzde 70’e yakın kayıp kaçağın yaşandığı şehirden örnek verecek olursak orada bulunan su idaresi barajdan 100 birim su çekiyor. Bu suyu arıtmak için masraf yapıyor. Sonra bu suyu şehre vermek için terfi merkezlerinde elektrik harcıyor bunun masrafını yapıyor. Bu su daha sonra şebeke hattına giriyor ama evlere işyerlerine ulaşan sadece 30 birim oluyor. Ancak bize kaybolan bu 70 birimin bütün arıtma ve enerji masrafı dahil edilerek 30 birimlik faturaya yansıtılıyor. Belki aylık 40 liralık bir su faturası ödüyorsak kayıp kaçak oranı makul seviyelere indirilirse 10-15 liralık faturalarla bütün maliyetler rahatlıkla karşılanabilecek. Ancak bu kayıptan dolayı gerçekleşmiyor ve bunlar görünmeyen maliyetler olarak faturamıza yansıyor. Her ay cebimizden çıkması gerekenin belki 2-3 katı fatura bedeli çıkıyor.”

Kayıp kaçak yaşanmasının altyapıdan kaynaklandığını hatırlatan Torun Türkiye’de altyapının tamamlandıktan sonra unutulduğunu söyledi. Torun, “İçme suyu boru hattı düşüyorsunuz, bir başkası gelip doğalgaz boru hattı döşüyor ya da fiber optik boru hattı çekiyor. Kazarken diğer altyapılara zarar verilebiliyor. Bunun yanı sıra eskiyen boru hatları ve malzemelerin periyodik olarak bakımının yapılması lazım. Bu yapılmadığı takdirde boru hatlarının eskidiğini ve su kaybına sebep olduğunu maalesef bilemeyiz. Bazı hatlara ihtiyaçtan fazla basınçlı su veriliyor. Şöyle düşünün ufak bir delikten ne kadar çok basınç artırırsanız o kadar çok su kaçar. İstanbul’da İSKİ tarafından bir pilot uygulama yürütülüyor. Bu uygulamanın sonuçları henüz kamuoyuna açıklanmadı. Bu uygulama ilerleyen zamanlarda İstanbul geneli için güzel bir adım olacak. Ancak her adım geç kalmıştır.” ifadelerini kullandı.

“GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ ORANLAR GENELLİKLE YÜZDE 10’UN ALTINDADIR”

Gelişmiş ülkelerde kayıp kaçak su oranının genellikle yüzde 10’un altında olduğunu dile getiren Torun yüzde 5 ile 10 arasındaki oranların kabul edilebilir seviye olduğunu söyledi. Torun, “Avrupa’da altyapısı eski olan İstanbul benzeri şehirler bu yönde çok büyük yatırımlar yapıyor. Mesela İngiltere’de 8 milyar sterlin sadece içme suyu şebekelerinin yenilenmesi için yapılan yatırımlardır. Türkiye’nin bu yatırımlarda geç kalmaması lazım.” dedi.

AKATED Başkanı Yasin Torun ilginç verdiği örnekle yaşanan durumu şöyle aktardı: “Şöyle bir şey düşünülebilir. Bir petrol boru hattı işletiyorsak ve bu hattaki petrolün yüzde 25’i kayboluyor ve biz bunu fark edemiyoruz. Hiçbir hat işletmecisi bunu kabul edemez herhalde. Dünyada su petrolden daha değerli hale geliyor. Biz bunu maalesef göz ardı ediyoruz. Bu birazda vatandaşımızın bu konuda yeterli bilgilendirilmemesinden kaynaklanıyor.”

Yürürlüğe 8 Mayıs 2014 tarihinde giren “İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği”nin bu alanda bir ilk olduğunu anlatan Torun, “Bu yönetmeliğe göre Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bütün su idarelerine mevcut su kayıplarınızı tespit edin, bunu ilan edin ve çalışmalar yürüterek bunları düşürün dedi. Bunlar izlenerek kayıp, kaçakların düşürülüp düşürülmediği kontrol edilecek. Bazı müeyyideler var ancak yönetmelik yeni çıktığı için bunlar nasıl uygulanacak bunu zamanla göreceğiz. Şunu anlamamız lazım ki müeyyideler bizi zorlamamalıdır. Milli servetimizin israf edilmemesi konusunda sadece su idareleri, belediyeler olarak değil vatandaş olarak hassasiyet göstermemiz lazım.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar