İranlı Sarraf: Gençlerin 'Hırsız var' demesi gücüme gitti

Muğla'nın Bodrum ilçesinde İranlı işadamı Rıza Sarraf, karşılaştıkları koyda kendisine laf atan iki üniversiteli öğrencisinin dövülmesi olayıyla ilgili ifade verdi. Sarraf'ın, emniyetteki ifadesinde, "Eşimin ve çocuğumun, sanatçı...

Google Haberlere Abone ol
İranlı Sarraf: Gençlerin 'Hırsız var' demesi gücüme gitti

Muğla'nın Bodrum ilçesinde İranlı işadamı Rıza Sarraf, karşılaştıkları koyda kendisine laf atan iki üniversiteli öğrencisinin dövülmesi olayıyla ilgili ifade verdi. Sarraf'ın, emniyetteki ifadesinde, "Eşimin ve çocuğumun, sanatçı arkadaşlarımın yanında gençlerin sürekli, 'Hırsız var' diye bağırmaları gücüme gitti. Karaya çıkışta onları uyarmak istedim, itişme oldu. Üzgünüm ve şikayetçi değilim." dedi.

İddiaya göre Karaada'nın Poyraz Koyu'na tekneyle günlük tura giden İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri B.B. (20) ve Y.C. (20), aynı koyda karşılaştıkları Rıza Sarraf'ın yatını görünce, "Bu yatı hangi parayla aldın?" ve "Hırsız var!" diye bağırdı. Turdan sonra belediye meydanında gezen B.B. ve Y.C.'nin, otomobille gelen Sarraf'ın kaptanı, şoförü ve koruması tarafından tartaklandığı iddia edildi. Sağlık ekiplerince Bodrum Devlet Hastanesi'ne kaldırılan öğrenciler, tedavilerinin ardından taburcu edildi.

Olay üzerine Sarraf ve üç çalışanı, ifade vermek üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'ne giderek yaklaşık üç saat kaldı. Sarraf’ın, ifadesinde tatil için gözden uzak bir koya gittiklerini söyleyip, “Ancak yanımıza gelen teknedeki gençler, bizi tanıyınca yüzerken laf atmaya başladı. Eşimin ve çocuğumun, sanatçı arkadaşlarımın yanında gençlerin sürekli, 'Hırsız var' diye bağırmaları gücüme gitti. Karaya çıkışta onları uyarmak istedim, itişme oldu. Üzgünüm ve şikâyetçi değilim. Bunlara gerek yoktu. Zaten gergin günler yaşıyoruz." dediği öğrenildi.

B.B. ve Y.C. de emniyette ifade vererek, şikâyetçi olmadıklarını söyledi. B.B.'nin, demokratik hakları olan tepki gösterme haklarını kullandıklarını belirterek, “Hakaret etmedik, basit birkaç soru sorduk. Bize hakaret ettiler, tehdit ettiler. Ardından tekneden indiğimizde saldırıya uğradık. Emniyette birbirimizden özür diledik. Şikâyetçi olmaktan vazgeçtik." şeklinde konuştuğu iddia edildi.

Öğrenciler B.B. ve Y.C., emniyet bahçesinin içine sokulan otobüsle İstanbul'a gitmek üzere dün saat 23.00 sıralarında yola çıktı. Sarraf'ın teknesi ise sabah saatlerinde marinadan açılıp Gökova'ya hareket etti. Öğrencilerin, olayın ardından Muğla Barosu'ndan avukat talepleri bulunmadığı kaydedildi.

Öte yandan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu olayla ilgili olarak TBMM Başkanlığı'na, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın cevaplaması talebiyle bir soru önergesi verdi. Tanrıkulu, önergesinde şu soruları yönetti: "19 Haziran 2014 günü Bodrum'da kendisini protesto eden vatandaşlarla tartışan Reza Zarrab'ın korumalarının vatandaşlarımıza saldırarak darp etmelerinden sonra Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün, yapılan şikayetlere rağmen Reza Zarrab'ı ve korumalarını gözaltına almamasının hukuki gerekçesi nedir? Vatandaşlarımızın Reza Zarrab'ın korumaları tarafından darp edilmelerinin ardından yetkili savcılık tarafından Reza Zarrab ve korumalarıyla ilgili yasal prosedür neden uygulanmamıştır? Reza Zarrab ve korumaları, gündüz vakti Bodrum'da vatandaşlarımıza saldıracak cesareti nereden almaktadır? İçişleri eski Bakanı'nın, 'Vallahi öyle bir şey olursa senin önüne yatarım.' söyleminden cesaret alarak mı vatandaşları darp etmektedir? Bu olayla ilgili Bakanlığınıza ya da şahsınıza ulaşan şikayet var mıdır? Varsa konuyla ilgili ne tür bir işlem yapılmıştır? Reza Zarrab ve korumaları, vatandaşlarımıza karşı saldırıları ve darp eylemleri sebebiyle gözaltına alınacak mıdır? Haklarında Bodrum Başsavcılığı'nca kamu davası açılacak mıdır? 20 Nisan 2014 günü basına yansıyan haberlerde, Reza Zarrab'ın basına verdiği mülakatta, 'Cari açığın yüzde 15'ini ben kapattım.' ifadeleri yer almıştı. Kapatılan cari açıktan sonra kendisini protesto eden vatandaşlara uygulanan darp sonucu yasal prosedür uygulanmamasıyla ilgili 'adalet açığı' var mıdır? Varsa bu adalet açığı ne zaman giderilecektir? Bu olayda sorumluluğunu yerine getirmeyen ilgili görevliler hakkında yasal işlem yapılacak mıdır?" CİHAN

Yorumlar