‘Irak Türkleri için ayağa kalkalım’

Telafer’de bir insanlık dramı yaşandığını belirten Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, “Dünyanın her köşesine yardım götüren Kızılay neredesin? AFAD neredesin? Libyalı isyancılara yardım gönderilirken, Suriye nüfusunun...

Google Haberlere Abone ol
‘Irak Türkleri için ayağa kalkalım’

Telafer’de bir insanlık dramı yaşandığını belirten Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, “Dünyanın her köşesine yardım götüren Kızılay neredesin? AFAD neredesin? Libyalı isyancılara yardım gönderilirken, Suriye nüfusunun yarısı Türkiye’de ikamet ettirilirken, Filistinlilerin dertleriyle dertlenip ağlarken Irakta katledilen, sürgün edilen, ezilen Türkmenlere bu sağır, bu dilsiz ve bu kör bakış nedendir?” dedi.

İl temsilciliği binasında, Irak'taki çatışmalar yüzünden zor durumda kalan Türkmenlerin durumuyla ilgili bir basın açıklaması düzenlendi. Türkmenlerin durumunun kaygı verici olduğunu söyleyen Doğruyol, buna sessiz kalındığını ifade etti: “Dünyanın dört bir yanında Türklere uygulanan soykırımlardan dolayı Türk milleti olarak kara günler yaşıyoruz. Sözde dünya liderliğine soyunarak Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanlığını ve emperyalist planların taşeronluğunu yapanlar, içinde bulunduğumuz coğrafyanın kan gölüne dönmesine de sessiz kalmışlardır. Stratejik derinlik söylemi, Türk milletini yutan dipsiz bir kuyuya dönüşmüştür. Musul’da Türk konsolosluğu, tek bir mermi dahi sıkılmadan teröristlere teslim edilmiştir. Konsolosumuz da dahil olmak üzere askerlerimiz ve konsolosluk çalışanlarımız, kamu görevlilerimiz teröristler tarafından rehin alınmışlardır.” diye konuştu. Binlerce yıllık Türk şehri Telafer’de insanlık dışı bir dram yaşanmakta olduğunu dile getiren Doğruyol, şunları söyledi: “Ama bir tek yetkili çıkıp Türkmen soydaşlarımızla ilgili bir açıklama yapamamaktadır. Telafer’den kaçan 200 bin Türkmenin, aç susuz yollarda olduğu bilgisi gelmektedir. Bu kadar mı kimyanız bozuldu, bu kadar mı ruhunuzu benliğinizden uzaklaştırdılar, hiç kanınıza dokunmuyor mu? Yolsuzlukları ortaya çıkarmak için operasyon yapan savcıya, askere, polise, kamu görevlisine, hakkını aramak için biraraya gelen vatandaşlarımıza terörist diyen ama yüzlerce insanı çukurlara doldurup toplu katliam yapanlara terörist diyemeyen yetkililer var. Ülkenin batısında Ali kıran baş kesenler, Sivas’ın doğusunda ve sınırlarımızın dışında kıllarını bile kıpırdatmamaktadırlar. İşte bu yüzden yıllardır yurtdışında yaşayan soydaşlarımız, büyük bir ihmalin ve dışlanmışlığın kurbanı olmaktadır.”

Bölgedeki acının ve her geçen gün artan şiddet olaylarının son bulması çağrısında bulunan Doğruyol, şunları kaydetti: “Türkmeneli'nde katledilenlerin ismi Rabia olmadığı için mi birilerinin kılı kıpırdamamaktadır? Adana’da durdurulan TIR’larda Türkmenlere yardım yapıldığı söylenmişti. Bu yardımlar nerededir? IŞİD terör örgütünün elemanlarının Türkiye’de tedavi edildiğine dair iddialar doğru mudur? Ne acıdır ki ülkemizi yönetenler, bölgeyi kan gölüne çeviren ve toplu katliamlar yapan terör örgütü IŞİD’i hâlâ terörist olarak değil, 'IŞİD unsurları' olarak tanımlamaktadırlar. Bugün bayrağımız yerlere indirilmiş, konsolosluk topraklarımız işgal edilmiş, vatandaşlarımız, askerlerimiz, memurlarımız esir alınmış, soydaşlarımız ise sürgün yollarına düşürülmüştür. Siyasi iktidar teröristleri muhatap alır olmuş, devlet içeride ve dışarıda teröristlerle pazarlık masasına oturmak zorunda bırakılmıştır. Bu iktidar, teröristlerle pazarlık yapmayı alışkanlık haline getirmiştir. Görülüyor ki idareciler, uyguladıkları yanlış politikalar sonucunda dar bir siyaset çerçevesine sıkışmışlardır. Kime, ne sözler verdiniz? Kimlerle neyin pazarlığını yapıyorsunuz? Kimden neden korkuyor, neden susuyorsunuz? Açıklayın, özür dileyin, tövbe edin, gereğini yapın! Türk milleti arkanızda olacaktır. Hiç kimsenin bu milletin içini yakmaya, soydaşlarımızı yalnız ve çaresiz bırakmaya ve bir terör örgütünün insafına terketmeye hakkı yoktur. Tarih, bu sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti’nin omuzlarına yüklemiştir. Bölgede yaşananlara başta Türk Hükümeti olmak üzere tüm dünya devletleri kısa zamanda müdahale etmeli ve Irak’ın toprak bütünlüğü derhal sağlanmalıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak, Mısır’da iç çatışmada ölen bir çocuk için aylarca eylem yapıp mitinglerde gözyaşı döküp Türkmen katliamına sessiz kalanları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Yolsuzluk operasyonunu sonlandırmak için 'Ölümü göze aldık' diyerek kefen giyip miting yapanları, bir kerecik olsun bir Türk için de eylem yapmaya davet ediyoruz. Allah aşkına, Müslüman Türk milleti olarak soy birliğimiz, dil birliğimiz, kültür birliğimiz, tarih birliğimiz, kader birliğimiz olan Irak Türkleri için ayağa kalkalım.” CİHAN

Yorumlar