İpek beze işlenen tarih göz kamaştırıyor
Yıllar önce ipek bir mendile işlenen harita, o dönem Sivas'a verilen değeri gözler önüne serdi.
Yıllar önce ipek bir mendile işlenen harita, o dönem Sivas'a
verilen değeri gözler önüne serdi. 1903 yılında Tarım ve Sanayi
Fuarının anısına ipek mendil üzerine basılan Sivas haritasını,
'Özlenen Sivas' diye adlandıran harita sahibi Ahmet Tükek, "Özlenen
Sivas diyorum, çünkü bugünkü Sivas göç veren, işsizlik sayısı her
geçen gün artan, sanayisi olmayan ve değerlerine sahip çıkılmayan
bir yer. 1903 tarihinde sınırları Trabzon, Halep, Elazığ ve Ankara
olan bir Sivas'tan bahsediyoruz. Bu mendilin bir eşi daha yok.
Sivas'ın da bir eşi benzeri yok lakin, sahip çıkmasını bilmiyoruz."
dedi.
Sivas'ın çok büyük bir vilayet olması sebebiyle sınırları
içerisinde Fransa Konsolosluğu'nun dahi olduğunu belirten Tükek,
konsolosluğun o dönem yaptıkları yazışmalarla ilgili ellerinde
belgeler olduğunu belirtti. 1920 yılında 1 milyon 199 bin 500
nüfusa sahip olan Sivas'ın son yıllarda sürekli kan kaybettiğini
vurgulayan Tükek, şöyle devam etti: "Yakın bir zamanda 2023
vizyonuna baktım. Görülen o ki Sivas göç vermeye devam edecek.
Bakanımız, valimiz, başkanımız, sivil toplum kuruluşları ve biz
Sivaslılar elimizi taşın altına koyup özlenen Sivas'a yeniden
kavuşabilmek adına girişimlerde bulunmalıyız. Başka bir Sivas yok.
'İstanbul'da birkaç milyon Sivaslı var' sözü bizim övüncümüz değil
utancımız olmalı. Bugün ilimiz sanayisi, tarihi değerleri,
üniversitesi, askeri eğitim birliği gelişmiş olsaydı, Sivas bir
dönem ilçesi Kayseri'ye yetişmek için çaba harcayacağına bugün
Başkent Ankara ile kapışır durumda olurdu.
Mademki sanayisi gelişmemiş bir ile sahibiz. Öyle ise her esnafın
ekmek kapısı olan üniversitemizi geliştirmeli ve Milli Savunma
Bakanlığı'nın başında bir Sivaslı varken askeriyemizi
güçlendirmeliyiz. Ancak bu şekilde göçün önüne geçebiliriz diye
düşünüyorum."
147 BİN ERMENİ
Tükek, 1864-1922 yılları arasında Osmanlı Devleti'nin vilayeti olan
Sivas'ta 147 bin 99 ermeni ve 75 bin 324 Yunanlının yaşadığını da
ifade ederek, "Bir zamanlar 100 bine yakın Ermeni'nin yaşadığı
ilimizde bugün sadece 20 aile var. Sivas'ı Madımak katliamıyla,
Aleviler ve Sünniler arasındaki gerilimle hatırlıyor bugünkü
kuşaklar. Oysa Sivas'ın tarihi bir zamanlar bu toprakların çok daha
zengin bir insan kaynağına ev sahipliği yaptığına tanıklık ediyor.
Yalnızca yüz yıl önce, Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden,
bugünkü Sivas iliyle hemen hemen aynı yerleşim yerlerini kapsayan
Sivas Sancağı, Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden
biriydi.
ERMENİ KAYITLARI
Ermeni patriklerinden Mağakya Ormanyan 1912'de yayınladığı 'Ermeni
Kilisesi' adlı kitabında ise sancaktaki Ermeni nüfusunu kilise
kayıtlarına dayanarak 97 bini Gregoryen, 5 bin 500'ü Katolik, 2
bini Protestan olmak üzere 104 bin 500 olarak verir. 1914 Osmanlı
nüfus sayımında ise bu sancakta yaşayan Ermenilerin 78 bin 605'i
Gregoryen, 2 bin 395'i Katolik, 1 bin 915'i Protestan olmak üzere
82 bin 915 olarak geçer. Farklı kaynaklar, bu yıllarda Sivas kent
merkezinin 45 bine yakın olan nüfusunun üçte birinden fazlasını
Ermenilerin oluşturduğundan bahseder.
Aslında eski adı Sebastia olan bu şehrin, Roma İmparatorluğu'nun
Armenia Minor adlı eyaletinin merkezi olduğunu ve 11. yüzyılda
doğudan büyük bir Ermeni göçü aldığını dikkate alırsak, bu nüfus
verilerinin hiç de şaşırtıcı olmaması gerekir. Kültür alanında
faaliyet gösteren çeşitli dernekleri, tiyatro grupları ve
kumpanyaları olan Sivaslı Ermeniler gazete ve dergi de
çıkarıyorlardı. 1905-1907 yıllarında yayınlanan "Ged", 1909-1911
yıllarında önce haftalık, daha sonra iki haftada bir yayınlanan
"Antranig", 1910-1914 yıllarında yayınlanan haftalık gazete
"Hoğtar"; 1910-1913 yıllarında yayınlanan aylık dergi "Nışdrag",
1913 yılında yayınlanan "Ağavni", 1913 yılında yayınlanan "Gapira",
20. yüzyıl başında Sivas'ta çıkan Ermenice süreli yayınlardı. Sivas
valiliğinin resmi yayını olan "Sivas" gazetesi de bir dönem
Türkçe-Ermenice olarak yayınlanmıştı. Gazetenin editörü, vilayet
matbaasının da başında bulunan Antranik Vartanyan'dı.
Yıllar önce Alevisi, Kürdü, Çerkezi, Ermenisi, Sünnisi bir
yaşadığımız ilimizde güç vardı. Birlik ve beraberlikten güç
kazanmış, kardeşçe yaşamışız. Bugün ise sudan sebeplerle
birbirimizi yıpratıyor, ilimizi terk ediyor, yardıma muhtaca sırt
çeviriyor, siyasi bir kavganın içerisinde yüzüp duruyoruz.
Özellikle siyasi kavgalara son verip özlenen Sivas'ı tekrar inşa
etmek için el ele vermeliyiz."
CİHAN
Yorumlar