İntihar ettiği belirtilen askerin babası, savcılığın kararına itiraz etti

Nöbetteyken firar ettiği açıklanan ve 5 gün sonra ölü bulunan Er Ali Önal'ın babası Bayram Önal, oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia ederek, savcılığın 'kovuşturmaya gerek yok' kararına avukatı aracılığıyla itiraz etti.

Google Haberlere Abone ol
İntihar ettiği belirtilen askerin babası, savcılığın kararına itiraz etti

Nöbetteyken firar ettiği açıklanan ve 5 gün sonra ölü bulunan Er Ali Önal'ın babası Bayram Önal, oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia ederek,
savcılığın 'kovuşturmaya gerek yok' kararına avukatı aracılığıyla itiraz etti.
Olay Yeri İnceleme, otopsi ve Adli Tıp Kurumu Raporları'nda ortaya çıkan bazı gerçek ve şüphelere rağmen hala dava açılmadığını belirten baba, "Şüpheler aydınlatılmadan oğlumun intihar ettiğine inanmam" dedi.

Bitlis Tatvan 10. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda er olarak askerliğini yapan Ali Önal'ın 14 Ekim 2011'de firar ettiği açıklandı. 5 gün sonra ise birliğine yaklaşık 30 kilometre uzakta yol ortasında zimmetli silahıyla birlikte ölü bulundu. Savcılık, yaptığı soruşturmada Önal'ın intihar ettiğine kanaat getirerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

"FİRAR ÖNCESİ İMZANIN SAHTE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"

Oğlunun askerden kaçması için hiçbir neden olmadığını anlatan acılı baba Bayram Önal, oğlunun 'Nöbetten firar' ettiğinin kurgulandığını iddia etti. Bu iddiasını Adli Tıp Kurumu'nun nöbet defterlerinde yaptığı imza incelemesine dayandıran baba, "Nöbet defterinde, oğlumun nöbete çıkarken attığı imza var, ama nöbet sonrası imzası yok. Yani nöbetteyken firar etmiş gibi görünüyor. Oysa Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporda, nöbete çıkarken atılan imzanın oğluma ait olmadığı kesin bir şekilde ispatlandı. Savcılık, sahte imzayı neden araştırmıyor?" diye sordu.

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın söz konusu imzaya ilişkin raporunda şu ifadeye yer veriliyor: "A. Önal'a atfen atılı teslim alan imzası ile adı geçene ait karşılaştırma imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla Ali Önal'ın eli ürünü olmadığı."

"CESEDİNDE BİR DAMLA KAN YOKTU"

Oğlunun firar haberiyle Konya'dan Tatvan'a gittiğini anlatan baba, 5 gün sonra oğlunun ölü olarak bulunduğu haberini aldığını anlattı. Bunun üzerine olay yerine gittiğini ve oğlunu kendisine gösterdiklerini söyleyen baba, oğlunun üzerinde, kıyafetlerinde ve öldüğü yerde kan bulunmadığına dikkat çekti. Üzerindeki kamuflajların ise ütülü ve yeni olduğunu aktaran baba şunları söyledi: "Sürekli eğitim yapan bir askerin kıyafetli o kadar temiz ve yeni olamaz. Üstelik kıyafetlerinde hiç kan yoktu. Birileri öldürüp kıyafetlerini değiştirdikten sonra yola oğlumu bırakmış olmalı."

"JANDARMA RAPORUNDA GÖZDEN KAÇAN NOT: SİLAH SERİDE"

Ali Önal'ın ölü olarak bulunmasının ardından olay yerine gelen jandarma ekiplerinin hazırladığı tutanakta Önal'a ait silah da yerde yanında bulunduğu belirtiliyor. Jandarmanın hazırladığı raporda seri nosu belirtilen silah için "Yerde, emniyeti seri durumda bulunuyordu" ifadesine yer veriliyor. Önal'ın otopsi raporunda ise tek mermiyle öldüğü belirtiliyor. Ancak G-3 piyade tüfeği emniyeti seri konumdayken dakikada 600 mermi attığına dikkat çeken baba Bayram Önal "Oğlumun üzerine zimmetli G-3 piyade tüfeğiyle intihar ettiği belirtiliyor. Seride olan bir tüfekle nasıl tek kurşunla kendini vurabilir?" diyerek oğlunun intihar etmediğini, başkası tarafından vurulmuş ve intihar süsü verilmiş olduğunu iddia etti.

"KAMERA ÇOK, KAYIT YOK"

Bayram Önal'ın avukatı Süleyman İslambay, Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olay hakkında Önal'ın intihar ettiğine kanaat getirdiğini, ancak soruşturmada birçok eksiklik bulunduğunu ileri sürdü. Er Önal'ın öldüğünde yanında bulunan silahta hiçbir parmak izine rastlanmadığına dikkat çekti.

Savcılığın, nöbet çizelgesini tanzim eden, silah teslim görevlisi Y.B.'nin ifadesine başvurmadığını, nöbetçi değişimiyle görevli askeri dinlemediğini öne süren İslambay, firarın gerçekleştiği iddia edilen yolda birçok kamera bulunmasına rağmen savcılığın herhangi bir kamera kaydı temin edemediğine değindi. İslambay, savcılığın olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itiraz ettiklerini söyledi. CİHAN

Yorumlar