İnce: Lisede Lefter'i izlemeye giderdim diyor, 10 yaşında liseye gidiyor demek

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, hükümetin Musul’da konsolosluk görevlilerinin kaçırılmasında topu muhalefete attığını öne sürdü. İnce, “Konsolosluk görevlilerinin kaçırılmasında topu muhalefete atan gerçekten şeref yoksunudur. Bunu söylüyorsa bir kişi ya şeref yoksunudur ya da geri zekalıdır. Bu bizim işimiz mi?” dedi.

Muharrem İnce; Erdoğan'ın, 'Ben lise yıllarında Fenerbahçeliyim. Ben Lefter'i izlemeye giderdim' dediğini hatırlatarak, "Bir araştırayım dedim. Lefter 1964'te jübile yapmış. Bu adam 1954 doğumlu, 10 yaşında liseye gidiyor demek ki. Palavra bol. Çocuğu üzerinden yalan söyleyen Fenerbahçe üzerinden yalan söyleyen, bu millete neler söylemez artık." diye ifade etti.

Bursa’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Muharrem İnce, geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra’nın yaşıyla ilgili söylediği yalanı ortaya çıkardığını söyledi. "Her gün bir yalan söyleyen bu adamdan kurtulmamız lazım" diyen İnce, Başbakan Erdoğan'ın katıldığı televizyon programında bir yalanı da kendisinin bulduğunu dile getirdi.

Erdoğan'ın, 'Ben lise yıllarında Fenerbahçeliyim. Ben Lefter'i izlemeye giderdim' dediğini hatırlatan Muharrem İnce, şunları söyledi: "Bir araştırayım dedim. Lefter 1964'te jübile yapmış. Bu adam 1954 doğumlu 10 yaşında liseye gidiyor demek ki. Palavra bol. Çocuğu üzerinden yalan söyleyen Fenerbahçe üzerinden yalan söyleyen, bu millete neler söylemez artık. Yalanları saymakla bitmez, SSK emeklisiyim dedi milletvekili emeklisiydi. Mesela, ‘79'da Metris'te işkence gördüm. Her taraf su içinde' dedi. Metris cezaevi 1979'da yok 1981'de açıldı. Bunda çok var bunlardan. ‘Ne istedik de vermedik, cemaate' dedi, sonra, ‘cemaatin bizim dönemimizde güçlendiğini söyleyenler yalan söylüyor' dedi. İsmet İnönü ile ilgili söyledikleri yalanları söylemeye hiç gerek yok. Baştan sona yalan. Bu İsmet İnönü takıntısını anlamış değilim. Herhalde dedesinin İsmet İnönü'ye olan gıcıklığını bugünlere taşıyor. O kümeste saklanma olayı herhalde çok ağrına gitmiş. ‘Dedem şehittir' dedi Kars'ta hiçbir belge falan çıkmadı. ‘Barzani teröre yataklık ediyor' dedi. Sonra, ‘Barzani'ye kardeşim' dedi. İsrail Cumhurbaşkanına, 'One minute' dedi posta koydu. Üç gün sonra kıvırdı. Yine, ‘görüşen şerefsizdir Apo'yla' dedi. Sonra, ‘ben görüşmedim devlet görüştü' dedi. ‘Başörtülü bacıma saldırdılar. Cuma günü görüntüleri yayınlayacağım' dedi. 56 cuma geçti hala görüntüler yok. Bunları toplasak Ana Britannica yazılır. Bu yalanları söyleyen birinin Atatürk'ün koltuğunda oturmaması gerekiyor. Bu hepimizin sorunu bu sadece CHP'lilerin sorunu değil. Zaten 7 parti şu anda ortak adayı destekliyor. Nasıl bunların Yalova'da 1 Haziran’da burnunu sürttüysek bu sefer de Türkiye çapında sürteceğiz."

"ARINÇ, YALOVA’DA OYLARININ YÜZDE 65 OLDUĞUNU SÖYLÜYORDU"

İnce, cumhurbaşkanı seçimlerindeki oy oranları ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Adayımız yüzde 54 oy alacak" sözünün hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti: "Yalova seçimlerinde Bülent Arınç kendi adaylarının yüzde 64 oy alacağını söylüyordu. Yalova il başkanı ‘yüzde 70 alıyoruz' dedi. Yalova'daki tahminlere benzer bir tahminse bu, ben ne olacağıyla ilgilenmiyorum. 50 artı 1 olsun yeter."

"ŞEREF YOKSUNU"

Musul’da konsolosluk görevlilerinin kaçırılmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan İnce, hükümetin sorunu muhalefete mal ettiğini iddia etti. İnce, şöyle devam etti: "Meclis'te bu konuda genel görüşme istemiştik. AKP grup başkanvekili gelip dedi ki ‘Şu anda rehinelerle ilgili pazarlıklar sürüyor, isterseniz görüşmeleri erteleyelim’ dedi. ‘Hay, hay’ dedik. Konsolosluk görevlilerinin kaçırılmasında topu muhalefete atan gerçekten şeref yoksunudur. Bunu söylüyorsa bir kişi yo şeref yoksunudur ya da geri zekalıdır. Bu bizim işimiz mi? ABD, askerimizin başına çuval geçirildiğinde ‘nota verecek misiniz?’ dediler. ‘Ne notası, müzik notası mı?’ dediler. Konsolosluk görevlilerini kaçıranlara Başbakan rica ediyor, böyle bir başbakan. Elini yüzüne bulaştırdılar, ‘sıfır sorun’ diye ‘sıfır komşuya’ getirdiler. Rezil ettiler Türkiye Cumhuriyeti’ni. Komşularımızı değiştirdiler. Bizim Suriye’de komşumuz şimdi PKK mı, IŞİD mi, merkezi hükümet mi belli değil. Türkiye’nin sınırları değişti. Bir de yüzsüzlükle, utanmazlıkla, kepazelikle bir de gelip bunu CHP’ye mal ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Buna cevap vermeye tenezzül bile etmem. Hem devleti yöneteceksin, işleri rezil edeceksin, sonra gelip bunu CHP’ye mal edeceksin."

CİHAN