'İlçedeki esnaf kazansın' diye açılan MYO'lar zarar ediyor

Sanayiciye ve hizmet kollarına ara eleman yetiştirme gayesi ile açılan meslek yüksek okulları(MYO), küçük şehirlerin ekonomisine 'hareketlilik getirsin' diye ilçelere de açılmaya başlandı. Türkiye genelinde 701'i gündüz, 481'i ikinci öğretim olmak üzere bin 182 MYO hizmet veriyor. Bunlardan 170'i il merkezinde, 311'i ilçelerde eğitim hizmet veriyor. Yapılan araştırmalar ikinci öğretim MYO'larda sadece 66 programda gelirin giderinden fazla olduğunu, 341 programın kendi kendini idare ettiğini, bin 571 programda ise gelirin gideri karşılamadığını ortaya koydu. Uludağ Üniversitesi Rektörü Kamil Dilek ise 'esnaf, lokantacı kazansın' diye ilçelere açılan yüksekokulları doğru bulmadığını söyledi. Dilek, "İstanbul'dan ilçeye giden bir çocuğu orada mutlu edemezsiniz. Anketlerde bunu ortaya koyuyor." dedi.

ÜNİVERSİTELERARASI KURUL MYO'LARI GÖRÜŞTÜ

Üniversiteler Arası Kurul'un (ÜAK), Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’nın katıldığı toplantıda MYO'ları masaya yatırdı. Toplantıda bir çok MYO'da ikinci eğitimlerin kapanma noktasına geldiği, MYO’ların üniversitelerin lisans eğitimlerini zorladığı, üniversitelerin akademik derinliklerine olumsuz etkide bulunduğu, MYO’lardaki akademik kadronun, akademik kariyer yapma endişesi arttıkça programlarda uygulamaya dayalı eğitimin azaldığı konuşuldu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'da yeni meslek yüksekokulu branşlarının açılmasında yüzde 80 doluluk oranı şartı aranacağını, altında olan programlara izin verilmeyeceğini vurguladı.

1571 MYO PROGRAMI ZARAR EDİYOR

Toplantıda, ÜAK Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu'nun talebi üzerine Süleyman Demirel Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Cengiz Kayacan, ikinci öğretim MYO'ların ülkemizdeki genel durumu ile ilgili bir sunum yaptı. Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Prof. Dr. Kayacan, "Özellikle ilçelerde açılanlar olmak üzere bir çok üniversiteye bağlı MYO’larda ikinci eğitimin sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Programların sürdürülebilir hale gelmesi için 2009'da 49 olan asgari öğrenci sayısının 2013 yılında en az 63’e çıktığı görülüyor. Türkiye genelinde 701 gündüz, 481'de ikinci öğretim veren MYO bulunuyor. Bunlardan sadece 170'i il merkezlerinde eğitim öğretimini sürdürürken 311'i ilçelerde kısıtlı imkanlarla hizmet veriyor. 2013-2014 eğitim öğretim yılında ikinci öğretim harç bedeli dönem başı 770 TL olarak uygulanıyor. İkinci öğretim veren MYO'larda sadece 66 programın geliri giderinden fazla. 341 program durumu idare ederken 1571 program zarar ediyor. MYO’ların üniversitelerin lisans eğitimlerini zorladığı, üniversitelerin akademik derinliklerine olumsuz etkide bulunduğu ortada. MYO’larda çalışan akademik personelin akademik kariyer yapma endişesi arttıkça, programlarda uygulamaya dayalı eğitimin azaldığı ve MYO’ların gelecek ÜAK toplantılarında ayrı ve özel bir gündem maddesi ile ele alınması gerektiğini düşünüyorum."

Gelinen noktada MYO'ların yeniden ele alınmasının kaçınılmaz olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Cengiz Kayacan, "İstatistik olarak MYO'ları ele aldık. Özellikle ilçelerdeki MYO'ların artık az tercih edildiğini görmemiz lazım. Çünkü öğrenci sadece dersleri baz almıyor, sosyal imkanları da göz önünde bulundurarak tercihini yapıyor. MYO'ların piyasanın arzu ettiği ara elamanı ne ölçüde karşıladığı konusunda çalışma yapmak zorundayız. Kesinlikle MYO'lar yeniden gözden geçirilmeli." diye konuştu.

'İLÇEDEKİ ESNAF KAZANSIN DİYE MYO AÇMAK DOĞRU DEĞİL'

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek'de, üniversite olarak her ilçede meslek yüksekokulları bulunduğuna dikkati çekerek, "Gerçekten amacına ulaşıp burada yetişenler sanayiye gidiyor mu yoksa lisans bölümüne mi geçiyor. Bunlara iyi bakılmalı. Doluluk oranları da, tartışma konusu. İlçelerde 'esnafa, lokantaya iş olsun' diye meslek yüksekokulu kurmuşuz. İstanbul'dan gelen çocuğun orada mutlu olması mümkün mü? Bunu sadece eğitim olarak düşünmemek lazım. Kalacak yer ve sosyal imkanlar olarak da ilçeler problemli. Anketler zaten bunu ortaya koyuyor."

CİHAN