İlahiyatçı Yazar Kocabıyık: Aile yapısı kanser olursa geleceğe umutla bakılmaz

İlahiyatçı Yazar İbrahim Kocabıyık, Türkiye'de boşanma davalarının yüzde 70'i geçtiğini belirterek, ülkenin hücresinin aile olduğunu, ailenin kanser olması durumunda dünya tarihine ve ülkenin geleceğine umutla bakılamayacağını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
İlahiyatçı Yazar Kocabıyık: Aile yapısı kanser olursa geleceğe umutla bakılmaz

İlahiyatçı Yazar İbrahim Kocabıyık, Türkiye'de boşanma davalarının yüzde 70'i geçtiğini belirterek, ülkenin hücresinin aile olduğunu, ailenin kanser olması durumunda dünya tarihine ve ülkenin geleceğine umutla bakılamayacağını söyledi.

Antakya Kültürlerarası Diyalog Derneği'nin (AKADİM) davetlisi olarak Hatay'a gelen İlahiyatçı Yazar İbrahim Kocabıyık, 'Herkes O’nu Okuyor' yarışması kapsamında düzenlenen 'Peygamber Yolu' konulu konferansta, Peygamber Efendimiz'i (sas) sevenlerin, bir rehber olarak öğrettiği değerlerden bugünlerde çok istifade edilmesi gerektiğini söyledi.

Toplumun hücresinin kanser olmaya başladığına vurgu yapan Kocabıyık, Peygamber Efendimiz'in (sas) öğrettiği, ailenin nikah üzerine kurulu olduğunu hatırlattı. Kocabıyık, “Cahiliye döneminde insanların göz koyduğu kadın için sırtındaki hırkasını bahçesine atıp kadını götürüyordu. Efendimiz (sas) işte böyle bir toplum üzerine geldi ve nikah esası getirdi. Peygamber Efendimiz'in (sas) bize öğrettiği aile, nikah üzerine kuruluyor. Sonra koyduğu bu kuralın değişmemesi için de şöyle buyuruyor, 'Bu nikah benim sünnetimdir. Kim bundan yüz çevirse benden değildir.' Biz yuvalarımızı kurarken nikah üzerine kurarız. Bu yuvayı yıkanı da erkek olsun, kadın olsun Allah'ın hiç sevmediğidir.” dedi.

Herkesin ilk aile olan Adem ve Havva'nın çocukları olduğunu anlatan İbrahim Kocabıyık, “Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de, Adem ile Havva arasında, Ali ile Hatice arasında, Fatma ile Mehmet arasında gönüllerinde şefkat, merhamet ve sevgi yarattık diyor. Evet hayat boşluk kabul etmiyor. Sevgi, şefkat gönülle olur. Buradan merhameti çıkarırsak, şefkati çıkarırsak, muhabbeti, sevgiyi çıkartır atarsak, yerine ne dolacaktır. Kin, gayız, öfke gazap. Bunlar dolarsa şahitler huzurunda zevceliğe kabul ettim diyen insanların bir yastıkta ömür geçirmeleri mümkün değil. Çünkü burası kin, öfke dolmuş. Sevgi ve merhamet yok. Rabbimiz dikkat çekiyor; huzurla ve mutluluk ile o yuvayı devam ettireceksek gönlünüzdeki sevgiyi, merhameti ve şefkati çıkarmayın. Onun için de kalp kalbe karşıdır.” diye konuştu.

İlahiyatçı Yazar İbrahim Kocabıyık, Kutlu Doğum haftalarında Peygamber Efendimiz'e (sas) karşı olan iman, inanç ve sevincin yenilendiğine de vurgu yaparak, şunları ifade etti: "Tarih boyunca bir filozofun söylediği nazariyeyi, başka gelen bir filozof yıkmıştır. Nazari, teori olduğundan dolayı. Ama Adem babamızdan Efendimiz'e (sas) kadar gelen 224 bin peygamber 'Allah birdir' demiş. Niye birbirlerinin aksini etmiyorlar. Kaynak tabi Allah'tan geldiği için. Değişmeyen, yanılmayan kaynaktan bilgi aldıkları için. Hiçbir peygamber birbirinin aksine bir şey söylememiştir. Şu gördüğünüz varlık alemi ne kadar kesinse o varlığın sahibi olan Rabbimiz, Habibini de başımıza bir peygamber, bir rehber, bir öğretmen olarak göndermiştir. İşte bugün sizler, bizler ne yapıyoruz Kutlu Doğum haftalarında, Peygamberimiz'e (sas) karşı olan imanımızı, inancımızı, sevincimizi yeniliyoruz.”


CİHAN

Yorumlar