İlahiyat öğrencileri: 28 Şubat kararları ilerletilerek devam ettiriliyor

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrenci Platformu, YÖK tarafından yapılan yeni bir düzenlemeyle, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin hakkı olan pedagojik formasyon eğitimine ALES şartı getirilmesine tepki gösterdi. Kararın, 28 Şubat sürecinde ilahiyat fakültesi öğrencilerini kamudan dışlamak için alınan yargı kararlarının ilerletilerek devam ettirilmesi anlamına geldiğini ifade eden öğrenciler, formasyon almanın orantısızca zorlaştırılmasına karşı yetkililerin verilen karardan geri dönmelerini istedi.

Öğrenciler, yaptıkları açıklamada, “28 Şubat süreci yargılanıyor görünürken, onların fakültemize vurdukları formasyon darbesinin önce 2010’da, ardından 2013’te alınan yeni kararlarla ilerletiliyor. Bu, büyük bir tezattır.” dedi.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi önünde toplanan bir grup üniversite öğrencisi, YÖK’ün ilahiyat fakültelerine getirdiği ALES şartını protesto etti. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrenci Platformu adına açıklama yapan üniversite öğrencisi Meryem Büşra Dağ, 28 Şubat süreci yaşanmadan önce, ilahiyat fakültesi öğrencilerinin dört yıllık lisans eğitimlerinde formasyon derslerini aldığını söyledi. “28 Şubat sürecinde darbeci zihniyetin egemen olduğu YÖK tarafından ilahiyat fakültesi öğrencileri, öğretmen olabilmek için gereken pedagojik formasyon derslerini belirli bir ücret karşılığında fakat yine de lisans eğitimleri esnasında alarak eğitimci olabiliyorlardı.” diyen Dağ, 2010 yılında Eğitim-Sen’in Danıştay’a açmış olduğu dava neticesinde ilahiyat fakültelerinde okuyan öğrencilerin ‘kamu zararı’ gerekçe gösterilerek lisans eğitimleri devam ederken, formasyon almalarının engellendiğine dikkat çekti. Bu karar, ilahiyat öğrencilerinin mezun olduktan sonra formasyon eğitimi almalarına ve bir yıllık eğitim sürelerini uzatmalarına neden oldu.

"FORMASYON DARBESİ VURULDU"

YÖK tarafından yapılan bir düzenleme ile ilahiyat fakültesi öğrencilerinin, formasyon dersini alabilmeleri için ALES sınavından alınan puanının yüzde 60 etkili olduğu bir elemeden geçmek durumunda bırakıldığına işaret eden Dağ, bunun da öğretmenlik yapmak için öğrencilerin birçok sınavdan ve 6 yıllık bir eğitimden geçmek zorunda oldukları anlamına geldiğini ifade etti.

Bu düzenlemelerin, sadece ilahiyat fakültesi öğrencileri değil tüm fen edebiyat fakültesi öğrencileri için yapıldığını belirten Dağ, “Ancak pedagojik formasyon bakımından diğer fakültelerle ilahiyat fakültesi ayrı konumdadır. İmam hatip liselerindeki meslek dersi eğitimci kadroları sadece ilahiyat fakültesi öğrencileri tarafından doldurulabilmektedir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olan arkadaşlarımızsa imam hatip liselerindeki meslek dersi öğretmeni olamamaktadır. Bu nedenle imam hatip liselerindeki meslek dersleri öğretmeni açığını kapatabilmek için ilahiyat fakültesi öğrencilerine ihtiyaç duyulmaktadır.” diye konuştu.

İlahiyat fakültelerinin bu halinin 28 Şubat sürecini ve YÖK’ün eğitim sistemi üzerinde kurduğu despotizmin bir sonucu olduğunu ifade eden Dağ, “28 Şubat süreci yargılanıyor görünürken, onların fakültemize vurdukları formasyon darbesinin önce 2010’da, ardından 2013’te alınan yeni kararlarla ilerletilmesi büyük bir tezattır. Bizler pedagojik formasyon eğitimimizin 28 Şubat’tan önce olduğu gibi, ders programımıza iade edilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.


CİHAN