İhsanoğlu: Türklerle Kürtler bin sene birlikte yaşadı, ayırmak mümkün değil

Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim turu kapsamında geldiği Diyarbakır'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Kürt sorunu ile ilgili açıklamalarda bulunan İhsanoğlu, "Türklerle Kürtler bin...

Google Haberlere Abone ol
İhsanoğlu: Türklerle Kürtler bin sene birlikte yaşadı, ayırmak mümkün değil

Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim turu kapsamında geldiği Diyarbakır'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Kürt sorunu ile ilgili açıklamalarda bulunan İhsanoğlu, "Türklerle Kürtler bin sene birlikte yaşadık ve hamur olduk. Giyim, kuşam, müzikler, sevinç ve kederimiz hepsi müşterek. Et ve tırnak gibiyiz ayırmak mümkün değildir.” dedi.

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından düzenlenen Tigris Diyalogları toplantısını katılan Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, çözüm süreci, Ortadoğu, Filistin ve ana dil konularına değindi. STK temsilcilerine hitap eden İhsanoğlu, Dicle'nin bir inanca göre cennette bulunan dört nehirden biri olduğunu kaydetti. Diyarbekir'da bulunmanın tarihin ve medeniyetin en kadim bölgesiyle bir arada olmak manası taşıdığını anlatan İhsanoğlu, "İslam tarihinin ilk örneklerini burada görüyoruz. Bugün Ulu Camii'de namaz kıldık, muhteşem mimariyi gördük." dedi. Artuklu döneminde Diyarbakır'da Ebul İz El- Cezeri'nin yetiştiğini ve burada kitap yazdığını anlatan İhsanoğlu, "Bu bölge ülkemizin en önemli bölgelerinden birisidir. Diyarbakırlı Musa Azmi adı olan Hamit adını alan Hamit Aytaç, İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük hattattır. Bu bölgenin tekrar huzur bölgesi olmasını istiyoruz." dedi.

Kürt sorununa değinirken ‘birlikte yaşama’ vurgusu yapan İhsanoğlu, ayırmanın büyük acılara yol açacağını kaydetti. İhsanoğlu, şöyle konuştu: "Bu tarihten gelen mirası kullanmamız lazım. Bu, genlerimize işlemiştir. Bu beraberlik çok nadide bir tecrübedir. Özellikle yakın tarihimizde sıkıntılar doğdu. Bu devletin ve hükümetlerin yanlış politikalarından doğdu. Türkiye bunların acı faturaların ödedi ve ödüyor. Bunun yerine geniş şekilde hak ve hürriyetlere, demokrasiye, daha geniş katılımlı, daha çağdaş şekilde yürütmemiz gerekiyor. Bunu yapmazsa ne Türkler ne de Kürtler daha müreffeh yaşamayacaktır. Problemleri çözen, milletleri ilerleten, barışı sağlayan akılcılıktır. Hatalarımızı kabul etmemiz lazım. Çünkü insanlara baktığımız zaman bu insanların aidetini söyleyebilir misiniz? Diyarbakır, Edirne, Konya, Yozgat saç renkleri, ten renkleri, bu kumaş aynı kumaş. Diyarbakır'da kestiğin kumaşla Yozgat’ta kestiğin kumaş aynı. Bin senedir aynı tezgahta. Hatalar sırf Kürtlere mi yapıldı, hayır herkese yapıldı. Hataları düzelterek ilerlememiz gerekiyor. Hataları düzeltirken daha büyük hatalar yapmamamız gerekiyor. Yoksa biz kazanmayacağız, kaybedeceğiz. Ortadoğu'daki gelişmeye bakın, harita yeniden çiziliyor."

"BEN VE DEMİRTAŞ DESTEKTEN MAHRUMUZ"

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın devlet imkanlarını kullandığını, rantiye gruplarının, devletin polisinin, bürokratlarınin destek verdiğini anlatan İhsanoğlu, kendisi ve Selahattin Demirtaş’ın bunlardan mahrum olduklarını vurguladı. İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devlet bize yardım etmiyor ve vatandaşın yapacağı katkıyı da 9 bin lira ile sınırlamış. Böyle bir şey olur mu? Televizyon Erdoğan’a 500 dakika veriyor diğerlerine verilen ortada. Bu millet bu biçilmiş kaftanın hesabını soracaktır. Vesayeti mağduriyet, haksızlık, ihanet ediliyor, Pensilvanya gibi sözlerle millete ‘canbaza bak’ deniyor. Bu millet uyandı. Ya bendensin ya da değilsin olmaz. Türkiye'de kuvvetler ayrılığına, parlamenter rejimine inanmıyorum, diyor. Başkanlık sistemi istiyor. İkinci meşrutiyetten beri icra gücü başvekildedir. Bu sistemde bozukluklar var mı, evet var. Ama bu sistemi kendi arzularınıza göre değiştirme hakkına sahip değilsiniz. Halkta, mecliste mutabakat yok. Devletin tepesinde, siyasi parti programına sahip, taraf tutan, sorun oluşturan birisine değil sorun çözen birine ihtiyaç var.

CİHAN

Yorumlar