İhsanoğlu: Türkiye hiçbir zaman dışarıda böyle itibarsızlık halinde olmadı

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin hiçbir zaman içeride kutuplaşma, dışarıda itibarsızlık halinde olduğunu söyleyerek, “Bugün bunu maalesef görüyoruz. Dışarıdan ve içeriden bir takım huzursuzluk faktörleri gün...

Google Haberlere Abone ol
İhsanoğlu: Türkiye hiçbir zaman dışarıda böyle itibarsızlık halinde olmadı

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin hiçbir zaman içeride kutuplaşma, dışarıda itibarsızlık halinde olduğunu söyleyerek, “Bugün bunu maalesef görüyoruz. Dışarıdan ve içeriden bir takım huzursuzluk faktörleri gün geçtikçe artıyor.” dedi.

İhsanoğlu, Şehit Kamil Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki Mehmet Akif Ersoy Salonu’nda sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Ekmeleddin İhsanoğlu, parlamenter sisteme ilişkin değerlendirmede bulundu. İhsanoğlu, “Bu sistem bize Cumhuriyet’le gelmedi mi? Gazi Mustafa Kemal Atatürk, anayasayı düzenledikten sonra yetkiyi başvekile vermiştir, kendisi cumhurbaşkanlığı makamına yükselmiştir. Ama bütün icra yetkisi başvekildeydi. Bu tarihi gerçekti. Peki Atatürk, bu sistemi kendisi mi icat etti? Hayır. Bu Osmanlı’dan beri devam eden bir sistemdi. Yani 2. Meşrutiyet’ten sonra kurulan hükümetlerde iktidar başvekildeydi, sadrazamdaydı. Padişahın yetkileri artık sembolik yetkilerdi. Şimdi biz, Cumhuriyet'ten 90 sene sonra, Meşrutiyet’ten 110 sene sonra gelip bütün iktidarı bir sivil padişaha mı teslim edeceğiz?” ifadelerini kullandı.

SURİYE POLİTİKASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Suriye meselesine de değinen ve bu ülkedeki bölünmelerin ülkeyi büyük bir yükün altına girmesine yol açtığını kaydeden cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, “1 milyonu aştığı söylenen insanlar, komşu ülkeden Suriyeli kardeşlerimiz buraya göçmek zorunda kalmışlardır. Bu göç muntazam bir şekilde yapılması gerekirken, bazı yetkililerimiz ‘gelin, gelin’ diyerek, hiçbir hesaba girmeden, hiçbir hazırlık yapmadan o insanların gelmesine yol açmışlardır. Aynı zamanda hem o insanları hayal kırıklığına, hem de bizim ülkemizin, halkımızın sıkıntılara girmesine yol açmışlardır. Türkiye bunları düzeltmek durumundadır. Türkiye bunları düzeltebilir. Bugün, Türkiye’nin özellikle güneydeki sınırlarımızın kevgir gibi olduğunu herkes görüyor. Bunu en başta yetkililer söylüyorlar. Bugün bir takım terörist hareketlere mensup unsurlar, içeriye, dışarıya giriyorlar. Kontrolsüz bir şekilde ve sivil hedeflere yöneliyorlar. Ülkemizin huzurunu bozuyorlar. Göçmenlerin, misafirlerin, sığınmacıları veya muhacirlerin veya kaçkınların, ne derseniz deyin bu insanların ülkemize yayılmaları hem insanlık dramını, manzaralarını ortaya koyuyor. Hem de halkımızı huzursuz ediyor.” diye konuştu.

"SAYGI TOHUMLARINI EKMEMİZ LAZIM"

Türkiye’nin bugünlerde cumhurbaşkanlığı seçimine giderken çok dikkatli karar vermesi gerektiğinin altını çizen İhsanoğlu, “Bugün Türkiye bir belediye seçimi görmüyor. Bir meclis seçimi görmüyor. Tarihinin en önemli seçimlerinden, 12’nci cumhurbaşkanını seçimini görüyor. Türkiye hiçbir zaman içeride böyle kutuplaşma, dışarıda itibarsızlık halinde değildi. Bugün bunu maalesef görüyoruz. Dışarıdan ve içeriden bir takım huzursuzluk faktörleri gün geçtikçe artıyor. Biz eğer bu gidişata dur demezsek Türkiye’nin nereye gideceğini Allah bilir. Biz bu kutuplaşmayı, bu zıtlaşmayı, bu cepheleşmeyi, bu ayrılığı gidermemiz lazım. Bunların yerine sevgi ve birlik tohumları ekmemiz lazım. Saygı tohumlarını ekmemiz lazım. Fakat bunu yaparken de rasyonel düşünmemiz lazım. Hissi bir şekilde düşünürsek belki manen tatmin oluruz bir müddet için. Fakat rasyonel düşündüğümüz zaman, akıl yürütmesiyle karara vardığımız zaman hem biz şahsen ailece fertler olarak, hem 76 milyon toplum olarak daha sağlıklı bir noktaya geliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye, cumhurbaşkanını neye göre seçecek? Partiye göre mi? Hizmetlerine göre mi? Yoksa yapmış olduğu köprülere, barajlara göre mi? Yollara göre mi? Peki bu seçtiği takdirde Türkiye’nin birliğini beraberliğini sağlayacak mı? Kendi siyasi gündemini taşıyarak onları uygulamak mı isteyecek? Onu zorlamak mı isteyecek? Yoksa bütün 76 milyonu kucaklayacak mı? Hiç parti ayrımı yapmadan, herkesle eşit mesafede siyasi partilerin bir arada olması, beraber çalışmasını sağlayacak, Türkiye’nin zor günlerinde esenlik ve serinlik göstererek, o mevkiinin hakkını verecek. Türkiye eğer milletvekili seçimine gidiyor olsaydı, siz istediğiniz partiye verme hakkına sahiptiniz. Verdiğiniz oylarla temsilcileriniz Ankara’ya gidecek, Meclis’e gidecek. Bunu 2015’de yapacağız. Ama biz bugün bunu yapmayacağız. Biz bir kişiyi seçeceğiz. O kişide öyle vasıflar olsun ki, gittiği zaman sırf siz şu partinin adamı, bu partinin adamı olarak değil, bütün Türkiye’yi düşünecek, sizin partiyi de düşünecek olması lazım.”

Türkiye’nin kendisini tarihi seyir içerisinde diğer milletlerle nereye gelindiği noktasında da mukayese etmesi gerektiğini aktaran İhsanoğlu, “Biz kendi kendimizi tatmin etmeyelim. Biraz da biz biraz kendimizi tenkit edelim. Çünkü bu fazla güven yapıcı bir şey değildir. Fazla güven yıkıcıdır. Fazla güven hem milletlerde hem insanlarda yıkıcıdır. Onun için atalarımız ne demişler padişahın yüzüne: ‘Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var.’ O mutlak kudrete sahip padişahlar bile bunun hatırlatılmasını isterlerdi. Bu padişahların yüzlerine söylenen Cuma namazlarında ve topluluk arasında oldukları zaman söylenen bir husustu. Padişahım mağrur olma senden büyük Allah var. Şimdi, devleti idare edenlerin, onlardan büyük elbette Allah vardır ama onları orayı getiren millet vardır ve millet bir kişiye her şeyi emanet etme gafletini göstermez. Bu gaflete düşenlerin halini görüyoruz. İşte komşularımız.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar