İhsanoğlu: Bu seçimler bir iktidar değişikliği, bir parti seçimi değildir

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bu seçimler bir iktidar değişikliği, bir parti seçimi değildir. İktidarın lehinde veya aleyhinde olarak düşünülmemesi lazım. Bir partinin lehinde ya da aleyhinde düşünülmemesi lazım. Türkiye’nin dört tane, beş tane cumhurbaşkanı yok bir tane cumhurbaşkanı var" dedi.

İhsanoğlu, CHP ve MHP Yozgat il teşkilatı tarafından Yimpaş salonunda verilen iftar yemeğinde vatandaşlarla bir araya geldi. İhsanoğlu, iftar sonrası yaptığı konuşmada, "Cumhurbaşkanlığı adayları arasında birisi de sizin evladınızdır. Bu yarışa buradan başlıyorum. Ben bu vazifeyi üstlenmekle bir partinin temsilcisi, bir siyasi mensubun içerisinde değil bütün vatan ve milletin bir evladı olarak bu görevi yapmayı kabul ettim ve aday oldum. Bugün mecliste iki büyük partinin MHP ve CHP’nin ortak imzasıyla benim resmi adaylığım sunulmuştur. Bu iki partinin dışında DSP, BBP nice partiden onların hepsinin desteği ile adaylığım Türkiye nezdinde bütün milletin temsilcisi olarak ortaya koymuştur" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANI ANAYASAL SİSTEME SADIK KALACAK BİRİSİ OLMASI LAZIM"

Cumhurbaşkanının anayasal sisteme sadık kalacak ve buna göre vazife ifa edecek birisinin olması gerektiğini vurgulayan İhsanoğlu, “Bu seçimler bir iktidar seçimi bir parti seçimi değildir. Türkiye’nin bir tane Cumhurbaşkanı vardır. Bütün vatandaşlara aynı gözle bakan, siyasi partilere aynı saygıyla bakan kendisinin siyasi bir tercihi olmayan siyaseti doğru yönde olduran biri lazım. Ben bu hususu halkımızın gözlerinden okuyorum. Beni aday gösteren partilerin desteklerini ilan edecekler. Ortak bildiri imzalayacaklar. Bir tane cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı devletin başı milletin ve cumhuriyetin bütünlüğünü koruyan ve devlet kuramları arasında ahenkli işbirliğini yöneten görevler verilmiştir. Cumhurbaşkanı anayasal sisteme sadık kalacak ve buna göre vazifeyi ifa edecek birisi olması lazım" şeklinde konuştu.

"BÜTÜN YETKİLERİ TEK BİR ELDE TOPLAMAK TÜRKİYE İÇİN HAZIR OLMAYAN BİR REJİM ŞEKLİDİR"

Parti üyesi, aynı zamanda parti başkanı birisinin bütün yetkileri tek bir elde toparlamasını Türkiye için hazır olmayan bir rejim şekli olduğunu savunan İhsanoğlu, "Türkiye çok kıymetli Cumhurbaşkanı görmüştür. Ama hiçbir zaman parti lideri olarak parti lideri olduktan sonra partileriyle olan ilişkilerini kesmişlerdi. Şimdi bakıyoruz farklı bir şey ortaya çıktı. Parti üyesi, aynı zamanda parti başkanı, hükümet başkanı. Bütün yetkileri erklerin, güçlerin tamamını tek bir elde toparlamak Türkiye’yi hazır olmayan bir rejim şeklidir. Türkiye bunu kabul ettiği zaman bununla beraber bazı şeyleri değiştirmesi lazımdır. Türkiye bugün çok zor bir geçitten geçiyor. Görüyoruz her yerde etrafımızı ateş çemberleri çalmıştır. Yanımızdaki devletler bölünüyor. Bu bölünmeler bizi de etkileyecek. Onun için biz dış politikada daha güçlü, radikal kararlar almamız lazımdır. Bunun da tabi şüphesiz Cumhurbaşkanının seçimi çok önemli olacaktır" diye konuştu.

"52 ÜLKE BAKANLARIYLA İSLAM DÜNYASININ SORUNLARINI BERABER ÇÖZDÜK"

52 ülkenin bakanlarıyla İslam dünyasının meselelerini beraber çözdüklerini ifade eden İhsanoğlu, “Ben gerek İslam zirvesinde olsun, BM genel kurulunda olsun, güvenlik konseyinde olsun, nerede olduysam ben her zaman bu vatanın, milletin evladı ve Yozgat’ın evladı olmaktan her zaman iftihar ettim. Hayat şartlarının, yüklendiğim vazifelerini bir gereği olarak başka ülkelerde bulundum. Ama hayallerim ve düşüncelerimde hep Türkiye oldu. Bizim milletimiz birdir beraberdir ve hep sürdürecektir. Etrafımızdaki ateş çemberine parçalanma hadiselerine bakın. Türkiye'nin bunu atlatması lazım" şeklinde konuştu.

"CUMHURBAŞKANI, KAVGA EDEN DEĞİL BARIŞTIRAN OLMASI LAZIM"

Cumhurbaşkanının hassas ve tarafsız, kavga eden değil barıştıran olması gerektiğini söyleyen İhsanoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bildiğimiz gibi Cumhurbaşkanlığı cumhurun başkanıdır. Cumhurbaşkanı halkın, toplumun, dolayısıyla devletin başında olandır. Cumhurbaşkanının milletin geleceğiyle birinci derecede ilgilenmesi gerekir. Hassas ve tarafsız olmalıdır. Kavga eden değil barıştıran birisi olması lazımdır. Bu mevkiye gelecek olan insanın dış politika konusunda komşularıyla bütün dünya ile barışık olması lazımdır. Allah kısmet eder ve bu kardeşiniz cumhurbaşkanı olursa her şeyden önce toplumun bütün kesimlerini aynı yakınlık, aynı muamele ve duruşu sergileyeceğime sizin huzurunuzda söz veriyorum." CİHAN