İhsan Kalkavan: Başbakanın söylemleri bizleri gönülden yaralıyor
İşadamı İhsan Kalkavan, "Başbakan Erdoğan'ın ifadeleri akıl almayacak şekilde beni, Hizmet'e gönül vermiş birçok işadamı arkadaşımı ve kardeşlerimizi gönülden yaralıyor.
İşadamı İhsan Kalkavan, "Başbakan Erdoğan'ın ifadeleri akıl
almayacak şekilde beni, Hizmet'e gönül vermiş birçok işadamı
arkadaşımı ve kardeşlerimizi gönülden yaralıyor." diye konuştu.
İhsan Kalkavan, Bugün TV’de yayınlanan ‘Analiz’ programında Erkam
Tufan Aytav’ın sorularını yanıtladı. Kalkavan, Başbakan Erdoğan'ın
Hizmet Hareketi'ne ve Hocaefendi'ye yönelik söylemlerinin çok
kırıcı olduğunu ifade etti.
"25 seneden beridir Allah rızası için 24 saatin 20 saatini hizmet
aşkına vermekteyim." diyen İhsan Kalkavan, "Hacaefendi’yi çok iyi
tanıdığıma inanan birisi olarak gerçekten bu ifadeler akıl
almayacak şekilde beni ve benim gibi Hizmet’e gönül vermiş birçok
iş adamı arkadaşımı, esnafları ve gönül vermiş bir sürü
kardeşlerimizi gönülden yaralıyor. Hele benim gibi Tayyip beye de
çok yakın, Hocaefendi’ye de çok yakın bir insan olarak, ben neye
uğradığımı şaşırdım. Benim üzüntümü bir kenara bırakalım,
hizmetteki arkadaşlarımın üzüntüsünü ifade edecek kelime bulmam
mümkün değil. Yani nereden kaynaklanıyor, neden oldu, niye bu
ifadeler, bu nasıl kin ve kızgınlık? Birkaç ayda olacak bir
kızgınlığın, bir öfkenin, kinin neticesi değildir bunlar. Ben
inanıyorum ki çok farklı kaynaklar, çok farklı istihbaratlardan
kaynaklanan ifadelerin neticesidir bunlar." dedi.
Kalkavan şöyle devam etti: "Allah rızası için binlerce, onbinlerce
öğretmen kardeşimiz evini, yurdunu, barkını, anasını, babasını,
ocağını terk etmiş gitmiş. Bakın bir örnek vereyim; Mehmet Cengiz’i
ziyarete gitmiştik bir gün. Dedi ki, ‘Benim bir arkadaşım var.
Zengin çok serveti var. Bir tane de oğlu var. O da hizmete girmiş.
Adam yalvarıyor. Servetini bırakacak yönetecek kimse yok. Çocuk da
Afrika’nın bilmem neresinde. Adam, size 5 tane okul yaptırayım bana
oğlumu verin diyor.’ dedi. Çocuk da demiş ki, ‘Ben Allah rızası
için ahiretime çalışarak ben onun rızasını almak üzere gidiyorum.’
deyip babasının malını mülkünü bırakarak gitmiş. Bu günlerde
gidenler üç kuruş beş kuruş maaşını alıyorlar. Ama bundan 20-25
sene evvel o çocuklar maaşını alamadığı halde Moğolistan’da,
Sibirya’da bize mesaj çekip ‘Ben geceleri şoförlük yapıyorum beni
düşünmeyin, öbür arkadaşlara bakın’ diyen insanların yüzü suyu
hürmetine bu hizmete laf söylenmez. Anasından babasından ayrılıp
gitmiş cenazesi gelmiş insanların yüzü suyu hürmetine bu ifadeler
kullanılmaz. Bu ifadeler gerçekten çok yaralayıcı, çok üzücü.
Yüzbinler, milyonlar bu duruma çok üzgün çok kırgın."
Hizmeti ilk tanıdığı yıllarda, Mersin'de babasının adını taşıyan
bir okul yaptırdığını ve bu okulu Hizmet'e bağışlamak istediğini
Hocaefendi'ye aktardığını belirten Kalkavan, Hocaefendi'nin
kendisine ‘İhsan bey mühim olan eğitim. Siz şimdi bunu devlete
vermek üzere o niyetle yola çıktınız. Milli Eğitim’e verin. Siz
daha gençsiniz, inşallah hizmette de eğitim kurumlarına vesile
olursunuz.’ dediğini aktardı. İhsan Kalkavan, "Bu olay onun ne
kadar eğitim gönüllüsü olduğunu ortaya çıkardı." ifadelerini
kullandı.
Erkam Tufan'ın, Başbakan’ın ‘Beni tehdit ettiler.’ sözünü sormasına
karşılık Kalkavan şöyle cevap verdi: "Hizmetle ilişkisi olan iş
adamlarının tamamı arkadaşım. Bir arkadaşım, benimle en yakın
olduğu halde, Hocaefendi’yle tanıştırdığım halde bir gün uçağıyla
havalanına inerken tesadüfen Fatih Eğitim Kurumları’nın inşaatını
görüyor. Merak etmiş bu kadar büyük müessese nedir diye. Kalkmış
gitmiş ve o gün orayı görünce heyecana gelmiş çok ciddi bir rakamı
orada gönülden himmet etmiş. Ben aylar sonra okul bittiğinde oraya
himmet edilenler arasında onun ismini en yüksek rakamdan görünce
şaşırdım. Dedim ki, ‘Ya sen bana bile söylemedin.’ O da, ‘Ya İhsan
abi, ordan inerken gördüm, geçerken de uğradım. Neyini sana
söyleyeyim. İnsanın yaptığı Allah’la kendi arasında olan şey. Bunu
sana söyleme ihtiyacı hissetmedim.’ dedi. Düşünebiliyor musun?
Nasıl tehdit edersin? Bizde silah yok, çakı yok. Hepsi gönül almak
için insanlar."
"Şimdi Sayın Başbakanımız diyor ki ’28 Şubat’ta biz çektik, onlar
ne çekti ki...’ Biz, 28 Şubat’ta hizmet olarak çektik ama bugün
yapılan bu saldırılar ve bu ifadelerin yanında o gün çektiklerimiz
gerçekten hiçbir şey değilmiş." diyen Kalkavan, 28 Şubat
dönemlerinde yaşadığı bir anıyı da şu şekilde aktardı: "Bir gün
Kemal diye bir generalimiz - Allah gani gani rahmet eylesin - o
günlerde televizyonlarda çıkıp Hizmet aleyhinde çok konuşmalar
yapıyordu. Ben de, sabah kahvaltı yapıyorum Hocaefendi ile beraber.
O esnada ‘Efendim şu kişi bizimle alakalı sabaha kadar laf kurdu’
gibi bir laf ettim. Hocaefendi'nin yediği lokma ağzında kaldı ve
‘İhsan bey. Peygamber ocağında bu mertebeye gelmiş bir general için
kullandığınız ifadeyi size yakıştıramadım’ dedi. Benim en büyük
işittiğim azar budur ve ondan sonra çok haddimi bildim. Hocaefendi
böyle bir gönül adamı. Hocaefendi inanıyorum ki Tayyip bey için ‘şu
kadar’ gönül koymuş biri değildir."
İhsan Kalkavan, dershaneler konusunda da hayretler içerisinde
olduğunu söyledi. "Bir gün bakanların da haber yok ‘dershaneleri
kapatacağız’ diye bir ifade kullanıldı. Ya simitçi dükkanını bir
günde kapatamıyorsunuz." diyen Kalkavan, "Liberal ekonomide bu
müesseselerin bu şekilde talimatlarla ve baskıyla kapatılması büyük
bir talihsizlik ve iş adamlarının istikbaliyle ilgili yatırımlarına
büyük bir tehdit unsuru olduğuna inanıyorum." şeklinde konuştu.
Kendisine AK Parti kurulurken milletvekili olması yönünde teklif
geldiğini söyleyen Kalkavan, duygularının siyasetin çok ötesinde
olduğunu, Allah rızası için bir yola gönül koyduğunu, kendisi için
bunun çok daha önemli olduğunu ifade ederek teklifi kabul
etmediğini belirtti. CİHAN
Yorumlar