'Hükümet yasal kuruluşları suç örgütü olarak gösterme gayretine girdi'

Manisa Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Taner Demir, toplantı ve gösteri hakkını kullanan vatandaşlara karşı şiddet uygulayan hükümetin, Gezi sorununu barışçıl yollarla çözebilme arayışındaki yasal kuruluşları suç örgütü olarak gösterme gayretin.

Google Haberlere Abone ol
'Hükümet yasal kuruluşları suç örgütü olarak gösterme gayretine girdi'

Manisa Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Taner Demir, toplantı ve gösteri hakkını kullanan vatandaşlara karşı şiddet uygulayan hükümetin, Gezi sorununu barışçıl yollarla çözebilme arayışındaki yasal kuruluşları suç örgütü olarak gösterme gayretine girdiğini söyledi.

Eğitim-Sen Manisa Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyen Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Taner Demir, Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların yok edilmesine gösterilen tepkinin, yaşam değerlerini savunmak için meydanlarda ve kamusal alanlarda demokratik taleplerin ortaya koyulduğu eylemler olarak devam ettiğini kaydetti. Demir, ancak Başbakan Erdoğan’ın nefret söylemi ile birlikte talimatları doğrultusunda artan polis şiddeti ve toplumun demokratik taleplerine karşı iktidarın olumsuz tutumu nedeniyle bütün toplumsal kesimlerin tepkisine dönüştüğünü ifade etti. Demir, toplantı ve gösteri hakkını kullanan vatandaşlar karşı şiddet uygulayan hükümetin, Gezi sorununu barışçıl yollarla çözebilme arayışındaki yasal kuruluşları suç örgütü olarak gösterme gayretine girdiğini belirtti.

Demir, "Bütün yurtta milyonlarca kişinin katılım sağladığı bu eylemleri bir suçmuş gibi göstermek ve halkı tedirgin ederek demokratik eylemlere katılımını engellemekten başka bir şey değildir. Oysa Manisa'daki bu eylemlerde hiçbir sorun yaşanmazken 183 kişiye soruşturma açılmıştır. Bunun tek bir amacı vardır, o da demokratik eylemlere halkın gözünü korkutarak katılımı aza indirgemek ve demokrasiyi yok saymaktır." dedi.

Demir şöyle devam etti: "Demokrasi ve özgürlük taleplerini dile getiren insanlardan intikam alma amacıyla somut hiçbir delile dayanmayan iddianameler düzenlenmiş ve dava açılmıştır. Demokratik bir hak olan toplantı ve gösteri hakkı doğal olarak, insanların bir araya gelerek kullandığı bir haktır. Ancak ne yazık ki, tamamen hukuksuz bir şekilde açılan bu dava ile demokratik hakların kullanılması suç olarak tanımlanmaktadır. Gezi eylemleri esnasında toplumun taleplerine kulağını tıkayan AKP iktidarı bu davanın açılmasındaki ısrarcılığıyla, bir suçlu oluşturarak, antidemokratik yönetim anlayışını, şehir, kültür ve çevre değerlerinin katlini ve 17 Aralık soruşturmaları ile de gündeme gelen bu değerler üzerinden yürütülen soygun, hırsızlık, yolsuzluk hukuksuzluklarını örtbas etme gayretindendir."

Demir, güvenlik güçlerinin kullandığı şiddet nedeniyle hayatını kaybeden veya yaralanan vatandaşların faillerinin bulunması yerine delillerin karartılmasına dahi göz yumulduğunu vurgulayıp, "Suç sayılabilecek herhangi bir eylemin yer almadığı, hukuki gerekçeden yoksun bir iddianame ile yasal kuruluşların temsilcileri hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlamasıyla dava açılması hukuk devleti ile bağdaşmaz. Bu dava hukuken yok hükmündedir ve Türkiye için bir demokrasi ayıbı olarak tarihe geçmiştir." dedi. CİHAN

Yorumlar