Hukukçulardan çağrı: Faili meçhuller insanlığa karşı suç kapsamına alınmalı

Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen çok sayıda insan hakları aktivisti, avukat ve insan hakları savunucuların katıldığı 'Ağır insan hakları ihlallerinin etkili soruşturmasında hukuksal yöntemler, delil toplama, bulguları değerlendirmede dünya deneyim.

Google Haberlere Abone ol
Hukukçulardan çağrı: Faili meçhuller insanlığa karşı suç kapsamına alınmalı

Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen çok sayıda insan hakları aktivisti, avukat ve insan hakları savunucuların katıldığı 'Ağır insan hakları ihlallerinin etkili soruşturmasında hukuksal yöntemler, delil toplama, bulguları değerlendirmede dünya deneyimleri' adlı konferans, sonuç bildirgesiyle sona erdi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin okuduğu sonuç bildirisinde Türkiye'de 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayet ve kayıp olaylarının insanlığa karşı suçlar kapsamına alınarak zaman aşımından kurtarılması gerektiğinin altını çizildi. Elçi, "Devlet görevlileri tarafından gözaltında kaybedilme ile keyfi ve hukuk dışı şekilde yaşam hakkını ihlal eden her türlü eylemin insanlığa karşı suç olarak düzenlenmelidir." dedi.

    Diyarbakır'da 2 gün süren konferans, katılımcılar tarafından hazırlanan bildirgeyle sona erdi. Baro Başkanı Elçi'nin okuduğu sonuç bildirgesinde Türkiye dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi olağanüstü dönemlerden geçtiği¸ 1980 askeri darbe dönemi, sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarını yaşamış bir ülke olduğu vurgulandı. Bildirgede, "Sadece Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı'nda 10 bini aşkın faili meçhul dosya bulunmakta, bini aşkın kişinin halen kayıp olduğu, yaşanan çatışmalardan sonra yaşamını yitiren güvenlik görevi sayısı kadar çevre köylerden ve yerleşim birimlerinden örgüte destek sunulduğu düşünülen sivillerin misilleme amaçlı olarak infaz edildiği ya da kaybedildiği bilinen bir gerçektir." denildi.

    Sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: " Ağır insan hakları ihlalini oluşturan gözaltında kayıp, keyfi infazlar gibi suçların ortaya çıkarılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için devletin adli ve idari makamlarında yeterli bir irade ve çalışmanın halen mevcut olmadığı, devlet idaresinin işlem ve eylemlerinin kayda geçirilmesi açısından şeffaflığa ve hesap verebilirliğe olanak sağlayacak hukuki bir altyapının yetersizliği, geçiş dönemi adaletine uygun mekanizmaların mevcut olmaması nedeniyle, Türkiye’de şikayetlerin çözümü ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının amaca uygun bir biçimde iç hukukta uygulanmasına ilişkin sorunlar, kamu idaresinin yeterli irade oluşturmaması nedeniyle etkili soruşturma yapılmaması, ve cezasızlığı mümkün kılan zamanaşımı sorunu suçların ortaya çıkarılmasında, faillerin tespiti ile adalet önüne çıkarılmasında ceza soruşturmalarının ve yargının başarısızlığı nedeniyle, dünyanın pek çok ülkesinde oluşturulan bir hakikat komisyonunun kurulması gereği, böyle bir komisyonun toplumsal cinsiyet eşitliği değerleri temelinde ve toplumsal ihtiyaçları ve değerleri (ana dil gibi) içerecek biçimde oluşturulması gerekmektedir. Mevcut yasal düzenlemelerin ve olanakların etkili kullanımın sağlanması, bu konuda akademik alan ve aktivistlerin bütün olasılıkları gözeten çalışmaları yoğunlaştırması gerekmektedir. Mevcut Anayasa ve bu Anayasanın 15. Maddesi ağır insan hakları ihlallerinin zaman aşımına tabi olmaksızın soruşturulup cezalandırılmasını engellememektedir. Savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde işlenen ağır suçların soruşturulması ve zaman aşımına uğramasını engelleyen hiçbir anayasal hüküm hukuka uygun olamaz. Dolayısıyla kapatılmış dosyalarla ilgili başvuruların bu perspektifte yeniden açılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılması, uluslararası ve bölgesel mekanizmaların bu anlamda zorlanması gerekmektedir. Devlet görevlileri tarafından işlenen ağır insan hakları ihlallerine ilişkin suçların uluslararası insan hakları hukukuna göre zaman aşımına uğramayacağını ve bunu sağlayacak yeni ulusal yasal düzenlemelerin hukuka aykırı olamayacağını vurgulamış ve Türkiye’nin bu uluslararası yükümlülüklerine uygun yasal düzenleme yapmaya çağrıda bulunmaktadır." CİHAN

Yorumlar