Hukuk ve Hayat Derneği: 5. Yargı Paketi itibar kaybetme tehlikesi barındırıyor
Hukuk ve Hayat Derneği, 5. Yargı Paketi’nin Türkiye’yi uluslararası alanda suçla mücadelede itibar kaybetme, kara listelere girme ve yaptırımlara muhatap bırakma tehlikesi barındırdığını bildirdi.
Hukuk ve Hayat Derneği, 5. Yargı Paketi’nin Türkiye’yi
uluslararası alanda suçla mücadelede itibar kaybetme, kara
listelere girme ve yaptırımlara muhatap bırakma tehlikesi
barındırdığını bildirdi.
Dernek yönetiminden yapılan yazılı açıklamada iktidar çevrelerince
'Demokrasi Paketi' ya da '5. Yargı Paketi' denen Terörle Mücadele
Kanununun 10.uncu Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin
Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifinin, Ceza Yargılaması sistemimizde 6 temel değişiklik
öngördüğü hatırlatıldı.
Son dönemde çıkarılan kanunların pek çoğunun isminde 'Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' ibaresi yer
aldığını ve böylelikle bir kanun ile onlarca kanunda değişiklikler
yapıldığının altını çizen açıklamada, kamuoyunda 'Torba Kanunu'
olarak bilinen bu yasama uygulamasının, hem hukuk sistematiğini ve
hem de her kanunun kendi içindeki mantık ve sistematiğini bozuyor
olsa da hükümetçe çokça rağbet gördüğünü vurguladı.
2004’te yeni bir Ceza Yargılaması sistemi getirmek vaadiyle
çıkarılan Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 9 yılda pek çok değişiklik
yapıldığını ve yapılmakta olduğunu ifade eden açıklamada, “Bu
uygulama Kanun’un sistematiğine zarar vererek beklenen verimlilik
ve faydanın doğmasına engel olmaktadır.” denildi.
“KOLLUK AMİRLERİ HAKKINDAKİ SORUŞTURMA YETKİSİ ADALET BAKANI’NA
VERİYOR”
Kanun teklifinin hakim ve savcıları tazminat baskısı altına
alırken, yürütme organı emrindeki bürokratları yargı kararlarını
uygulamama konusunda koruma altına alıp cesaretlendirmekte olduğu
belirtilerek, “Savcıların hiyerarşik astı olan kolluk amirleri
hakkında soruşturma yetkisini HSYK’dan yani yargı erkinden alıp
Adalet Bakanlığı’na yani yürütmeye vermektedir. Teklif, uzmanlık
mahkemelerini kaldırarak örgütlü suçlar, terör, kara para aklama,
uyuşturucu üretim ve ticareti, insan kaçakçılığı, darbe gibi
suçlarla mücadeleyi zorlaştırmakta ve yargı erkini bu suçlarla
mücadele konusunda etkisizleştirmektedir.” denildi.
'HAKİM VE SAVCILAR TAZMİNAT DAVALARI İLE BASKI ALTINA ALINACAK'
Örgütlü suçla mücadeleyi imkansız hale getirdiğinin belirtildiği
açıklamanın sonuç bölümünde ise, “Bu düzenleme Türkiye’yi
uluslararası alanda suçla mücadelede itibar kaybetme, kara
listelere girme ve yaptırımlara muhatap bırakma tehlikesini
barındırmaktadır. Hakim ve savcılara doğrudan tazminat davası
açılmasını mümkün kılan bu düzenleme; Özellikle güçlü şüpheli ve
sanıkların, Hakim ve Savcıları tazminat davaları ile baskı altına
almasına imkan sağlamaktadır. Ağır Ceza Mahkemeleri’ni 2 milyon
ceza soruşturmasının iş yükü altına sokmakta ve bu mahkemelerin
asıl görevi olan yargılama faaliyeti yapmayı imkansız hale
getirmektedir. Her ne kadar Anayasa Mahkemesinin farklı yorumda
kararları olsa da tutukluluk, karar kesinleşinceye kadar olan
süreci ifade etmektedir. Bu nedenle başta Ergenekon Davası
sanıkları olmak üzere haklarında verilen mahkumiyet kararları
kesinleşmeyen sanıklar hükmen tutuklu olsalar bile azami tutukluluk
5 yıla indirildiği için tahliye edilmeleri sonucu doğacaktır.”
vurgusu yapıldı. CİHAN
Yorumlar