HSYK'dan Adli Kolluk Açıklaması
"Adli Kolluk Yönetmeliği anayasa ve kanunlara aykırı"
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, (HSYK) yargıya ilişkin
yapılan tartışmalar ve Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan
değişikliklere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "Adli görevi bulunmayan mülki idare amirlerinin de
bilgilendirilmesini içeren 21.12.2013 tarihli "Adli Kolluk
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 2 nci ve 3
üncü maddeleri yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile
Anayasanın ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili hükümlerine açıkça
aykırıdır." denildi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklama
şöyle;
"Kamuoyunda yargıya ilişkin yapılan tartışmalar ve Adli Kolluk
Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler HSYK Genel Kurulunda
görüşülerek aşağıdaki açıklamanın yapılmasına 25.12.2013 tarihinde
oyçokluğu ile karar verilmiştir. Kuvvetler ayrılığı, yargı
bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü demokratik hukuk devletinin
olmazsa olmaz temel esaslarıdır. Kuvvetler ayrılığı yasama, yürütme
ve yargı erklerinin birbirinden bağımsız, birinin diğerine üstün
olmadığı, medeni bir iş bölümü ve iş birliği içerisinde görev
yaptığı sistemdir. Anayasamıza göre herkes, dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet
organları ve idare makamları da bütün işlemlerinde kanun önünde
eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Yasama
ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı,
yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir. Hukuka aykırı eylem
ve işlemlerde bulunulması halinde yönetenlerin de herkes gibi yargı
tarafından denetlenmesi demokratik hukuk devletinin bir
gereğidir."
"ADLİ KOLLUK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
ANAYASAYA AYKIRI"
"Anayasamızda savcıların adli görevleri ile hâkimlerin idari
görevleri yönünden teftiş, denetleme ve genelge düzenleme
yetkisinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ait olduğu
belirtilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157, 160, 161 ve 164
üncü maddelerinde de; soruşturmanın gizli olduğu; ihbar veya başka
bir suretle bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının
emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle doğrudan doğruya her
türlü araştırmayı yapabileceği; adli kolluk görevlilerinin el
koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri
emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu
Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini
gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü oldukları; adli kolluk
görevlilerinin adli görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin
emrinde oldukları, ancak soruşturma işlemlerinde sadece Cumhuriyet
savcısının emirlerini yerine getirecekleri; Cumhuriyet savcılarının
sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya
ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında da Cumhuriyet
savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacağı hususları açıkça
vurgulanmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 167 nci maddesinde
Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca çıkarılacak Adli Kolluk
Yönetmeliğinin kapsamı düzenlenmiş olup, Cumhuriyet savcılarının
adli görevlerine ilişkin hususların bu Yönetmelik kapsamında
bulunmadığı izahtan varestedir. Ayrıca adli görevi bulunmayan mülki
idare amirlerinin de bilgilendirilmesini içeren 21.12.2013 tarihli
"Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik"in 2 nci ve 3 üncü maddeleri yargı bağımsızlığı,
kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasanın ve Ceza Muhakemesi
Kanunu'nun ilgili hükümlerine açıkça aykırıdır."
"HSYK, HÂKİM VE SAVCILARDAN EYLEMLERİ SABİT GÖRÜLENLER HAKKINDA
GEREKEN DİSİPLİN CEZALARINI UYGULAMAKTADIR"
"Diğer taraftan Anayasamızın 159 uncu maddesi ile Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nun 4 üncü maddesinde hâkim ve
savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere
uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı
veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve
eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını
araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma
işlemleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun görevleri
arasında sayılmıştır. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu,
Anayasanın ve Kanunun kendisine verdiği yetki ve görev
çerçevesinde, hâkimler ve savcılar hakkında bugüne kadar gelen tüm
ihbar ve şikâyetleri titizlikle değerlendirmiş ve ilgili kanunlarda
yer alan disipline ilişkin hükümleri uygulamıştır. Nitekim 2013
yılı içerisinde Kurulumuza gelen ihbar ve şikâyetler üzerine 13.500
hâkim ve savcıdan 331'i hakkında soruşturma izni verilmiş ve 19'u
meslekten çıkarma cezası olmak üzere toplam 288 hâkim ve savcıya
değişik disiplin cezaları verilmiştir. Görüldüğü üzere HSYK, hâkim
ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç
işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevlerinin
icaplarına uyup uymadığını titizlikle araştırmakta ve eylemleri
sabit görülenler hakkında gereken disiplin cezalarını
uygulamaktadır.
"YARGIYI YIPRATACAK VE TÖHMET ALTINDA BIRAKACAK TUTUMLARDAN
KAÇINMASI DA YARGI CAMİASININ ORTAK BEKLENTİSİDİR"
"Bu itibarla; hâkim ve savcıların yasalara aykırı davranışta
bulunduğunu veya sıfat ve görevlerine uygun davranmadığını düşünen
herkesin HSYK'ya şikâyette bulunması mümkündür. Görev sınırlarını
aşan veya suç teşkil eden eylemlerde bulunan hâkim ve savcı varsa o
hâkim ve savcılarla ilgili bugüne kadar gereğine tevessül edildiği
gibi bundan sonra da edileceği izahtan varestedir. Soruşturmaların
yürütülmesine ilişkin yetki aşımı veya usulsüzlük olması durumunda
bu konularda da 2802 sayılı kanunun disiplin maddeleri gereğince
işlem yapılacağı açıktır. Ancak; özveri ve titizlikle görev yapan
yargı mensuplarını zan altında bırakan beyan ve yazıların da,
hukukun üstünlüğü ve çağdaş demokrasinin unsuru olan bağımsız
yargıya zarar vereceği hususu gözden ırak tutulmamalıdır. Bu
nedenle; yargı bağımsızlığını ihlal etmeden, yargıya duyulan güveni
zedelemeden varsa yanlışlıkları ortaya çıkarmak ve gereğini yapmak
başta HSYK olmak üzere tüm yargı kurumlarının görevidir. Bu
görevlerin yerine getirilmesi sırasında tüm yetkililerin, basın
mensuplarının ve kamuoyunun yargıyı yıpratacak ve töhmet altında
bırakacak tutumlardan kaçınması da yargı camiasının ortak
beklentisidir."
Yorumlar