HSYK’daki değişikliğe tepkiler sürüyor: Mahkemeleri de kaldırın

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısında değişiklik yapılmak istenmesine yönelik tepkiler sürüyor. Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, "12 Eylül referandumunda mahalle mahalle dolaşıp ‘hayır’ çıkması için çalıştım. Bu referandumla amaçlanan yargıyı iktidara bağlanacağını düşünmüştüm. Şimdi bundan iktidar memnun görünmüyor daha mı çok bağlamak istiyorlar. Sayın Başbakan evine gitsin, oradan her şeyi yönetsin. Kimin suçlu olup olmadığına o karar versin. Bence mahkemeleri kaldıralım.” dedi.

Cihan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, idarenin yargı tarafından denetlenmesinin evrensel esas olduğunu söyledi. HSYK’daki yapılan değişiklikle idarenin yargıyı denetleyebileceği bir anlayışın getirilmek istendiğini öne süren Demiröz şunları kaydetti: “Bu, Anayasa’ya da hukukun genel kurallarına da aykırı. Yıllardır HSYK’da görevli olan müsteşar ve adalet bakanının çıkmasını savunurken şimdi hemen hemen HSYK’yı gereksiz kılacak düzeyde tüm yetkiler adalet bakanına devredilmek isteniyor. Disiplin cezalarını tek başına adalet bakanı verecek. Dairelerdeki görevlendirmeleri adalet bakanı yapacak. Bu tamamen yargının, idarenin, iktidarın tabiiyetine verilmesi anlamına gelir. Bu hiçbir ülkede kabul edilebilir bir şey değil. İleri demokrasi diye söylenilen artık bunu gülümsemeyle karşılama noktaya geldik, asla kabul edilemez. Yasal açıdan buna kaşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Sayın Başbakanımız 6 ay önce ‘yargıda militan dönemi bitti’ demişti. Nasıl oluyor da birden bire yargı onun en büyük düşmanı haline dönüştü. Dün, yargının yaptıklarını alkışlayan Sayın Başbakan kendi yakınlarına yönelik soruşturmalar söz konusu olduğu için mi? Herkes yargının önünde eşittir. Benim çocuğum da Bilal Erdoğan da."

12 Eylül 2010’da yapılan anayasa değişikliği referandumunda ‘hayır’ çıkması için büyük gayret gösterdiğini anlatan Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, "Referandum sonucu oluşturulan HSYK’nın yapısını unutmayalım. Ben referandum sürecinde mahalle mahalle dolaşıp hayır diyenlerdenim. Bu referandumla amaçlanan yargıyı iktidara bağlanacağını düşünmüştüm. Şimdi bundan iktidar memnun görünmüyor daha mı çok bağlamak istiyorlar. Sayın Başbakan evine gitsin, oradan her şeyi yönetsin. Kimin suçlu olup olmadığına o karar ersin. Bence mahkemeleri kaldıralım. İnanın gidiş noktası burasıdır. Hukukun evrensel kurallarına, demokrasinin hiçbir ölçeğine uymayan bu duruma karşı tüm hukukçular olarak mücadele edeceğimizi herkes bilsin. Bizim varlık sebebimiz bağımsız yargıdır. Bağımsız yargıyı savunurken artık yargı adına bir şey bırakılmama gibi her şeyin başbakan ve adalet bakanına bağlandığı bir sürece taşınılmak isteniyor. Bu ülke bunu kaldırmak, bunu kabul etmez hevesleri boşa çıkacak diye düşünüyoruz." diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin sürece ilişkin tepkilerinin hatırlatılması üzerine konuşan Demiröz, şöyle devam etti: "Avrupa’nın bize referans olmasına gerek yok. Oturup çalışmaya gerek yok, gidin hukuk fakültesi öğrencisine bile sorun, bu değişikliğe tepki gösterir. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun bir bakana bağlanmasını sonuçlarını vatandaş da kestirebilir. Vahim sonuçlarını biz daha iyi görüyoruz. İktidar bu girişimlerin altında kalacak. İktidar da bunu düşünmeli. Yargı bağımsızlığı dışında çaresi yoktur iktidarın, bunu anlamış olmaları gerekirken yargı bağımsızlığı konusunda akıllarında bir tane kırıntı oluşmamış ki yargıya daha fazla baskı daha fazla söylediklerini yapacak yapıya dönüştürmek istiyorlar." CİHAN