Hrant Dink'in arkadaşları adalet istedi

Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin verilen kararın, Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın 8. duruşması yapıldı....

Google Haberlere Abone ol
Hrant Dink'in arkadaşları adalet istedi

Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin verilen kararın, Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın 8. duruşması yapıldı. Duruşma önce adliye önünde toplanan ve kendilerine 'Hrant'ın arkadaşları adına veren bir grup, dövizler ve sloganlarla yaptıkları basın açıklamasında, gerçek faillerin yargılanması ve adalet isteklerini dile getirdiler.

Duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki alanda toplanan ve kendilerine 'Hrant'ın arkadaşları adını veren bir grup, basın açıklaması yaptı. CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da katıldığı açıklamada, grup ellerinde dövizlerle slogan atarak adalet isteklerini dile getirdi.

Açıklama metninin okunmasından önce Hrant'ın arkadaşlarından Bülent Aydın, "7 yıl oldu, 7 yıldır üzeri gölgelenen ve kalın bir örtü ile gerçek failleri gizlenen bir dava ile karşı karşıyayız. Biz, adalet talep etmeye devam edeceğiz ve bugün de onun için buradayız. Bir kez daha diyoruz ki, Hrant için adalet için." dedi. Açıklama için toplanan Hrant'ın arkadaşları da Bülent Aydın'ın bu sloganına eşlik etti.

Grup adına yazılı açıklama metnini okuyan Onur Ünlü, "7 yıllık bir mücadelenin ardından devletin o koca ve ağır kapısının bir parmak aralandığını." ifade ederek, cinayette kusuru olduğu düşünülen ancak soruşturma izni verilmeyen 24 kamu görevlisinin 8'i için mahkeme yolunun açıldığını hatırlattı.

İlk olarak dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İstihabarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve 6 polis memuru için dava açılmasını beklediklerini söyleyen Ünlü, "Açılması gereken bu dava, hazırlanması gereken iddianame, nereye gider, devlet o klasik refleksiyle yine kendini korumaya devam eder mi? Ederse nasıl eder? bilinmez ancak bu gelişme, ailenin, avukatlarının ısrarının yanı sıra, 'bu dava böyle bitmez' diyenlerin adalet nöbeti sayesinde de oldu." diye konuştu.

Cinayette kusuru bulunan tüm kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılması ve hesap vermesinin gerektiğini vurgulayan Ünlü, ayrı ayrı yürütülen davaların tek bir dava olarak birleştirilmesi gerektiğini savundu.

Ünlü, devletin tüm kanatlarıyla hesap vermek zorunda olduğunu belirterek, ''Ancak o zaman, devletçe dilenen taziye, biraz daha anlam kazanacaktır. Bu cinayetin arkasındaki yapı ortaya çıkana kadar adalet nöbetimizi sürdüreceğiz. Şimdilik 'Kamu görevlileri, mahkemeye bekleniyorsunuz' diyor ve ekliyoruz. Biz bitti demeden bu dava bitmez.'' ifadelerini kullandı.

Gruptakilerin açıklamanın ardından duruşmayı izlemek üzere adliyeye girdi. CİHAN

Yorumlar