'Hâkim kararına gerek kalmadan gofret ve çikolatayla uzlaşma sağlanıyor'

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan, son zamanlarda birçok adli vakada tarafların, Arabuluculuk Kanunu’ndan faydalanarak hâkim kararına gerek kalmadan aralarında uzlaştığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
'Hâkim kararına gerek kalmadan gofret ve çikolatayla uzlaşma sağlanıyor'

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan, son zamanlarda birçok adli vakada tarafların, Arabuluculuk Kanunu’ndan faydalanarak hâkim kararına gerek kalmadan aralarında uzlaştığını söyledi. Alkan, vatandaşların bazı davalarda sadece özür dileme ve küçük bağışlarla zaman ve para harcamadan çözüme gittiğini ifade etti.

“Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk” konulu panel, Denizli Ticaret Odası (DTO) toplantı salonunda yapıldı. Toplantıya Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci, Baro Başkanı Müjdat İlhan, Cumhuriyet Başsavcısı Alkan, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, Erzincan Üniversitesi Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Özbay, Arabuluculuk Kurulu Üyesi Hâkim Adem Albayrak, Denizli Organize Sanayi Bölgesi Başkanı (DOSB) Başkanı Abdülkadir Uslu, avukatlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan Başsavcı Alkan, arabuluculuk sisteminin davalık olan kişilere büyük kolaylıklar sağladığı gibi birçok olayın mahkemeye düşmeden uzlaşmayla çözüldüğünü, kendilerinin bir mahkemelik dosyadan tasarruf ettiğini anlattı. Uzlaşılarak çözümlenen konulardan örnek veren Alkan, “Suça sürüklenen çocuk ve temsilcisinin, Lösemili Çocuklar Vakfı’na bin lira yatırması hususunda müştekiyle uzlaştıkları, Denizli Belediyesi Sevgi Eli Derneği’ne bir adet tekerlekli sandalye bağışlanması hususunda uzlaştıkları, özür dilemeleri konusunda uzlaştıkları, mağdurun okumuş olduğu okuldaki 30 kişilik sınıfına çikolatalı gofret ve içecek dağıtılması hususunda uzlaştıkları, şüphelinin trafik tanzim uyarı işaretlerini okuması hususunda uzlaştıkları, mağdurun sınıf arkadaşlarına meyve suyu ve kek almaları hususunda uzlaştıkları, şüphelinin müştekiden özür dilemesi ve Türkiye Kızılay Derneği’ne 250 lira bağış yapması hususunda uzlaştıkları gibi çok örnek var. Ceza uygulamasında bunu başardığımızı düşünüyorum. En azından bir mahkeme tasarruf ettik. Uzlaşmaya gidilmese tanıklar, tutanaklar, ifadeler, harcanacak zamanı hesap edin.” dedi.

‘İNGİLTERE’DE DAVALARIN YÜZDE 96.5’İ ARABULUCULUKLA ÇÖZÜLÜYOR’

Arabuluculuk Daire Başkanı Öztatar ise arabuluculuk müessesesinin Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre 160'tan fazla ülkede uygulandığını belirtti. Öztatar, “ABD’de yaklaşık 50 yıldır uygulanan bir sistem. Avrupa’da hemen hemen tüm ülkelerde 40 yıldır uygulanıyor. Bu sistem Türkiye'de 14 Kasım 2013’te fiilen uygulanmaya başlanmıştır. Bunun bir hak olduğuna inanıyoruz, dava yoluna gitmeden çözme hakkı olarak görüyoruz. Arabuluculuğun çok avantajları var. İngiltere’de Adalet Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde, ‘Bizde 1,5 milyon hukuk dosyası vardır. Bunun sadece yüzde 3,5’i, yani 50 bin dosya dava yoluyla çözülür. Bir milyon 450 bin dosya, yüzde 96.5’i uzlaşma, sulh, tahkim gibi yollarla çözülüyor.’ dediler. Diyorlar ki, 'Yüzde 3,5’i geçersek bizim sistem çöker.’ Arabuluculukta taraflar, kendi kararlarını kendisi veriyor. Davada ise hâkim karar verdiği için bazen iki taraf da memnun olmayabiliyor. Davalar çok uzun sürebiliyor. Arabuluculukta yarım günde veya iki günde sonuç alınıyor. Uzlaşma sağlandığında ve mahkemeye bunu onaylattığınızda, belge haline getirterek uymayan tarafı zorlayabilirsiniz.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar