"Hizmete kumpas doğru ise ideallerimin paramparça yerlere düştüğünü göreceğim"

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, 'Hizmet Hareketi'ne kumpas ve bitirme planı' iddialarıyla ilgili "Eğer doğru çıkarsa bir devletin resmi makamının bu çeşitli eylem planı, kumpas başka bir şeyin tasvip edilecek bir şey değildir. Yola...

Google Haberlere Abone ol
"Hizmete kumpas doğru ise ideallerimin paramparça yerlere düştüğünü göreceğim"

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, 'Hizmet Hareketi'ne kumpas ve bitirme planı' iddialarıyla ilgili "Eğer doğru çıkarsa bir devletin resmi makamının bu çeşitli eylem planı, kumpas başka bir şeyin tasvip edilecek bir şey değildir. Yola çıkarken bambaşka ideallerle yola çıktık. Eğer doğru ise o ideallerimin paramparça yerlere düştüğünü göreceğim ve çok üzüleceğim." dedi. Yakış, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın önce eski bakan İdris Naim Şahin'in sorularının doğru olup olmadığına "evet" veya "hayır" demesi gerektiğine de dikkati çekti.

Hükümetin uygulamaya koyduğu iddia edilen 'Hizmet Hareketi'ne kumpas ve bitirme planı' deşifre oldu. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde 'çok gizli eylem planı'nın gerçekliğini sordu. Vahim emirler içeren planda masum insanların silahlı örgüt üyesi gibi gösterilmesi için fişleme ve arama talimatları yer alıyor. Şahin, 11 maddelik önergede Cemaat’in otomatik olarak suçlu ilan edilerek, delil oluşturulup operasyonlar yapılacağına dikkat çekiliyor.

"DEVLETİN KURUMLARININ ÇİVİSİ ÇIKMIŞTI, ŞAŞIRMADIM"

Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan gazeteci yazar Yavuz Baydar, bu gelişmenin kendisini açıkçası hiç şaşırtmadığını ifade etti.

Bütün çivilerin kurumlarda oynamış durumda olduğunu dile getiren Baydar, bazı çivilerin çıkmış durumda olduğunu kaydetti. "Eski bir İçişleri Bakanı'nın, aynı partiden halefine soru önergesi vermesi herhalde bir ilk denebilir." diyen Baydar, "Kişisel bir bilgiye sahip, 'bana gelen bilgiler' diyor. İçeriden gelen bilgilerin soruya dönüşmüş hali. Çok sayıda kuvvetli şüpheler var. Biran önce mevcut İçişleri Bakanı'nın bu soruları cevaplaması lazım. Çok acele etmesini beklemiyorum. İnşallah beni şaşırtır." dedi.

Cevapların şüpheleri giderememesi halinde 1913'ten bu yana komplo, yıkıcı bir devlet aklının yeniden ayağa kaldırıldığını ve bu defa toplumun bir başka kesiminin mağdur edilme riski ile karşı karşıya olunduğunun okunacağını belirten Baydar, "Girilen yanlış yol, en sonunda iktidarın kendini bulacaktır. Gidilen yol yol değildir. Yapılan korku tüneli, altındaki zemini de çökertecektir." ifadelerini kullandı.

"KAYNAĞIN İDRİS NAİM ŞAHİN OLMASI ÖNEMLİ"

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış ise soru önergesindeki iddiaların eski bir bakandan ve çok sevdiği İdris Naim Şahin'den kaynaklanmasının özel önem arz ettiğini kaydetti. Kendisinin şeffaf olmaya özen gösterdiğini ve bu işlerin şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğini anlatan Yakış, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın önce bu soruların doğru olup olmadığına "evet" veya "hayır" demesi gerektiğini söyledi.

"BAMBAŞKA İDEALLERLE YOLA ÇIKTIK"

Ondan sonra ise doğru olup olmadığının başka delillerle ortaya çıkarılması gerektiğini anlatan Yakış, "Eğer doğru çıkarsa bir devletin resmi makamının bu çeşitli eylem planı, kumpas başka bir şeyin tasvip edilecek bir şey değildir. Söylediklerinin yanlış olmasını temenni ederim. İnşallah böyle bir şey yoktur, olmadığı ortaya çıkarsa rahatlarım. Eğer doğru ise ben çok rahatsız olacağım. AK Parti döneminde devletin böyle olmasına çok üzülürüm. Yola çıkarken bambaşka ideallerle yola çıktık, o ideallerimin paramparça yerlere düştüğünü göreceğim, çok üzüleceğim. Eğer doğru ise bir çok hukuk ilkesine de aykırı kurgulanan bir senaryodur." şeklinde konuştu.

Yeşiller Grubu'ndan Ali Yurttagül de iddiaların doğru olması halinde kaygı verici bir durum olduğunu vurguladı. Yurttagül, "Bu konuda belli çabaların olduğu kesin, Başbakan bunu kendisi de söyledi. Yargıyı dizayn ettikten sonra 'bu işin üzerine gideceğiz' dedi. Bunlar çok kaygı verici şeyler. Çok ciddi bir durum. Konuyu gündeme getiren kişi sıradan bir kişi değil, bakanlık yapmış bir insan. Havada olmadığı kesin. Eğer doğru ise ki, zaten hissediliyor ve dillendiriliyor. Cadı avı söylemine yönelik, çok ilginç bir tespit. Cadı avında belirleyici, masum insanların mağdur edilmesidir ki, bu da kabul edilebilecek bir durum değildir." değerlendirmesinde bulundu. CİHAN

Yorumlar