Hıristiyan Birlik'in fakir Bulgar ve Rumen göçüne önlem talebi tepki çekti

Fakir Bulgar ve Rumen göçmenlerin yeni yılla birlikte Avrupa Birliği (AB) içinde serbest dolaşım ve çalışma hakkı kazanacak olması, federal hükümetin küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik’i (CSU) harekete geçirdi. Parti, bu iki göçmen grubun Almanya’nın sosyal sistemini kötüye kullanmasını engellemek için sert önlemler istedi.

Bu iki ülkeden 2014 yılı içinde çoğu fakir olmak üzere 180 bin kişinin Almanya yolunu tutacağı hesap ediliyor. Ülkeye gelen AB üyesi ülke vatandaşlarının ilk üç ay sosyal yardım almalarının engellenmesi ve evraklarında sahtecilik yapanların ülkeye girişine yasak getirilmesi hedefler arasında.

Ocak ayında Bavyera’nın Wildbad Kreuth kasabasında parti kurultayı düzenleyecek CSU, ‘Kim dolandırırsa, ülkeyi terk eder’ sloganıyla yanlış göç teşvikinin de önüne geçmeyi planlıyor. CSU’nun iç politika uzmanı Hans-Peter Uhl, sosyal sisteme göçü engellemek için her şeyin yapılması gerektiğini söyledi.

Ancak CSU’nun bu çıkışı, koalisyon ortaklarının tepkisine neden oldu. En ağır tepki ise Federal Uyum Bakanı Aydan Özoğuz’dan geldi. Konu hakkında açıklamada bulunan SPD’nin Başkan Yardımcısı Özoğuz, CSU’nun Bavyera’da gerçekleştireceği parti kurultayında toplumda fakirlere karşı gereksiz önyargıların oluşmasına destek olunmamasını istedi.

Bazı yerel yönetimlerin, Avrupa’nın bu iki doğu ülkesinden gelecek fakir göçmenlerden dolayı büyük bir yükün altına girmek zorunda kalacaklarını belirten sosyal demokrat siyasetçi, popülist siyaset yerine hızlı ve efektif mali yardımlar yapılmasını talep etti.

Özoğuz, gelecek tüm göçmenlerin fakir olduğunu ve sosyal yardımlardan nemalanacağını iddia etmenin doktor ve sağlık bakıcısı gibi kalifiye elemanlarının ülkeye getireceği fırsatın görmezden gelinmesine sebep olacağını savundu.

SPD’nin Federal Meclis Fraksiyon Sözcüsü Michale Hartmann da CSU’nun bu çıkışını aşırı sağcıların eline malzeme vermek olarak yorumladı. CSU’nun kardeş partisi CDU’nun Federal Fraksiyon Başkan Yardımcısı Andreas Schockenhoff da bu göçmenlerin Almanya iş piyasası için büyük bir sorun olmayacağını ileri sürdü.

AB’nin 2004 yılından itibaren doğuya doğru genişlemesinin bu korkunun yersiz olduğunu gösterdiğini belirten Schockenhoff, demografik gelişmelerden dolayı göçe ihtiyaçları olduğunu ifade etti. CİHAN