Hepimizin çektiği acılar var
2013 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreni Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirildi.
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle
2013 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni; İslam
bilim ve teknoloji tarihi alanında Prof. Dr. Fuat Sezgin'e, Sosyal
Bilimler dalında Prof. Dr. Daron Acemoğlu'na, Edebiyat dalında
Prof. Dr. İskender Pala'ya, Belgesel dalında Prof. Dr. Bekir
Karlığa'ya, Kültür ve Sanat Kurumu olarak Tarihi Kentler
Birliği'ne, Müzik alanında ise merhum Ahmet Kaya'ya
verdi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün de katıldığı tören, ödül
geleneğinin anlatıldığı kısa film gösterimi ile başladı. Ödül
alanların biyografilerinin okunmasının ardından konuşmalar yapıldı
ve Bakır Nefesli Çalgılar Topluluğu'nun sunumu
gerçekleştirildi.
"SANAT, KÜLTÜR VE BİLİMİN KIYMETİNİ BİLMEK ÜLKEYE BÜYÜK
KATKI SAĞLAR"
Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, sanat, kültür ve
bilimin çok farklı alanlar olduğuna işaret ederek, "Bunların
kıymetini bilirsek, bu alanlarda çalışanların, sanatçıların, kültür
insanlarının ve bilim adamlarının değerini bilirsek, bu ülkeye çok
büyük katkı sağlar" dedi. Türkiye'nin son 10-15 sene içerisinde
teknik ve ekonomik alanda çok önemli gelişmeler kat ettiğini
vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ancak esas kalıcı olanın, bilim,
sanat ve kültür alanında yapılanlar olduğunu kaydederek, tarihe
bakıldığında medeniyetlerin de bu şekilde oluştuğunu
söyledi.
"SANAT İLE KÜLTÜR SINIR TANIMAZ"
Cumhurbaşkanı Gül, bugünkü Türkiye'nin güçlü ekonomisi
ve dünyada saygı duyulan bir ülke haline geldikten sonra ağırlığını
kültür, sanat ve bilimsel faaliyetlere vermesi, kaynaklarını buna
ayırması ve bu alandakileri sonuna kadar desteklemesi gerektiğini
söyledi. Bütün bunların olması için de uygun iklimin oluşması
gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, "Bu da en demokratik
standartların geliştiği ülkelerde söz konusu olur. Sanatla kültür
sınır tanımaz, geçmişe doğru da sınır tanımaz. İnsanlığın ilk ayak
izlerine kadar araştırılan faaliyetler, sanat kültür
faaliyetleridir. Gelecekle ilgili düşünülen romanlar, hayaller,
şiirler, bunların hepsi de yine kültürle ilgilidir. Dolayısıyla
sınırı yoktur" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bunun için bir ülkede
düşünce özgürlüğünün, fikir özgürlüğünün, siyasi düşüncelerin
serbestçe konuşulması ve arkasında şiddetin olmadığı her türlü
fikrin rahatlıkla tartışılıp konuşulabildiği ve anlatılabildiği bir
ortamda sanat ve kültürün gelişebileceğini, Türkiye’nin artık bu
noktada olduğunu anlattı.
"İNSANLIĞA VE MEDENİYETE KATKI YAPARAK MİLLETİMİZİ SİZ
ÖDÜLLENDİRDİNİZ"
Türkiye'nin birçok medeniyetin kavşak noktasında bulunduğunu ve
birçok mirası devraldığını, bunları korumanın sorumluluğu
bulunduğunu, öte yandan Türkiye’nin geleceğe miras bırakacağı
değerli eserler bulunması gerektiğini de söyleyen Cumhurbaşkanı
Gül, bu bilincin Türkiye’de geliştiğini belirtti. Cumhurbaşkanı
Gül, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin bu
alandaki takdir duygusunu ortaya koymak için var olduğunu
kaydederek ödül alanlara şöyle seslendi: "Aslında sizin bu
başarılarınıza şükran duygularımızla bu ödülleri veriyoruz. Siz
ödüllendirdiniz milletimizi, insanlığa medeniyete katkı yapan
kişiler oldunuz; bunun karşılığında da biz sizlerin bu büyük
başarılarınızı takdir etmeninin karşılığı olarak bu ödülleri
veriyoruz."
CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN ÖDÜL ALANLARA ÖVGÜ
Cumhurbaşkanı Gül, İslam bilim ve teknoloji tarihi alanında ödül
alan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in çalışmalarını olağanüstü olarak
nitelendirdi ve Sezgin’in Frankfurt’taki sergisini kendisinin de
gezdiğini söyledi. Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine
farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında
ödül alan Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun son kitabını kendisinin de
okuduğunu ve herkese tavsiye ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül,
Türk edebiyatının geniş kitlelerce benimsenmesine ve toplumumuzda
kültür tarihine yönelik ilginin oluşmasına sağladığı önemli
katkılar için Edebiyat dalında ödül alan Prof. Dr. İskender
Pala’nın da bazı kitaplarını okuduğunu ve kendisinin usta
yazarlarımızdan birisi olduğunu söyledi.
"BATIYA DOĞRU AKAN NEHİR’, ÇOK TİTİZ BİR
ÇALIŞMA"
Cumhurbaşkanı Gül, "Batıya Doğru Akan Nehirö belgeseli ile insanlık
tarihinin doğudan batıya yürüyüşünü güçlü bir görsellik ve zengin
bir anlatımla aktarmadaki başarısı ve bu doğrultuda medeniyetler
arası uzlaşıya getirdiği değerli bakış açıları için Belgesel
dalında ödül alan Prof. Dr. Bekir Karlığa'nın çok titiz ve objektif
çalışması bulunduğunu, söyledi. Doğal ve kültürel çevre konuları
ile kentlerdeki kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere
aktarılmasında gösterdikleri yoğun çabalar ve kent kültürü
alanındaki toplumsal farkındalığın artmasında sergiledikleri
başarılı çalışmaları ile Kültür ve Sanat Kurumu olarak ödül alan
Tarihî Kentler Birliği'nin çalışmasını da olağanüstü olarak
nitelendiren Cumhurbaşkanı Gül, çalışmalar sayesinde şehirlerin
tarih bilinci ve mirasların tekrar farkına vardıklarını
anlattı.
"AHMET KAYA; SÖZLERİ, TÜRKÜLERİ VE SAZIYLA HERKESİ
YAKALAYAN BİR İNSANDI"
Müziği, yorumu ve söylemiyle farklı görüşlerden çok sayıda insanı
bir araya getirdiği gerekçesiyle Müzik alanında ödül verilen merhum
Ahmet Kaya'ya ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı Gül, "Ahmet Kaya
deyince şunları söylemek istiyorum; bu ülke hepimizin ülkesi, bu
vatan, hepimizin vatanı, bu devlet hepimizin devleti. Siyasi
tarihimize baktığımızda, hepimizin çektiği acılar, yanlışlar ve
üzüntüler var. Ama ne yapalım ki kendi evimiz. Önemli olan kendi
evimizdeki yanlışlıkları noksanlıkları fark edip, bunları düzeltme
azmini ortaya koymak. Yanlışların farkına varmak ve bu ülkeyi
gerçekten özgür, bu ülkenin vatandaşı olan herkesin düşüncesini
rahatlıkla konuşabileceği, ifade edebileceği, söyleyebileceği bir
ülke haline getirmek. Onun için kültür sanattan bahsederken, esas
önemli olan şey o ülkedeki siyasi anlayışın -çok geniş anlamda bunu
söylüyorum- en gelişmiş ülkelerdeki demokratik standartlara ulaşmış
olması. Bu yönde, geçmişle mukayese ettiğimizde ne kadar mesafe
aldığımızı, hala almamız gereken mesafenin olduğunun da hepimiz
farkındayız. Onun için zaten diyoruz ki, ülkemizdeki reform
süreçlerinin devam etmesi gerekir. Bu şekilde kendisine yapılan
haksızlıkların da en azından hakkının verildiğini, kendisi
görmediyse bile değerli eşi ve ailesi tarafından, siz görüyorsunuz.
Sözleriyle, türküleriyle, sazıyla, hangi fikirden, hangi
ideolojiden olursa olsun herkesi yakalayan bir insandı. Anadolu’nun
bütün sesini dillendiren bir insandı. O bakımdan kendisine bu ödül
verildi. Bütün bunlar aslında yeni hataların, yanlışların
yapılmaması için atılan adımlardır. Geçmişimize baktığımızda
maalesef yanlışlarımız var, maalesef, önemli olan yürüdüğümüz yolda
yeni yanlışlar yapmamaktır. Herkesin farklılığı olabilir. Bu ülke
her bakımdan zengin bir ülke önemli olan bütün bu farklılıkları bir
birlik içerisinde toplayarak, enerjiye çevirebilmektir, karşılıklı
sevgi ve saygı içerisinde. Bu kültürle yapılmazsa başka neyle
yapılacaktır. O açıdan bu faaliyetlerin çok değerli olduğuna
inanıyorum, kültür faaliyetlerine, bilim faaliyetlerine
Cumhurbaşkanı olarak olağanüstü değer veriyorum" dedi.
Konuşmasının sonunda daha önce bilim adamlarına söylediği 'Marifet
iltifata tabidir' sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, devletin bu
alandaki faaliyetleri ne kadar takdir ettiğini göstermek açısından
buna özel önem verdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını tamamlamasının ardından ödülleri
alanlarla birlikte fotoğraf çektirdi.
ÖDÜL ALAN İSİMLER VE ÖDÜLÜN ANLAMI
2013 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri; İslam bilim
ve teknoloji tarihi alanında Prof. Dr. Fuat Sezgin'e, Sosyal
Bilimler dalında Prof. Dr. Daron Acemoğlu'na, Edebiyat dalında
Prof. Dr. İskender Pala'ya, Belgesel dalında Prof. Dr. Bekir
Karlığa'ya,Kültür ve Sanat Kurumu olarak Tarihi Kentler Birliği'ne,
Müzik alanında ise merhum Ahmet Kaya'ya verildi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Türk kültür ve
sanat yaşamına önemli katkılarda bulunan, Türkiye'nin kültür ve
sanatının yücelmesine çalışan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu
kişiler ile kurumlara devlet adına onurlandırmak ve özendirmek
amacıyla, 20 Ocak 1995 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan
'Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Yönetmeliği' uyarınca
verilmektedir.
Yorumlar