HDP'li Tuncel: Kürt sorunu konusunda artık silahlar devre dışına çıkarılabilir

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Artık Kürt sorunun çözümü konusunda silahlar devre dışına bırakılabilir.

Google Haberlere Abone ol
HDP'li Tuncel: Kürt sorunu konusunda artık silahlar devre dışına çıkarılabilir

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Artık Kürt sorunun çözümü konusunda silahlar devre dışına bırakılabilir. Türkiye demokratikleşebilir. Barış hepimizin ihtiyacı." dedi.

Partisinin seçim ofisinin açılışı ve belediye başkan adaylarının tanıtımı için Edirne'ye gelen Sebahat Tuncel, 40 takla atarak bağımsız adaylar yöntemiyle Meclis'e girdiklerini belirtti. Bu uygulamanın dünyanın başka bir yerinde olmadığını kaydetti.

"YETERİNCE ÇALMAMIŞ ÇIRPMAMIŞLAR GİBİ DEVLETİN OLANAKLARINI KENDİ SEÇİM ÇALIŞMALARI İÇİN HARCIYORLAR"

Tuncel, "Seçimi kazanıyoruz sonra da partiye geçiyoruz. Böyle bir rezalet hiçbir yerde yok. Şimdi AKP demokratikleşme paketi açıkladı. Barajı indirmiyor ama hazine yardımını... Biliyorsunuz bu seçimlerde de yine bir haksızlık var. Biz para almadan çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ne yürütüyorsak halkımızın emeği ve dayanışma kültürü ile yürütüyoruz. Onlar aldıkları hazine yardımlarını üstelik ikiye katlıyorlar. Yeterince çalmamışlar, çırpmamışlar gibi bu defa devletin bütün olanaklarını sadece kendi seçim çalışmaları için harcıyorlar. Ama barajı yüzde onda tutuyor. Partiler yüzde 3 alırsa hazineden yardım alacak. Bizim derdimiz para almak olsaydı bu olabilirdi." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin her yerinde yerel seçimlere girdiklerini kaydeden HDP Eş Genel Başkanı Tuncel, 55 ilde başvurularını yaptıkların açıkladı. Tuncel, şunları söyledi: "AKP 2002 yılından bu yana iktidardadır. İktidarda olduğu dönemde Türkiye'de hakların sorunlarını çözmek, barış sorununu çözmek, inanç özgürlüğünü çözmek, kadın özgürlüğünden yana ekolojik bir gelecekten yana perspektif oluşturmak yerine aslında bütün alanlarda sorun yaratmıştır. O açıdan bugün yarattığı bu sorunlar AKP hükümetinin gidişini hızlandırmıştır. HDP olarak ve bileşenimiz BDP, Parlamento'ya girdiğimiz günden bu yana AKP'nin bu yolsuzluk, eşitsizlik, adaletsizlik düzenini her defasında Türkiye halklarına ifade etmeye çalıştık. Dedik ki AKP'nin yaptığı bütün bu yasalar, bütün bu uygulamalar Türkiye'yi ileri taşımaz, demokratikleştirmez, aksine Türkiye'yi rant alanına dönüştürüyor. Özellikle kentsel dönüşüm adı altında yürüttükleri politika ki bunu TOKİ'ye bağladılar Türkiye'nin her yerinde insanların yaşam alanlarını elinden alma, özellikle yoksulları şehir dışına itme açısından bir politika. İstanbul'da tıpkı Sulukule'de yaptıkları gibi Romanlara 'size daha iyi bir yer vereceğiz' diyerek şehir dışına ittiler. İnsanlar rahatsız oldu, gelip şehir içerisinde yaşamak istediklerini söylediler. Burada da benzer bir şey yapıyorlar. Edirne'nin en yoksullarını şehrin dışına iterek yeni rant alanları, zenginlere rant alanları açıyorlar. Yine ekonomik politikaları Türkiye'nin çok övündüğü dünyanın bilmem kaçıncı büyük ekonomisiyiz. 16-17 büyük ekonomisiyiz hikâyesinin gerçek olmadığı bunun bir özellikle sıcak paraya dayalı bir gelişme olduğunu bunun da Türkiye'de ilk krizde çok ciddi sorunlar yaşatacağını ifade etmiştik. İşte şimdi göstergeler Türkiye'nin çok ciddi bir ekonomik krizle de karşı karşıya olduğunu göstermektedir."

"AMED NEVRUZUNDA ORTAYA ÇIKAN BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE DEMOKRASİ TALEBİ GEZİ'DE KENDİSİNE CEVAP BULMUŞTUR"

"30 yıldan bu yana süren savaşın son bulması için de Halkların Demokratik Partisi önemli bir noktada durdu." diyen Sebahat Tuncel, "Özellikle 2013 yılında Kürt halkı önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın Amed nevruzunda ortaya koyduğu menifesto sadece Kürtler ve Kürdistan açısından değil, bütün Türkiye açısından önemli bir süreci başlatmıştır. Artık Kürt sorunun çözümü konusunda silahlar devre dışına bırakılabilir. Türkiye demokratikleşebilir. Barış hepimizin ihtiyacı. Dolayısıyla Amed nevruzunda ortaya çıkan barış, özgürlük, adalet ve demokrasi talebi Gezi'de kendisine cevap bulmuştur. Gezi'nin de talebi aynıdır. İşte HDP olarak bu 2 meydanın talebini kendi talebi olarak gören, bunun üzerinden demokrasisini, mücadelesini, yol haritasını belirleyen bir partiyiz." diye konuştu. CİHAN

Yorumlar