"Hayvanları karne veya evlilik yıldönümü hediyesi alıp, sokağa terk etmeyin"

Okulların kapanmasıyla birlikte velileri karne hediyesi alma telaşı sararken Bursa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Ümran Babacan’dan önemli bir uyarı geldi. Karne veya evlilik yıldönümü hediyesi olarak alınan hayvanların bir müddet sonra sokağa terk edildiğini belirten avukat Babacan, "Onlar ‘açım, susuzum’ diyemiyor ve sokakta beslenemiyorlar. Çöp kutularının bile kapakları var. O masumlar sessizce aç ve susuz şekilde ölüyor." dedi.

Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Merkezi’nde mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Avukat Babacan, muhtarlardan yaşadıkları mahallelerdeki halkı hayvan hakları konusunda bilinçli olmalarını sağlamalarını istedi. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcıları Halil Döner ve Yunus Şahin’in de katıldığı toplantıda konuşan Avukat Babacan şunları kaydetti: "Bu dünyada insan oğlu olarak kendimizi üstün sayıyoruz. O zaman bu üstünlüğümüzü, parçası olduğumuz doğayı, içindeki canlıları, yok etmek için değil, var etmek için kullanmalıyız. Çünkü biz insanlar, hayvanlar, bitkiler, ağaçlar, sular, toprak mikroorganizmalar ve doğada var olan her şey bu eko sistemin ayrılmaz parçalarıyız. Her birimizin varlığı aslında bir diğerine sıkı sıkıya bağlı yaşam hepimizin hakkı."

BİR HEVESLE ALINAN HAYVANLARI SOKAĞA ATMAYIN, ATACAKSANIZ HEDİYE OLARAK KULLANMAYIN

Sokakta yaşayan hayvanların sayısının gün geçtikçe çoğaldığını anlatan Bursa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Ümran Babacan, "Çünkü bir heves uğruna alınıp karne hediyesi yapılmak üzere ya da evlilik yıldönümü hediyesi olarak alınıp, bir müddet sonra hayvandan sıkılan insanımız, sevinerek aldığı hayvanı sokağa atıyor. Terk edilmek her canlıya acı vermektedir. Bu konuda hayvan popülasyonunun önüne geçmek için ‘kısırlaştır, aşılat ve yaşat’ şeklinde yasamızın emredici hükümleri mevcuttur. Kısırlaştırma işlemini yapan belediyelerimiz aşılarını da yapıyor. Yaşat bölümünü de belediyelerimizce birlikte insanlarımız yapmalı. Onların yaşaması için mutlaka beslenmeye ve suya ihtiyaçları var. ‘Ben açım, ben susuzum’ diyemiyorlar, onlar sessizce aç ve susuz kaldıkları için ölüyorlar. Aç ve susuzluğa bu canların mahkum edilmemesi için onlar için soframızdan artan yiyecekleri, kapımızın önüne koyması gerektiğini, onlara bir kap da can suyu vermemiz gerektiğini söyledik." şeklinde konuştu.

Vatandaşların büyük heyecanla hediye olarak aldıkları hayvanları ‘canlı’ olarak görmeleri gerektiğine işaret eden Avukat Babacan şöyle devam etti: "Birey olarak bu canları kabul etmiyorlarsa yaşamları boyunca kendileriyle birlikte yaşayacak bir canlı, bir eşya değil, o zaman alırken evlerine tüm hayatları boyunca yaşayacaklarını kabullenerek almaları lazım. Çünkü bu hayvanlar sokakta yaşamayı bilmiyorlar. Maalesef şiddet mağduru oluyorlar, sonuçları da kesim ölüm oluyor. Sokaklarda, ağaçlarda onlar için yiyecek yok. Çöp kutuları çok yüksek ve kapakları var. Beslenme durumları yok, durum tam bir facia. Muhtarlardan toplumu konuyla alakalı bilinçlendirmelerini istiyoruz. Onlarla birlikte bir çalışma yapmak istiyoruz."

CİHAN