Hayat sigortasına rağmen borç varislere çıkartıldı, Yargıtay duruma el koydu

Banka, tüketici kredisi çektikten 4 ay sonra vefat eden vatandaşın kalan borcunu varislerine çıkardı.

Google Haberlere Abone ol
Hayat sigortasına rağmen borç varislere çıkartıldı, Yargıtay duruma el koydu

Banka, tüketici kredisi çektikten 4 ay sonra vefat eden vatandaşın kalan borcunu varislerine çıkardı. Kredi esnasında hayat sigortası yaptırıldığını borcun kendilerine çıkarılamayacağını söyleyen varisler, hakem heyetine müracaat etti. Heyet, varisleri haklı bulunca banka bu kez konuyu mahkemeye taşıdı.

    Mahkemenin, tüketicinin,sağlık beyanını boş geçtiği ve kalp rahatsızlığını gizlediği gerekçesiyle hakem heyeti kararını iptal ederek bankayı haklı bulması Yargıtay’dan döndü. Tüketicinin poliçeyi doldurması sırasında sağlık beyanı bölümünü boş geçtiğini bankanın kontrol etmekle yükümlü olduğuna dikkat çeken Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, eksikliğin hem banka hem de muris tüketicinin hatasından birlikte doğduğunu gerekçe göstererek; tarafların eşit kusurlu olduğunu tespit etti. Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bir vatandaş, 9 Ağustos 2010 tarihinde bir bankadan tüketici kredisi çekti. Kredi çekim sırasında hayat sigortası da yaptıran tüketici, iddiaya göre sigorta poliçesinin sağlık beyanı bölümünü doldurmadı. Banka görevlilerinin de uyarmaması üzerine poliçe mevcut haliyle dosyaya girdi.

    Tüketici, 6 aralık 2010’da vefat edince, banka kalan taksitlerin tahsili amacıyla varisleri uyardı. Bankanın ‘Kalan taksit borçlarını siz ödeyeceksiniz’ dediği varisler kredi çekim evraklarını incelediklerinde, ölen yakınlarının kredi çekimi sırasında hayat sigortası yaptırdığını, sigorta primlerini de krediyi veren bankanın tahsil ettiğini belirledi. Banka, hayat sigortası primini tahsil ettiğini, tüketiciye hayat sigortası yaptırdığını kabul ederken, tüketicinin hayat sigortası poliçesini doldururken ‘sağlık beyanı bölümü’nü boş geçtiğini, önceden olan kalp rahatsızlığını gizlediğini öne sürerek bakiye borçtan varislerin sorumluluğunun devam ettiğini bildirdi. Varisler, bu kez konuyu Beypazarı Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne taşıdı. Heyet, varislerin vefat tarihinden sonraki taksitlerden sorumlu olmayacağı yönünde karar verdi.

    Heyetin kararına itiraz eden banka, konuyu Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne götürerek 'Satıcının hakem kurulu kararına itirazı' davası açtı. Mahkeme, bankayı haklı bularak, ölen tüketicinin sigorta poliçesinin ‘sağlık beyanı’ kısmını boş bırakarak hastalığı gizlediği gerekçesiyle hakem heyeti kararını iptal etti. Bu kez varisler Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi kararını temyiz etti.

    Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Yerel mahkeme kararını bozan Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı, ölen tüketicinin poliçeyi doldurması sırasında sağlık beyanı bölümünü boş geçtiğini, ancak bankanın poliçeyi kontrol etmekle yükümlü olduğuna hükmetti. Eksikliğin hem banka hem de tüketicinin hatasından kaynaklandığına hükmeden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararında şu ifadelere yer verildi: "Sigorta poliçesi için muristen prim tahsil etmesine rağmen murisi sigorta poliçesindeki sağlık beyanını doldurması için ikaz etmeyen banka da mütefarık (birlikte sebebiyet verme) kusurlu olduğundan, bununda dikkate alınarak zararın taraflar arasında paylaştırılması gerekirken; mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Temyiz edilen kararın davalı yararına bozulmasına peşin alınan harcın istek halinde iadesine karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verilmiştir."

    BANKANIN BİLGİLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR

    Ankara Barosu avukatlarından Yunus Emre Yavuz, kredinin çekildiği 9 Ağustos 2010 tarihinde ‘Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin yürürlükte olduğunu hatırlattı. Yönetmeliğin 6. maddesiyle ihtiyari sigortalarda yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun kredi kuruluşuna yüklendiğini belirten Avukat Yunus Emre Yavuz şunları söyledi: "Açık yönetmelik hükmüne göre; bankalar süresi olan hayat sigortalarının yenilenmesi yönünde tüketiciye bildirim yapmakla yükümlü hale gelmişlerdir. Bildirim yükümlülüğü aynı zamanda tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğü de getirmektedir. Somut olayda; zorunlu olmayan hayat sigortasını yaptırma yükümlülüğü getiren ve prim tahsil eden banka; poliçenin nasıl ve ne şekilde doldurulacağını öğretmek, tüketiciyi bu konuda bilgilendirmekle yükümlüdür. Olayda bankanın; bu yönde bilgilendirmeyi yapmadığı gibi, poliçenin eksik doldurulmasına sebebiyet verdiği, sigorta poliçesi yükümlüsü sigorta şirketine kurtuluş karinesi getirme fırsatı verdiği açıktır. Bu durumda; banka ağır kusurlu sayılıp, bakiye borcun büyük bir bölümünü üstlenmek zorundadır. Bu yönde oluşturulacak bir karar adalet ve hakkaniyet ilkesine uygun düşecektir." CİHAN

Yorumlar