Hatay mutfağı Başkent’te köşe başına oturdu
Hatay, bulunduğu konumu ve kozmopolit yapısıyla her zaman ilgi odağı. 1939 yılında bağımsızlık yolunda Türkiye’yi tercih eden Hataylılar herkes için her zaman birlikte yaşama kültürünün en güzel örneğini sergiliyor.
Hatay, bulunduğu konumu ve kozmopolit yapısıyla her zaman ilgi
odağı. 1939 yılında bağımsızlık yolunda Türkiye’yi tercih eden
Hataylılar herkes için her zaman birlikte yaşama kültürünün en
güzel örneğini sergiliyor. Kültüründeki bu farklılık yemek
çeşitlerine de yansıyor. 4 bin yıl öncesine dayanan lezzetleriyle
dünyada sayılı mutfaklar arasında yer alıyor. Zahter salatası,
humus, abugannuş, çökelekli salata, zeytin salatası, muhammara ve
tuzlu yoğurt salatası ile önünüze gelen mezeler, tepsi kebabı,
kağıt kebabı, zırh kebabı, etöce kebabı, belen kebabı ve
isteyenlere harbiye usulü kebap lezzet dünyasının köşebaşına
oturmuş durumda. Bilinenin aksine acı değil, lezzetin sunulduğu
sofrada tandırda yapılan ekmek, Hatay’dan getirilen narlar sadece
mideye değil sağlığa da hitap ediyor. Hatay’ın Türk, Kürt, Arap,
Ermeni, Yahudi, Hitit gibi pek çok kültürden süzülen zengin mutfağı
Türkiye’de yemek kültüründe önemli bir yer tutuyor.
Yaklaşık bir yıl önce Balgat Osmanlı Caddesi 41 numarada hizmet
vermeye başlayan Hatay Sofrası Hattena, sadece Hataylıların değil
Türkiyelilerin tanıdığı önemli bir lezzet mekanı oldu. Hatay
mutfağına ait lezzetleri müşterilerine sunan Hattena’da 6 çeşit
kebap ve 12 çeşit de meze bulunuyor. Tek şubesi bulunan Hattena’nın
tüm ürünleri Hatay’dan getiriliyor. Zengin salata ve mezeleri
kebapların bile önüne geçmiş durumda. Restoranda hiçbir yiyecek
hazır değil, sipariş verildikten sonra sıfırdan hazırlanıp
pişiriliyor.
Mekânın sahibi Yusuf Soyalan, Hatay’ın Yayladağı ilçesinden.
Mesleği lokantacılık değil. Üniversiteden gazetecilik okuyarak
mezun olmuş, ancak mesleğini değil, uzun bir süre aile şirketinde
çalıştı. Daha sonra Ziraat Mühendisi olan arkadaşı Aykut Alyanak’ın
yardımcı olmasıyla mekanı açma kararı almış. İlk başladıklarında
ikisi de işi bilmedikleri halde müşterilerin telkinleri,
eleştirileri, yönlendirmeleri onlar için ders niteliğinde olmuş.
Amatör ruhla işe girişen Yusuf Soyalan, mekanın özelliğini korumayı
büyümekten daha değerli bulduğunu söylüyor. “Az kazanalım ama
kalitemizi de koruyalım.” düşüncesiyle hareket ettiklerini söylüyor
Soyalan.
Aykut Alyanak ise “Hatay Sofrası Hattena’nın geleneksel, kendi
halinde, mazbut ama kalitesinden asla taviz vermeyen bir işletme
olarak kalması bizim hayalimiz.” diyor. Hatay Sofrası Hattena ilk
açıldığında tandırda ekmek pişirecek birini bulamayınca Yusuf
Soyalan’ın eşi duruma el koymuş ve ekmekleri kendi yapmaya
başlamış.
"HER HATAYLI İYİ BİR AŞÇIDIR"
Zeytinyağı, nar ekşisi, zahter ve yemeklerde kullanılan birçok
malzeme o yöreden geliyor. Kullanılan et ya Hatay’ın köylerinden
getiriliyor ya da bizzat kendileri tarafından canlı satın alınan
hayvanın kesilmesiyle elde ediliyor. Et kesildikten sonra yaklaşık
1,5 gün boyunca tüm sinirlerinden arındırılıyor. Kıyma makinesi
kullanılmıyor. Etler zırhla ezilerek kullanıma uygun hale
getiriliyor.
Yayladağı’nda tarımla uğraşan bir çiftçi yıllık buğday üretiminin
tamamını sadece Hattena için üretiyor. Alınan buğday, yine o
bölgede bulunan son değirmende öğütülerek Ankara’ya getiriliyor.
Kimyon, zeytin, zeytinyağı, kabak, nar, nar ekşisi, pul biber,
kırmızı acı biber, kişniş, rezene, sumak, karabiber gibi tüm
ürünler Hatay yöresinden temin ediliyor. Lavaşın pişirildiği tandır
da yine Hatay’tan getirilmiş. Bu tandırda pişirilen ve yemek öncesi
ikram edilen katıklı ekmek de işletmenin vazgeçilmezlerinden.
İşletmenin bir diğer özelliği menüsünün olmaması. Menü yerine
müşteriye ayrıntılı bir anlatım yapılıyor, bu esnada fiyat bilgisi
de veriliyor. Tatlı olarak elbette Hatay künefe sunuluyor.
Künefenin peyniri de Hatay’dan. Peynir tuzlu olduğu için bir iki
gün tuzdan arındırılması için uğraşılıyor. Çalışan ustalar da
Hataylı ve oraya ait yemekleri yapabilen usta kişiler.
Hatay Sofrası Hattena, Ankara’da benzerleri olan Hatay mutfakları
içerisinde kısa sürede kendini kanıtlamış ve hatırı sayılır bir
müşteri kitlesini oluşturmayı başarmış ender mekanlardan biri.
Hatay yöresine ait tepsi kebabı, kağıt kebabı, zırh kebabı, etöce
kebabı, belen kebabı ve isteyenlere harbiye usulü kebap mekanın
etli lezzetleri. Borani çorbası da restoranın yöresel, etli önemli
bir ürünü. CİHAN
Yorumlar