Hapşırma nöbetleri 'fıtık patlaması' yapabilir
Medical Park Hastanesi Nöroşirürji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kenan Kıbıcı, hapşırık ve öksürüğün omurgalar içindeki basıncı aniden artırmasının bel ve boyun fıtığına yol açtığını söyledi.
Medical Park Hastanesi Nöroşirürji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kenan
Kıbıcı, hapşırık ve öksürüğün omurgalar içindeki basıncı aniden
artırmasının bel ve boyun fıtığına yol açtığını söyledi. Kıbıcı,
“Öncesinde bel ve boyun ağrısı olanlarla fıtık hastaları ise daha
büyük risk altında. Öyle ki, hapşırma ve öksürme nöbetleri
sırasında 'fıtık patlaması' bile yaşanabiliyor.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Kenan Kıbıcı, gün içerisinde fıtık oluşumuna zemin
hazırlayan yanlış hareketleri ve fıtıktan korunma yollarını
anlattı.
Hapşırık ve öksürük nöbetleri sırasında uygun olmayan pozisyonların
bel ve boyun fıtığını tetiklediğini vurgulayan Kıbıcı, “Öksürük
nöbetleri ve art arda şiddetli hapşırıklar sırasında omurgalar
içindeki basınç da artıyor. Eğer öksürük ve hapşırık sırasında bel
ve boyun direncinizi düşüren bir pozisyondaysanız fıtık olma
riskiniz artırıyor. Özellikle daha öncesinde bel ve boyun ağrısı
veya fıtığı olan kimselerde öksürme ve hapşırma nöbetleri sırasında
''fıtık patlaması'' dediğimiz olay yaşanabilir.” şeklinde
konuştu.
Destekli hapşırmanın önemine dikkat çeken Kıbıcı, “Bel ve boyun
ağrısı ve fıtığı olanlar şiddetli öksürük ve hapşırma nöbetlerinde
daha fazla risk altındadır. Nöbetler geldiğinde yapılacak en iyi
davranış, bir sandalyede dik oturmak, sandalyenin kollarından
destek alarak vücuda direnç kazandırmak. Bunun yanı sıra şiddetli
öksürük nöbetlerinde bir yatağa yan olarak yatmanız ve mümkün
olduğunca dizlerimizi karnımıza doğru çekmeniz öksürüğe karşı
vücudun daha az zarar görmesini sağlar. Bunun yanı sıra çömelerek
bu nöbetlerin geçmesini beklemek de etkili olabilir. Aksi durumda
vücut içinde artan basınç nedeniyle daha önceden mevcut olan ve
kapsülü zayıflayan diskte ‘patlama' sonucu fıtık oluşabilir.”
ifadelerini kullandı.
Özellikle soğuk havaların boyun ve bel şikayetlerin artmasına neden
olduğunu söyleyen Kıbıcı, şunları kaydetti: “Soğuk havada kasların
kasılması, kan damarların daralması sebebiyle kas sistemine ulaşan
kan miktarı azalıyor. Özellikle bağ dokusu hastalıkları; orta-ileri
yaş grubunda daha sık görüldüğü için, soğuk havanın bu yaş
gruplarını daha fazla etkiler. Özellikle orta yaş üzeri kadınlarda,
soğuk daha fazla ağrıya neden olabilir. Bu durumda hastaların boyun
ya da bel bölgelerini sıcak tutacak tedbirler almaları gerekir.
Soğuk havaya çıkarken boyun atkısı kullanmak, bele yün korse takmak
gibi tedbirler şikâyetlerinin artmasını engelleyen
yöntemlerdir.”
Kronik öksürük yakınması olan kişilerde kaburga kırığı
görülebileceğini aktaran Kıbıcı, “Öksürükten göğüs kafesinin
orta-yan kısmını ilgilendiren kaburgalar daha sık etkilenir.
Kaburganın gerilmesi sonucu stres kırığı oluşabilir. Kemik erimesi
olan kişiler daha fazla risk altındadır.” diye konuştu.
Boyun ağrıları ve fıtık oluşma riskinin basit önlemlerle
azaltılabileceğini söyleyen Kıbıcı, şöyle devam etti: “Öncelikle
boynunuzu ağır ve dengesiz zorlanmalardan, ters hareketlerden,
özellikle ağır kuvvet denemelerinden kaçının. Boynu sağa sola
şiddetli hareketlerle çevirerek yapılan ve halk arasında 'boyun
kütletmesi' denilen hareket, son derecede tehlikelidir. Yumuşak
hareketlerle boyun egzersizleri yapın. Ağır yüklerin tek taraflı
olarak taşınmamasına dikkat edin. Özellikle masa başı işlerde
çalışan ve yoğun bilgisayar kullanan kişilerin boyun sağlığı için
yumuşak hareketlerle yapılan egzersizleri uygulaması gerekir.”
CİHAN
Yorumlar