GYV Başkanı Yeşil: Süleyman isimli şahsın Hizmet’le ilgisi yok
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, internete ses kayıtları düşen Süleyman Hamit Müftügil’in Hizmet Hareketi ile hiçbir alakasının olmadığını söyledi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil,
internete ses kayıtları düşen Süleyman Hamit Müftügil’in Hizmet
Hareketi ile hiçbir alakasının olmadığını söyledi. Yeşil, “Süleyman
denen bu zatı 30 yıllık Hizmet hayatımda ne gördüm ne duydum. Üslup
itibariyle de böyle bir içerik ve üslubun, Hizmet'in genel duruş ve
üslubuyla alakalı olduğunu söylemek mümkün değil.” dedi.
GYV Başkanı Mustafa Yeşil, son günlerde yaşanan gelişmelere ve
Hizmet Hareketi’ne yönelik kara propaganda faaliyetlerine ilişkin
basın açıklaması yaptı. İnternete ses kayıtları düşen İşadamı
Süleyman Hamit Müftügil ile ilgili soruyu cevaplayan Yeşil,
“Birincisi, son 6 aydan bu yana gayri kanuni olarak Sayın Gülen’in
dinlendiği ile alakalı olarak, avukatlarının bir açıklama yaptığını
zannediyorum hepiniz okumuşsunuzdur. Hatta bu dinlemeler servis
edilmezden önce, bazı kasetlerin montajlanarak piyasaya
sürüleceğine dair açıklamalarını okumuştuk. O açıklamalardan bir
hafta sonra, bu kasetlerin servis edildiğini ve dolayısıyla algının
inşası ve çok ciddi bir kara propagandaya malzeme olacak şekilde
içeriklerin hazırlandığını görüyoruz. Süleyman denen bu şahsı 30
yıllık Hizmet hayatımda ne gördüm ne duydum. Üslup itibariyle de
böyle bir içerik ve üslubun Hizmet’in genel duruş ve üslubuyla
alakalı olduğunu söylemek mümkün değil. Takdir edersiniz ki
Hizmet’in bugüne kadar siyaset hayatını dizayn etme gibi, siyasi
mühendisliğe soyunma gibi hiçbir faaliyeti, hiçbir programı
olmamıştır. Burada iddia edilen meseleler, aslında birilerinin
Hizmet’e yakıştırmaya çalıştığı algıları adeta örgüleyip,
perçinleyecek şekilde kurgulanmış bir konuşma metni olduğunu
görüyoruz. Dolayısıyla Süleyman denen bu zatında ilgili ses
kayıtlarının servisinin arkasından yine Sayın Fethullah Gülen’in
avukatlarının yaptığı açıklamayla da aslında bu şahsın Hizmet ile
ilgisinin olmadığı, böyle bir şahsın içerik olarak da
söylediklerinin Hizmet’in üslubu ve gündemi olmadığı nazarımıza
sunuldu, bizler de okuduk.” ifadelerini kullandı.
'SAYIN GÜLEN'İN, PARTİSİNDEN AYRILMAK İSTEYENLERE BİR CÜMLE
SÖYLEDİĞİNİ HATIRLAMIYORUM'
“Sayın Gülen’in meslek hayatının değişik kesimlerinde birçok insan
ziyaret etmiştir.” diyen Yeşil, “Benim birçok defa farklı
müşahedelerim oldu. Partilerinden ayrılmak isteyen kişilere bugüne
kadar Gülen’in asla farklı bir niyet ve düşünce ile ayrı bir proje
kapsamında bir cümle söylediğine dair hiçbir şey hatırlamıyorum.
Hatırlarsınız, Hakan Şükür’ün Hizmet’le ilgili olumsuz söylemlerin
arttığı bir dönemde Hocaefendi’ye ayrılmak istediğini ifade
ettiğinde ‘Asla ayrılma! Mevcut oradaki arkadaşların huzurunu
kaçıracak bir görüntü verme!’ diye ısrar ettiğine şahidiz. İstifa
edenlerin her birinin kendi iradeleriyle istifa ettiğini, hatta
İdris Bal’ı açıklamalarında ‘Eğer benim Sayın Gülen’in talimatıyla
istifa ettiğime dair bir belgeniz, bir tespitiniz varsa ben
vekillikten istifaya hazırım’ dediğini hepimiz biliyoruz. Gülen’in
'Kim ne iş yapacaktır? Kim istifa edecektir? Kim kalacaktır?' Bu
manada, bu tarzda bir gündemi olmamıştır. Ve geçmişte de benzer
hadiselere şahit olmadık. Bugün bunların ısrarla gündeme
getirilmesi, kara propagandanın malzemesi olarak görüyor ve
değerlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.
'CUMHURBAŞKANI HUKUKUN İŞLERLİĞİNİ TEMİN EDEBİLİR'
Cumhurbaşkanı’nın göreve çağırılmasının ne anlam içerdiğine ilişkin
de soruyu da değerlendiren Yeşil, şunları söyledi: “Sayın
Cumhurbaşkanı’nın yetkileri yasa ile belirlenmiş durumda. Devletin
işleyişinden sorumlu olan en üst mercii temsil ediyor. Dolayısıyla
Devlet Denetleme Kurulu vasıtasıyla bugün gündemde var olan
hukuksuzluklar veya hukukun ihlal edilmesi meselesi veya ilgili
tasfiyeler veya bununla alakalı yapılan fişlemeler mevzuunda
araştırmalar yapabilir ve hukukun işlerliğini temin edebilir. Bir
diğer noktada; bugün üzülerek söyleyelim ki; iktidar 76 milyonun
iktidarı olması ve bunu temsil etmesi maksadıyla var olmasına
rağmen, maalesef bugün kullandığı dil itibariyle taraf
konumundadır. Aslında iktidarın taraf konumunda, ona ait çözmesi
gereken meseleleri bugün bu zeminde çözme imkanının uzak olduğunu
görüyoruz. Dolayısıyla, tarafsız bir mercii olan Cumhurbaşkanı’nın
bu meseleler üzerinde yasaların kendine verdiği yetkiyi
kullanmasının vaktinin gelip, hatta geçmekte olduğu
kanaatindeyiz.”
CİHAN
Yorumlar