GYV Başkanı Yeşil: Suikast iddiaları ürkütücü

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, ilk olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in dile getirdiği ‘suikast’ iddialarının çok rahatsız edici ve ürkütücü olduğunu söyledi.

Mustafa Yeşil, Swissotel’de düzenlediği basın toplantısının ardından soruları cevapladı. “Sayın Başbakan’a yönelik bir suikast girişimi iddiasıyla ilgili haberler çıkmaya başladı. Öncelikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek dillendirdi. Sizin bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?” sorusuna Yeşil, “Toplumda kutuplaştırıcı ve nefret dilini bu kadar çok kullanılırsa toplumda gerginlik ve gerilimin belli bir dönem sonra şiddete evrilmesi her zaman bir risktir. Bu mevzuda da suikastların dillendirilmesi meselesi gerçekten çok rahatsız edici, çok ürkütücüdür. Biz Hizmet olarak şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu ve hiçbir zaman bu tarz şiddet içeren olayların içerisinde yer almadığımızı ve almayacağımızı ifade ettik. Eğer bunların içerisinde bazı köşe yazarlarının ifade ettiği gibi bu suikastlar sun’i suikastlar mıdır? Reel suikastlar mıdır? gibi bir tartışmaya bile girmeye gerek kalmadan her çeşidine toplumsal olarak çok ciddi manada tepkilerin konması gerekir. Zira bu ülkede artık demokratik tecrübelerimiz bizim şiddete bulaşmadan sorunlarımızı konuşarak, nefret dili kullanmadan ama bir birimizi anlamaya çalışarak, bir birimizi kucaklayarak ne kadar farklı olursak olalım ortak noktalarımızı öne çıkartarak mutlaka bir anlaşma, bir görüşme veya bu gerginliği düşürmenin yollarının aranması, bulunması lazım.” cevabını verdi.

“Toplumdaki herkesin etkisi temsil ettiği sorumluluk makamına göre değişir.” diyen Yeşil, “En yüksek sorumluluğu temsil edenler, bu ülkedeki birlikten en fazla sorumlu olanlardır. Biz sivil bir yapı olarak Hizmet’in varlığı bu ülkede uzlaşıyı, barışı, birlikte yaşama kültürünü geliştirmeyi temin ve tesis etmeye dönük canhıraş bir şekilde çalışmaktır. Bugün sizlerle bu paylaşımımız bile sadece birilerine cevap verme değildir kesinlikle. Bu ülkede sahip olduğumuz değerlerin kaybolması riskini ifade etmeye dönük endişeden kaynaklanmaktadır. Yoksa bizim ne şahsi kaygımız, ne ‘zümrevi’ beklentilerimiz, ne de sadece sadece birilerine cevap yetiştirme gibi çok basit, çok düşük profilli maksada matuf bu açıklamaları yapmıyoruz. Bunlar, endişelerimizi, toplumumuzda herkesi kucaklayan değerlerin bir erozyona kurban gitmesi kaygılarını ifade etmekle ancak belki açıklanabilir.” ifadelerini kullandı.







CİHAN