GYV Başkanı Yeşil: Hizmet'e sempati duyanlar, sıkıntı ve tazyike maruz kalıyor

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Hizmet'ye sempati duyan iş adamlarının sıkıntı ve tazyike maruz kaldıklarını söyledi. Yeşil, "Birkaç otelde bizim bazı programlarımız vardı. O insanların aranarak ‘zinhar bu...

Google Haberlere Abone ol
GYV Başkanı Yeşil: Hizmet'e sempati duyanlar, sıkıntı ve tazyike maruz kalıyor

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Hizmet'ye sempati duyan iş adamlarının sıkıntı ve tazyike maruz kaldıklarını söyledi. Yeşil, "Birkaç otelde bizim bazı programlarımız vardı. O insanların aranarak ‘zinhar bu insanlara yer tahsisinizi uygun görmüyoruz, sizin hala o insanlara destek verdiğinizi görüyoruz' gibi arandığını ve bundan dolayı endişe duyduklarını ifade ettiklerine şahidiz. Bunlar hoş şeyler değil." dedi.

GYV'nin Swiss Otel'de düzenlediği basın toplantısının ardından Mustafa Yeşil, basın mensuplarının sorularını cevapladı. "Hükümet tarafından iş adamları ya da kurumlara karşı somut bir baskı var mı?" şeklindeki soru üzerine Yeşil, “Üzülerek söyleyelim, iş adamlarında bir kaygının endişenin var olduğunu, özellikle Hizmet’e sempati ve sıcaklık duyan insanların yapageldiği işlerde belli bir takım sıkıntı ve tazyiklere maruz kaldığını söylemek mümkün. İsim vermeden söyleyeceğim, birkaç otelde bizim bazı rezervelerimiz, programlarımız vardı, değişik yerlerde. O insanların aranarak ‘zinhar bu insanlara yer tahsisinizi uygun görmüyoruz, sizin hala o insanlara destek verdiğinizi görüyoruz' gibi arandığını ve bundan dolayı endişe duyduklarını ifade ettiklerine şahidiz. Bunlar hoş, doğru şeyler değil. Kurumlar açısından bakıldığında bununla ilgili denetlemeler, takipler özellikle eğitim kurumlarına yoğun şekilde müfettişlerin geldiği bir dönem yaşandı. Şu anda aynı yoğunluğun olduğunu söyleyemem. Bu tip olağanüstü dönemlerde Hizmet, devletin ve kamunun tazyik organları tarafından bu tip tazyike zaman zaman maruz kalmıştır. Ancak hukuk çerçevesinde bu tip takip ve tazyikler yapıldığı sürece, bu teftişler hukuk çerçevesinde yapıldığı sürece ben en ufak bir endişenin olmadığını görüyorum. Çünkü bu kurumların her biri hem yasal, hem işletim hem de mevcut finansal yapıları itibariyle her zaman denetime açık kurumlardır. Bunlar bir kere daha, bir kere daha, bir kere daha denetlenir ama hukuk içinde kalmak kaydıyla belki bu, kurumun daha güçlü, daha da vasıflı hale gelmesine vesile olur kanaatindeyim.” diye konuştu.

Mustafa Yeşil, bir televizyon programında Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili eski kasetlerinin ilk defa yayınlanıyormuş gibi yapılarak olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışıldığı ve bu ele geçirildiği iddia edilen bazı CD’ler üzerinden de Cemaate operasyon hazırlığı yapıldığı yönündeki iddiaları soran bir gazeteciye de şöyle cevap verdi: "Hocaefendi’ye ait olduğu ifade edilen kasetler içerik olarak analiz edildiğinde çok farklı, çok yeni, tuhaf ve garip denecek bir içeriğe sahip olmadığını rahatlıkla dinlediğinizde göreceksiniz zaten. Fakat orada görüntüleri veriş üslubu, veriş tarzı hatta ima edilen, yüklenmeye çalışılan manalar itibariyle de ben, hatta hükümet medyasındaki bir çok kişi tarafından bunun yadırgandığına da şahit oldum. Bu kadar basit, bu kadar bayağı yorumlar yaparak gazetecilik bu kadar ayağa düşürülmemeli diye…Yani 'saçmalığın ve zırvanın tevili olmaz' diye bir söz var, dolayısıyla onun yapılacak her hangi bir izahı yok."

'YANLIŞ HESAP BAĞDAT'TAN DA DÖNER, YARGIDAN DA'

Kasetlerin içeriği hakkındaki hatırlatmaya Yeşil, "Tabii bu meseleler Camia'ya operasyon yapmaya bir malzeme üretme, bir altyapı hazırlama, hukuki süreci tamamlama ve olgunlaştırmaya dönük bir gayret olarak algılanabilir mi? meselesine gelince, işin doğrusu suç işlenmişse suçlu da, delili de, tespiti de vardır. Ancak siz birilerini suçlamak istiyorsanız eğer, o zaman siz delil oluşturmak durumundasınız. Siz zemin oluşturmak durumundasınız. Bugün yapılan, ortaya konulan gayret, bu minval üzerine yürüyen bir gayret. Tabii bunun yargı içinde neticeye gitmesinin biz mümkün olmadığını düşünüyoruz. Yargı, -velev ki eksiğine aksağına rağmen-suçlu ile suçsuzu ayırt edebilecek o bağımsız, vicdani duruşunu sergileyecektir. Birileri bazı şeyler organize etmek isteyebilir. Bazı altyapıları hazırlamak isteyebilir. Bununla birilerini suçlamak isteyebilir. Ama unutmamak lazım yanlış hesap Bağdat’tan da döner, yanlış hesap yargıdan da, Yargıtay’dan da döner diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kasetlerinin yasaklanmasına dönük değerlendirmeleri de hatırlatan Yeşil, "Bu ülkede konuşan kişilerin konuşmaması mecburiyetini getirir. Çünkü bu ülkede Hocaefendi kadar gönüllere hitap ederek sevgi üzerinde duran, şefkatten bahseden, Allah’a kulluk şuurunu gündeme getiren ve ihtilafın sulh yoluyla çözülmesi meselesi üzerinde duran, diyaloğu, hoşgörüyü bu kadar sık gündeme getiren şefkat merkezli değerlendirmelerde bulunan bir insanın kasetleri yasak olacaksa ben şu soruyu sorarım; bu ülkede kim hangi kelimelerle nasıl konuşacak ve kim hangi cümlelerle neyi nasıl anlatacak? Bu herkesin dilsizliği anlamına gelir. Ben böyle bir yaklaşımın, böyle bir değerlendirmenin olabileceğini, bu kadar akıldan uzak bir mütalaanın kabul edilebileceğini düşünmek istemiyorum." şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar