Güzel görünme çabası, psikolojik bir hastalık olabilir!
Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Uzman Psikologu Elif Kandaz, bazı insanların dış görünüşe verdiği aşırı önemin aslında psikolojik bazı problemlerin dışa vurumu olabileceğini ifade etti.
Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Uzman
Psikologu Elif Kandaz, bazı insanların dış görünüşe verdiği aşırı
önemin aslında psikolojik bazı problemlerin dışa vurumu
olabileceğini ifade etti. Elif Kandaz, "Dış görünüşe adanış,
hayatımızın akışında işlevselliğimizi etkilemeye başlıyorsa bir
problem var." dedi.
Psikolog Kandaz, günümüzde bazı insanların en çok zaman
harcadıkları güzel görünme psikolojisi hakkında bilgiler verdi.
İnsan ilişkilerinde dış görünüşün olumlu ya da olumsuz önyargılar
oluşturabileceğini belirten Elif Kandaz, “İlişkilerin başlaması,
insanların birbirlerine yakınlık duymasının başlangıcının göz
teması olması da dış görünüşün önemini arttıran en önemli
faktörlerden. 'Hale etkisi' olarak da adlandırılan bu durum, bir
kişinin olumlu ya da olumsuz özellikleri, ona dair bir önyargının
oluşmasına ve diğer bütün özelliklerinin de aynı çerçevede
değerlendirilmesine yol açar. Buna göre görünüşü hoş olan kişilerin
düşüncelerinin de hoş olduğu yani iyi insanlar olduklarına dair
düşünülmesi söz konusu. Fiziksel görünüşü iyi olanların, hayatın
diğer alanlarında da çoğunlukla başarılı olduklarına dair bir inanç
eğilimi mevcut.” diye konuştu.
Kandaz, “Yapılan birçok araştırmada, insanların gördüklerinin
etkisinde kalmasının insanın biyolojik yapısıyla da ilişkili olduğu
desteklenmiştir. California Üniversitesi’nin yapmış olduğu bir
araştırmada, insanların kararlarında görme duyusunun ağırlığının
%85 olduğunu kanıtlanmış. İlk izlenimlerin kişilerin birbirlerinin
zihnindeki görüntüsü, yani imajı olduğu söylenmektedir. İnsanlar
yan yana değilken, birbirleri hakkındaki kararlarını, zihinlerinde
ki imajları üzerinden verirler. Kısaca; imajlarımız bizim
kimliğimiz anlamına gelmekte. Eğer bu dış görünüşe adanış
hayatımızın akışında işlevselliğimizi etkilemeye başlarsa, orada
bir sorun var demektir. Çeşitli psikiyatrik, psikolojik sorunlarla
karşı karşıya kalmamak mümkün olmayabilir.” diye belirtti.
Dış görünüş yoğun ilginin zaman zaman anoreksiya ve blumia nervoza
yeme bozukluğu gibi hastalıklara neden olduğunu belirten Uzm. Psk.
Elif Kandaz, "Her iki durum da ince görünme çabasını içeren
bozukluklar var. Kilo almaktan çok korkan, sık sık tartılan ve çok
sıkı diyetler yaparak kilo vermeye çalışan anoreksiya hastalığının
kadınlarda sık görülüyor. Bu hastalığın erkekler arasında da
yaygınlaşıyor. Blumia nevroza hastalığının dönemsel, kontrol
edilemeyen, kompulsif ve kısa sürede fazla miktarda yemek yeme,
ardından kendisini uyararak kusma, laksatif ya da diüretik
bullanımı, aç kalma ya da kilo almamak için aşırı egzersiz yapmak.
Bazen de var olan kişilik özellikleri dış görünüşe aşırı özenli
davranılmasına sebebiyet verebilir.” dedi.
Güzel görünme çabası kişilik bozukluğuna da neden olabileceğini
ifade eden Kandaz şöyle konuştu: “Histiryonik kişiler tamamen
dikkati üzerlerinde toplayacak biçimde dekolte giymeyi, ağır makyaj
yapmayı tercih ederler” diyen “Kandaz, Histiryonik kişilik
özellikleri eğer ki kişinin işlevselliğini iyicene bozuyorsa o
zaman bir kişilik bozukluğunun söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.
Histriyonik kişilik bozukluğunun temel özelliği, bu kişilerin hemen
her alanda aşırı duygusallık ve ilgilenilme arayışı içinde
olmalarıdır. İlgiyi üzerine çekmek için sürekli olarak fiziksel
görünümlerini kullanırlar. Renkli, dikkati çeken, dekoltesi ya da
yırtmacı çok açık kıyafetler giyerler. Her zaman bakımlı olmaya
özen gösterir, saçları hep yapılmış dolaşırlar, büyük parlak
aksesuarlar takar, renkli dikkat çeken makyajlar yaparlar. Günün
önemli bir bölümünü fiziksel görünümleri ve bakımları ile ilgili
olarak geçirirler. Duygu durum bozukluklarından Bipolar bozukluk
yani çökkün ve taşkın (çoşkulu )ruh hallerinin belirli dönemlerde
ortaya çıkmasıyla seyreden hastalık türünde de, özellikle, manik
yani çoşkulu ruh halinin baskın olduğu dönemde dış görünüşle ilgi
artar. Kadınlarda ağır makyajlar son derece karşı cinsi kışkırtıcı
kıyafetler tercih edilmeye başlanır, normal şartlarda son derece
giyiminin kapalı olmasına önem veren bir kişi dahi bu hastalık
döneminde bu özelliğini yok sayarak tamamen dikkat çekici olmaya
eğilimlidir, erkekler de de durum çok farklı değildir, her zaman ki
tarzlarından çok daha farklı daha orijinal herkesin giymeye cesaret
edemeyeceği tarzda giyinmeyi tercih ederler. Manik dönem
bittiğindeyse birçok eski özellikleri geri döner. Bütün abartılı
giyinenlere ya da dönemsel olarak öz bakımına özen gösteren herkese
psikiyatrik bir durumu var denemez. İnsan dinamik bir varlık,
sürekli değişikliklerin olduğu bir hayatta yaşıyoruz, gelişen bir
hayat dönümünde, iş görüşmesine gitmek, âşık olmak v.b durumlarda
da öz bakımda artış görülmesi muhtemeldir." CİHAN
Yorumlar