GUSAF: Paralel devlet söylemi milyonlarca masum insanı derinden üzüyor

Güneydoğu Uluslararası Sağlık Federasyonu (GUSAF) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gül, paralel devlet söylemleriyle bir kesimin peşinen suçlanmasının milyonlarca masum insanı derinden üzdüğünü söyledi. Gül, zirve yapan nefret söylemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirtti.

    GUSAF yönetim kurulu üyeleri, Gaziantep Grand Otel’de düzenlenen basın toplantısında buluştu. Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan ve yönetim adına konuşan Gül, Türkiye Cumhuriyeti’nin yasama, yürütme ve yargı erkleriyle demokratik bir hukuk devleti olduğunu anımsatarak “Kuvvetler ayrılığı olmazsa olmazımızdır. Ancak son zamanlarda yargıya yapılan müdahaleler kuvvetler ayrılığına aykırı bir görüntü vermektedir. Bu müdahaleleri doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Bunun yanında yargının da tarafsız olması gerekir. Yargının tarafsızlığına aykırı davranışlarda bulunanların varlığı kabul edilemez. Tarafsız yargı hukuk devletinin ve demokrasinin olmazsa olmazıdır.” şeklinde konuştu.

    Dünyada son birkaç yılda adı yolsuzluğa karışan ülke liderleri ve yöneticileri anında istifa edip yargının karşısına çıktığını hatırlatan Gül, "Her kesimde çürük elma olabilir, çürük elmalar tüm kasanın kirli olduğunu düşündürtmemelidir. Bu nedenle son söz mahkemeler tarafından söyleninceye kadar sabretmek ve sürekli birilerini birtakım suçlarla itham etmemek gerekir.” açıklamasında bulundu.

    Hukuk önünde ispat somut delillerle edilmedikçe soyut ifadelerden öteye geçmeyen paralel devlet, paralel yapı gibi söylemlerin doğru olmadığını düşündüklerini dile getiren Gül, “Ayrıca kamudaki her devlet memuru çalıştığı kurumda, amirleri konumundaki kişiler dışında kimseden emir alamaz, almamalıdır. İdarecilerimiz de böyle bir algı varsa suçun şahsiliği prensibince bu kişiler hukuk içerisinde kalınarak tespit edilmeli ve mahkemelerde delilleriyle birlikte yargılanmalıdır. Ancak delil olmadan zanla, 'paralel devlet' söylemleriyle bir kesimin peşinen suçlanması, toplu halde hedef tahtasına konması, dışlanması, ötekileştirilmesi milyonlarca masum insanı derinden üzmekte ve endişeye sevk etmektedir.” diye konuştu.

    “NEFRET SÖYLEMLERİNDEN UZAKLAŞILMALI”

    Toplumun aynası olan siyasiler, aydınlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin son zamanlarda zirve yapan nefret söylemlerinden uzaklaşması gerektiğinin altını çizen Gül,şunları söyledi: “insanımızı kutuplaştırıcı değil birleştirici rol oynamalıdırlar. Çocuklarımıza bırakacağımız dil ve söylem nefret olmamalıdır. Gün milletçe bir ve beraber olmamız gereken gündür. Bu karışık ortamda, demokrasimizin önemli kurumlarından olan sivil toplum kuruluşlarımızdan bazıları, delilsiz algı operasyonlarıyla zan altında bırakılmak istenmektedir. Hangi meşrepten veya camiadan olursa olsun sivil toplum kuruluşlarına karşı yapılan bu algı operasyonlarına izin verilmemelidir. Yanlış varsa delilleriyle hukuk önüne konmalıdır. Bilerek veya bilmeyerek milletimizin temel dinamiklerinden yardımlaşma, dayanışma, insanlığa ve milletimize hizmet duyguları köreltilmemelidir. Hangi meşrep ve camiadan olursa olsun tek dertleri insanlığa hizmet ve Allah rızası olan insanlar; örgüt, çete ve yasa dışı işler yapmakla itham edilmemelidirler.” CİHAN