Güneş ve Ay tutulması namazı küsuf ve hüsuf namazı nasıl kılınır

Peygamberimiz, 'Ay veya güneş tutulmasını gördüğünüz zaman, açılıncaya kadar namaz kılın, dua edin.' diye rivayet etmiş.

Google Haberlere Abone ol
Güneş ve Ay tutulması namazı küsuf ve hüsuf namazı nasıl kılınır

Küsûf güneş tutulması, hüsûf ise ay tutulması demek. Peygamberimiz'in (sas) oğlu İbrahim'in öldüğü gün güneşin tutulması üstüne şöyle dediği rivayet ediliyor: 'Ay ve güneş Allah'ın varlığını ve kudretini işaret eden alâmetlerdir. Bunlar hiç kimsenin ölümünden yahut yaşamasından/doğmasından ötürü tutulmazlar. Ay yahut güneş tutulmasını gördüğünüz zaman, açılıncaya kadar namaz kılın, dua edin.' Efendimiz (sas) güneş tutulduğu süre ashabını çağırma etmiş, onlarla birlikte cemaatle namaz kılmış. Küsûf namazı denilen bu namazda ezan okunmuyor, kamet getirilmiyor. Efendimiz'in bu namazda kıraati sesli şekilde yaptığı rivayet ediliyor. Bu özel ibadet, Efendimiz'in uygulamasına oranla yalnızca güneş tutulduğu süre cemaatle kılınıyor. Cemaatle kılma imkânı olmadan tek başına da kılınabiliyor. İki rekatlık nafile bir namaz bunun şeklinde davranış ediliyor. Efendimiz (sas) küsuf namazına tutulma anında başlamış ve güneş açılıncaya kadar da namazını sürdürmüş, dua etmiş. Güneş tutulması anında 'küsuf' namazı kılınırken, ay tutulmasında ise 'hüsuf' namazı kılınıyor. Ancak 'hüsuf' namazının cemaatle kılındığına dair bir bilgi yok.

AYET-İ KERİME

Güneş de bir delildir onlara, akar gider yörüngesinde… O azîz ve alîmin (o üstün kudret sahibinin ve her şeyi bilenin), yaratması böyle olur işte! Ay için de bazı safhalar, duraklar tâyin ettik; dolaşa dolaşa, nihayet eski hurma salkımının çöpü bunun şeklinde kuru, sarı, kavisli bir hâle gelir. Ne Güneş Ay'a kavuşabilir, ne gece gündüzün önüne geçebilir. O gök cisimlerinden her biri, birer yörüngede akar, durur... Yasin Sûresi, 36/ 38-39-40

HADİS-İ ŞERİF

Dünya ahiretin tarlasıdır. Dünyada ne ekilirse, ahirette o biçilir.

HAFTANIN DUASI

'Ya Rabbi! Genişlet göğsümü, kolaylaştır işimi.' ayetindeki sürur ve huzuru benim için de sürekli kıl. 'Biz Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?' ayetinin cemal ve rahmet tecellilerini bana da duyur. 'O gün, müminler de, Allah'ın verdiği Nusret yardımıyla sevinecekler.' ayetindeki işaret ve müjdelerle beni de mesrur eyle. Ey Latif, ey Rauf! 'İşte onlar iman edip gönülleri Allah'ı zikretmekle, O'nu anmakla rahatlık bulan kimselerdir.' ferman-ı subhaninde buyurduğun bahtiyar kullarından olabilmem için kalbimi iman, itmi'nan, sekine ve vakar ile doldur.

Muhyiddin ibn Arabi Hazretleri

Yorumlar