'Gülen'in talebeleri Türk ismini yaymış, niye onlarla mücadele ediyorsun?'

Milli Görüş hareketinin kurucusu ve merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın yakın dostu Süleyman Arif Emre, Hizmet Hareketi'ne yönelik ortaya atılan örgüt iddialarına karşı çıktı. Erdoğan'ın Pensilvanya söylemini gündem değiştirmek olarak...

Google Haberlere Abone ol
'Gülen'in talebeleri Türk ismini yaymış, niye onlarla mücadele ediyorsun?'

Milli Görüş hareketinin kurucusu ve merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın yakın dostu Süleyman Arif Emre, Hizmet Hareketi'ne yönelik ortaya atılan örgüt iddialarına karşı çıktı. Erdoğan'ın Pensilvanya söylemini gündem değiştirmek olarak yorumlayan Emre, "Türkiye'nin dışında birçok yere Fethullah Gülen'in talebeleri gitmiş, orada okullar kurmuş, Türk ismini yaymış, gerçekten hem maarif bakımından hem de bizim milletimizin karakterini ortaya koyma bakımından iyi şeyler yapmış. Şimdi onlarla niye mücadele edeceksin ki? Ne gereği var." dedi.

91 yaşında tecrübeli bir siyasetçi olan Süleyman Arif Emre, Milli Selamet Partisi'nin kurucularından. Türk siyasi hayatının son 50 yılına tanıklık eden Emre, Necmettin Erbakan hayattayken en yakın dostlarından biri oldu. Kadıköy'deki evinin kapılarını Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açan Emre, güncel meselelere yönelik düşüncelerini açıkladı.

Başbakan Erdoğan'ın Milli Görüş hareketi ile ne zaman tanıştığının sorulması üzerine Emre, "Bizim Milli Nizam Partisi kapatılmıştı. Tecrübeli elemanlarımızla yeniden Milli Selamet Partisi'ni kurmaya başlamıştık. Güvendiğimiz tecrübeli yetişmiş elemanlarımız olmadığı için gençlik kollarımızda çalışmak üzere seçilenler arasında Erdoğan da vardı. O zaman bir ticarethanede çalışıyordu. Bir taraftan da bizim il başkanımız oldu. O şekilde siyasete girmiş oldu." ifadelerini kullandı.

'BİZİM ESAS GAYEMİZ; İKTİDARA GELMEK DEĞİLDİ'

Milli Görüş hareketinin esas gayesinin iktidara gelmek olmadığını belirten Emre, "Esas gayemiz; ahlak reformuydu. Bizim derdimiz Osmanlı devrinden beri gittikçe dejenere olmaya başlayan ahlakımızı eski dinamizmine kavuşturmak, Finlandiya'da yapıldığı gibi eğitim yoluyla, başka şekilde değil, bu reformu gerçekleştirmekti." diye konuştu.

AK Parti iktidarının ahlak reformunu gerçekleştiremediğini anlatan Emre, "Onlar bu ahlak reformunu yapamadı. Onlar tamamen 'iktidara gelelim de nasıl gelirsek gelelim' şeklinde hareket ettiler. Biz seçme adamlardan teşkilat kuruyorduk. Ben genel başkanken en yakın çok sevdiğim arkadaşları menfaat dolayısıyla hareket ettiler diye cezalandırmışımdır. Onların böyle bir davaları yok." ifadelerini kullandı.

'AK PARTİ'NİN KURULMASINA AMERİKA'DA KARAR VERİLDİ'

Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Gül'ün parti kurulmadan önce Amerika'ya gittiğini anlatan Emre şöyle devam etti: "Birlikte Amerika'ya gidiyorlar. AK Parti'nin kurulmasına karar veriliyor. Erdoğan mahkeme dolayısıyla cezalı olduğu halde kendisine üstün cesaret madalyası takılıyor. Tayyip Bey bizim partiyi kurarken ahlak konusunda gösterdiği titizliği gösterseydi, bizden farkı kalmayacaktı. Göstermediği için büyük bir darbeye uğradı. Bu yüzden 5 bakanını Yüce Divan'a verme mecburiyeti ile karşılaştı. Daha başka bakanlara da o iddialar sirayet edebiliyordu. Tayyip Bey onu da küçülte küçülte önemsiz bir hale getirdi."

'HER TÜRLÜ AHLAKSIZLIK GIRLA GİDİYOR'

İktidarın ahlak konusunda yeterli hassasiyeti göstermediğini kaydeden Emre, "Bunların o tarakta bezi yok ki. Son zamanlarda konuşulan bonzai değil sadece, her türlü ahlaksızlık rüşvet müşvet gırla gidiyor. Bu kadar çok bakanı rüşvet iddiası ile Cumhuriyet devrinde ne zaman Yüce Divan'a sevk edilmeye çalışıldı. İktidarda kutuplaşma meydana getirerek idealist partileri devreden çıkarma Türkiye'de mümkün olabiliyor." diye konuştu.

'BİZİM 'GÜLEN CEMAATİNİ YOK EDELİM GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ HİÇ OLMADI'

17 ve 25 Aralık tarihlerindeki büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından Başbakan Erdoğan'ın Hizmet Hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yönelik üslubunu yorumlayan Emre, şöyle konuştu: "Ne diyor Başbakan? Pensilvanya'da Fethullah Gülen hoca oturuyormuş, bütün bürokratları polisleri birçok üst merciide bulunanları o idare ediyormuş, 'Pensilvanya'nın tesirinden ben şeyi kurtaracağım' diye diye tehlike arz eden girişimler ortaya koydu. Biz tek başımıza iktidara geldiğimiz zaman Fethullah Gülen yine aynı pozisyondaydı, bizim aleyhimizeydi. Hiçbir tesiri olmuyordu. 4 partimizi kapattılar, kapatmasalardı biz hem ahlak reformunu hem ağır sanayi hamlesini başaracaktık. Bir iki asır Türkiye'yi ileriye taşıyacaktık. Şimdi onların hiçbirisi olmuş değil. Bizim Fethullah Gülen cemaatini yok edelim, onların hizmetlerini engelleyelim diye bir düşüncemiz hiç olmadı."

Hizmet ile ilgili ortaya atılan iftiraların gündem değiştirmek amaçlı olduğunu belirten Emre, "Türkiye'nin dışında birçok yere Fethullah Gülen'in talebeleri gitmiş, orada okullar kurmuş, Türk ismini yaymış, gerçekten hem marif bakımından hem de bizim milletimizin karakterini ortaya koyma bakımından iyi şeyler yapmış, şimdi onlarla niye mücadele edeceksin ki? Ne gereği var? Hatta Fethullah Gülen'in bir sözü vardır; 'Ben hata ettim Milli Görüş'ü, Erbakan'ı desteklemediğime' demiştir. Ben devlet bakanıyken Gülen Bingöl ilinde vaizdi." ifadelerini kullandı.

Hizmet Hareketi'ne kumpas planlarını da değerlendiren Emre, hareketin silahlı örgüt olabileceğine asla ihtimal vermediğini vurguladı.

'İHSANOĞLU ÇOK İYİ BİR İNSAN'

Cumhurbaşkanliği seçim sürecini de değerlendiren Süleyman Arif Emre, muhalefetin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun çok iyi bir insan olduğunu söyledi. Erbakan hocanın İhsanoğlu'nun İslam İşbirliği Teşkilatı'nın başına gelmesi için çok çaba sarf ettiğini anlatan Emre, "Hoca onun kişiliğini çok beğenmiştir. Ben de aynı kanaatteyim." diye konuştu.

SÜLEYMAN ARİF EMRE KİMDİR?

Süleyman Arif Emre 1923, Adıyaman Besni'de doğdu. 1944 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara Defterdarlığı, İçişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çeşitli görevlerde bulundu. Bir süre Ankara ve Adıyaman'da avukatlık yaptıktan sonra 1956 yılında Hürriyet Partisi ile siyasi hayata merhaba dedi. 1961 yılında Adıyaman'da Yeni Türkiye Partisi İl Teşkilatı'nı kurdu. 1965 yılında aynı partiden milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. 1971 yılında Milli Nizam Partisi'ne kurucu üye olarak katıldı. Parti kapatılınca 1972-73 yıllarında Milli Selamet Partisi'nin kurucu genel başkanlığını yaptı.Ardından 1974 -1977 yıllarında kurulan koalisyon hükümetlerinde devlet bakanlığı görevlerinde bulundu. 1980 darbesi döneminde bir süre tutuklu olarak Mamak Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılandı. Beraat ettikten sonra hakkındaki siyasi yasaklama kalkınca politika hayatına Refah Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam etti. Ardından Fazilet Partisi'nden İstanbul Milletvekili seçildi. Saadet Partisi'ndeki üyeliği devam eden Emre'nin şiir kitapları da bulunuyor. CİHAN

Yorumlar