'Gülen tüm dünyada aynı taktikleri uyguluyor'

İDSB Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrahman: "(FETÖ) Malezya'ya ilk geldiklerinde hemen okul açarak elit ailelerin çocuklarını hedef aldılar. Üst düzey hükümet yetkililerinden Malezya Sultanı'nın aile üyelerine kadar nüfuzları var"

Google Haberlere Abone ol
'Gülen tüm dünyada aynı taktikleri uyguluyor'
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Azam Abdurrahman, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) tüm dünyada aynı taktikleri uyguladığını belirterek "Malezya’ya ilk geldiklerinde hemen okul açarak elit ailelerin çocuklarını hedef aldılar. Üst düzey hükümet yetkililerinden Malezya Sultanı'nın aile üyelerine kadar nüfuzları var." dedi.

İslam ülkelerinden vakıf ve derneklerin üyesi olduğu İDBS'den bir heyet, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'ye desteklerini sunmak amacıyla Ankara'ya geldi. Heyet, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi.

Başkentte bazı ziyaretlerde bulunan heyet adına açıklama yapan IDSB Genel Sekreter Yardımcısı ve Malezya merkezli Ümmetin Aydınlanması Cemiyeti Başkanı Abdurrahman, İslam ülkelerinin, Batı basınının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında yayınladığı yalan haberlerin etkisi altında olduğuna dikkati çekti.

Abdurrahman, bu haberlerin tek amacının Erdoğan’ı "diktatör ve yolsuzluklara bulaşmış bir lider" olarak göstererek darbeye zemin hazırlamak olduğunun artık daha iyi anlaşıldığını belirtti.

Malezya'da FETÖ yapılanması

Malezya’daki FETÖ yapılanması hakkında bilgi veren Abdurrahman, FETÖ’nün bu ülkede 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini kaydetti.

Abdurrahman, "FETÖ tüm dünyada aynı taktikleri uyguluyor. Malezya’ya ilk geldiklerinde hemen okul açarak elit ailelerin çocuklarını hedef aldılar. Üst düzey hükümet yetkililerinden Malezya Sultanı'nın aile üyelerine kadar nüfuzları var.” dedi.

Terör örgütü FETÖ'nün Güneydoğu Asya ülkelerinde faaliyet göstermek amacıyla kurduğu işadamları örgütü Pasifik Ülkeleri Sosyal ve Ekonomik Dayanışma Derneğinin (PASIAD) Malezya'da da son derece etkin olduğunu söyleyen Abdurrahman, "Akademisyenler, entelektüeller ve gazeteciler gibi sosyal gruplar FETÖ'nün tesiri altındalar. Çünkü uzun yıllardır hem Malezya'da hem de FETÖ davetiyle gittikleri Türkiye'de bu adamların sadece eğitim işleriyle ilgilenen yüzlerini gördüler. Aslında FETÖ hakkındaki gerçek bambaşka. Bu yüzden Türk hükümeti, Malezya gibi FETÖ'nün faaliyet gösterdiği ülkelerdeki kişi ve kurumları ikna edebilirse, FETÖ’nün terörist bir organizasyon olduğunu dünyaya daha kolay anlatabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Malezya'da FETÖ'nün derin ilişkileri olduğunun altını çizen Abdurrahman, hükümeti devirmesi gibi bir durumun olamayacağını ancak sistem içinden elde ettikleri hassas bilgileri yabancılarla paylaşabileceklerini vurguladı.

"Malezya hükümeti, Türkiye'deki darbe girişiminin ardından FETÖ tehlikesinin farkına vardı. Daha önce bu konuya Türkiye'nin bir iç meselesi olarak bakıyordu." ifadelerini kullanan Abdurrahman, ABD ve onun istihbarat teşkilatı CIA ile ilişkili bir örgütün Malezya'daki faaliyetlerinin hoş karşılanmayacağını belirtti.

"Batı basınının etkisinde kalan Müslümanlar var"

FETÖ'nün en iyi yaptığı işlerden birinin insanları kendileri hakkında olumlu düşünmeye ikna etmelerini olduğunu ifade eden Abdurrahman, "Türk hükümetinin yapması gereken en önemli iş dünyanın her yerinden daha önce FETÖ ile bir şekilde tanışmış veya örgütün faaliyetlerine katılmış akademisyen, işadamı ve gazetecileri Türkiye'ye davet ederek ya da yurt dışına heyetler göndererek hem FETÖ'nün darbe girişimini hem de bunların diğer gizli faaliyetleri detaylarıyla anlatmak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu anda İslam dünyasının en önemli ismi olduğunu söyleyen Abdurrahman, "Batı basınının etkisinde kalan Müslümanlar var. Ancak bizim şimdi yaptığımız gibi ziyaretlerin ardından ülkelerimizde bu işlerin gerçek yüzünü anlatacağız. Her gün ortaya çıkan delillerle birlikte insanların FETÖ'ye yönelik algısı muhakkak değişecektir." ifadelerini kullandı.

 

Yorumlar