Güleçyüz: Adaletin zedelendiği yerde birlikte yaşama iradesi zayıflar

Yeni Asya Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, adaletin mülkün temeli olduğunu belirterek, "Adaletin zedelediği, sarsıldığı yerde birlikte yaşama iradesi zayıflar." dedi. Güleçyüz, Osmanlı dönemine hakka verilen öneme değinerek, "Ancak...

Google Haberlere Abone ol
Güleçyüz: Adaletin zedelendiği yerde birlikte yaşama iradesi zayıflar

Yeni Asya Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, adaletin mülkün temeli olduğunu belirterek, "Adaletin zedelediği, sarsıldığı yerde birlikte yaşama iradesi zayıflar." dedi. Güleçyüz, Osmanlı dönemine hakka verilen öneme değinerek, "Ancak günümüz medeniyetinde hakkın yerini kuvvet almıştır. Kuvvet olduğu zaman, kuvvetli olan kendini haklı sayarsa oradan zulüm doğar. Zulmün olduğu yerde huzursuzluklar ve çatışmalar doğar." ifadelerini kullandı.

Güleçyüz ve katılımcılar, program devam ederken Ege'de meydana gelen depremi hissetti. Sarsıntının devam etmesine rağmen Güleçyüz'ün telkinleriyle programa devam edildi.

Güleçyüz, 6. Kocaeli Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında Yeni Asya Neşriyat tarafından düzenlenen 'Toplumda bir arada yaşama prensipleri' konulu söyleşiye katıldı. Güleçyüz, konuşmasında adaletin öneminin altını çizdi. Güleçyüz, adaletin mülkün temeli olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Adalet mülkün temelidir. Herkes hakkını alır. Ancak adaletin zedelendiği, sarsıldığı yerde birlikte yaşama iradesi zayıflar. Zulme maruz kalanlarda, haklı olarak bir tepki, isyan hissiyatı ortaya çıkar. Daha sonra buda çatışma ortamını beraberinde getirir. İnsan fıtratı zulmü ve haksızlığı kabullenmez. Zalime karşı bir başkaldırı isyan oluşur. Dünya tarihi de bunların örnekleriyle doludur. Kitaplar yazılmıştır, film çevrilmiştir. Adalet olursa, zulüm olmazsa, bunlara meydan verilmemiş olur. Herkesin hakkının aldığı yerde huzur vardır ahenk vardır. İhlalden kaynaklanan bir kargaşa olmaz."

Güleçyüz, Suriye ve Mısır'daki diktaya değinerek, "Değişin dünya şartları için kullanma şartları dolduğundan diktatörlükten düşürüldüler. Arap Baharı başladı. Hadiselere baktığımız zaman bunların baharla ilgisi yoktur. Sadece isim değişti. Mübarek gitti, Sisi geldi. Yakında yapılacak seçimde cumhurbaşkanı olarak. Darbecilikten halkın seçtiği cumhurbaşkanlığı konumuna taşınacak. Arap baharı da tamamen güme gitmiş olacak." diye konuştu. Güleçyüz, Suriye'de yaşananların altını çizerek, şunları söyledi: "En hazini Suriye'de yaşanıyor. Suriye son durak olarak bu hadiselerin patlak verdiği yer oldu. 2011 Mart'ından sonra iç çatışma ortamı yayıldı. Suriye perişan hale geldi. Bu halden nasıl çıkacağını kimse kestiremiyor. Resmi rakamlarına göre 200 bin civarında insan ölmüş. Bunların çoğu masum, çocuk, kadın. Gerçek rakam bunun 2 katı. Milyonlarca insan ise evinden, yurdundan olmuş durumda. Hayatta kalma mücadelesi veriyorlar."

Güleçyüz, Suriye ve Mısır'daki olaylara değindikten sonra olaylara karşı Bediüzzaman Hazretleri'nin müspet hareketine atıfta bulunarak, "Müspet hareketle, güvenlik güçleriyle çatışmaya girmeden, boyun eğmeden, hakkını meşru zeminde görülmesini metot ortaya koymuş. Bunun başarısı Türkiye'de sabit." dedi.

Öte yandan, Güleçyüz ve katılımcılar, program devam ederken Ege'de meydana gelen depremi hissetti. Sallanılmasına rağmen Güleçyüz'ün telkinleriyle programa devam edildi. CİHAN

Yorumlar