Gül: Herkes, daha saygılı bir dil kullanmalı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İtalya ziyareti öncesi düzenlediği basın toplantısında, seçim yaklaşırken yaşanan olumsuzluklara ve liderlerin kullandığı dile değindi. Gül, “Seçim ortamına girildiğinde herkesin çok daha konuşmasına dikkat etmesi, daha saygılı dil kullanması, partiler arasında yeri geldiğinde diyaloğun oluşturulabilmesi için şarttır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’nun daveti üzerine kalabalık bir iş adamı ve gazeteci grubuyla Roma’ya gitti. Gül’e, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Melvlüt Çavuşoğlu, çok sayıda milletvekili, iş adamı ve gazeteci eşlik etti.

Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi’nde basın toplantısı düzenleyen Gül, seçimler yaklaşırken yaşanan şiddet ve üsluba değindi. Gül, şunları söyledi: “Seçim ortamına girildiğinde herkesin çok daha konuşmasına dikkat etmesi, daha saygılı dil kullanması, partiler arasında yeri geldiğinde diyaloğun oluşturulabilmesi için şarttır. TBMM’nin açılışında yaptığım konuşmalarda belki de en çok dikkat çektiğim husus budur. Seçim ortamına girince buna çok daha fazla dikkat etmek gerekir. Geçenlerde maalesef acı bir olay da oldu. Sorumlular olarak herkes daha dikkatli dil kullanırsa bu tip gerginliklere de fırsat vermemiş oluruz. Bütün liderlere bu konuya dikkat etmelerini hatırlatmak isterim.”

Başbakan Erdoğan’ın kullandığı dil ve açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Gül, “Biraz önce tavsiyelerde bulundum. Türkiye ortamını normalleştirmek hepimizin görevidir. Ekonomideki çeşitli oynamalar en yetkili insana da sokaktaki insana da zarar vermektir. Sayın Başbakan bir siyasi parti başkanıdır. Bildiklerini kamuoyu ile paylaşacaktır. Bundan normal bir şey olamaz.” cevabını verdi.

‘HAPİSTEN ÇIKARMA VEYA AFFETME YETKİM YOK’

Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu için devreye girip girmediğine ilişkin soruya cevap veren Gül, “Halkımız şöyle zannediyor; ‘Cumhurbaşkanı birisini arzu ederse veya cezaevinde birisi hastaysa onu affedebilir.’ Benim böyle bir yetkim yok. Benim böyle bir yetkim olsa doğrusu ben bunu hemen kullanırım. Hem bahsedilen kişi için hem buna benzer kişiler var. Hapishanelerde hasta olan, yaşlı olanların Adli Tıp’a, savcılığa müracaat etmeleri gerekiyor. Adli Tıp’ın vereceği raporlar Adalet Bakanlığı vasıtasıyla benim önüme geliyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak o zaman devreye giriyorum. Yasal olarak birisini hapisten çıkarmaya, affetmeye yetkim yok.” dedi.

Doların yükselişine ilişkin soruya da Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye dalgalı kur politikası içerisinde bulunuyor. Kur şu noktada olacak diye bir tespit yok. Eskiden bu yapılıyordu. Ekonomik göstergelerin gerçekçi seviyede olması ekonomi yöneticilerinin en önemli görevlerinden birisidir. Onun için devamlı toplantılar yapıyorlar, tahliller analizler yapıyorlar. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını Türkiye önemli bir reform olarak kabul etmiştir. Merkez Bankanı ve bu konunun uzmanları nasıl bir karar verecek, onu hep beraber göreceğiz.” cevabını verdi.

'ZİYARETİMDE AB ÜYELİK SÜRECİ İLE İLGİLİ KONULAR GENİŞ YER ALACAKTIR'

Ziyaretin içeriğine ilişkin bilgi veren Gül, “2014 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan İtalya’daki tüm temaslarımda AB üyelik süreci ile ilgili konuları geniş bir şekilde ele alma fırsatı olacaktır. Türkiye ile İtalya arasındaki siyasi ilişkiler kadar, ekonomik ve ticari alandaki işbirliğimizin gelişmesine de büyük önem arz ediyoruz. Avrupa’yı etkisi altına alan ekonomik kriz ortamına rağmen, İtalya ile 20 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimiz bunun en açık göstergesidir.” ifadelerini kullandı.

İş, finans, bankacılık, ticaret ve karşılıklı yatırımlar gibi alanlarda yeni hedefler belirlediği taktirde işbirliğinin çok daha ileri boyutlara taşınabileceğini vurgulayan Gül, “Türk ve İtalyan iş çevrelerinin önde gelen temsilcileri ile bir çalışma kahvaltısı yapacağız. Türkiye-İtalya İş Formu Toplantısı7nın da açılışında iş adamlarına hitap edeceğim. Ziyaretimin bir diğer boyutu ilişkilerimizin beşeri ve kültürel boyutu ile ilgili. Son dönemde bu alanda yaşanan hareketlilik memnuniyet vericidir. 2013 yılında 700 bin İtalyan ülkemizi turist olarak ziyaret etmiştir. Türk vatandaşlarının da daha yoğun biçimde İtalya’yı ziyaret ettiklerini biliyoruz. Ziyaretimde Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Roma şubesinin açılışını gerçekleştireceğim. Böylelikle Türk kültürünün İtalya’da daha iyi tanınmasına katkı sağlanmış olacaktır. Ziyaretimin İtalya ile Türkiye arasında tarihten gelen dostane ilişkileri pekiştirecek her alanda yeni ufuklara taşınmasına vesile teşkil edeceğine inanmaktayım.” şeklinde konuştu.


CİHAN